Page 20 - BİOMEDYA 34
P. 20
20 BİYOTEKNOLOJİ VE YAŞAM BİLİMLERİ GAZETESİ EYLÜL - EKİM 2021 www.biomedya.com
LEVHA TEKTONİĞİ TEORİSİNİ
DOĞRULAYAN DENİZALTI ARAMA CİHAZI
Bu bir 19’uncu yüzyıl gezgininin Dünya başlarında Dünya’yı dolaşırken, farklı Rusya doğumlu jeomanyetist Victor
seyahatlerinin, iki çubuk mıknatısın lokasyonlarda Dünya’nın manyetik Vacquier, birkaç yıl boyunca fluxgate
ve İkinci Dünya Savaşı’nda düşman alanının ölçümlerini aldı ve alanın manyetometresinin portatif versiyonu
denizaltı arayışlarının nasıl portatif yoğunluğunun ekvatordan uzaklaştıkça üzerinde çok çalıştı ve 1941 yılında,
fluxgate manyetometresinin icadına arttığını kaydetti. Bu farklılıklar, onun cihazının yaptığı başarılı
yol açtığının hikayesi. Ve bu icadın Humboldt’un 1831 yılında Dünya testler Donanmanın dikkatini çekti.
da, nasıl levha tektoniği teorisi için genelindeki manyetik yoğunluğu kesin 1942’nin Aralık ayında, fluxgate
kuvvetli bir kanıta yol açtığının. bir şekilde ölçmek için koordineli manyetometreleri havadaydı ve
bir girişim başlatmasına yol açtı ve düşman denizaltıları arıyordu.
1950’li yıllarda, Dünya’nın kıtalarının diğerlerinin yanı sıra, bu girişimde
hareket halinde olabileceği fikri Alman matematikçi Carl Friedrich Savaştan sonra, bilim insanları bu
büyük ölçüde alaya alınıyordu ve Gauss’un da yardımını aldı. hassas, portatif manyetometrelerin
deniz tabanı hakkında neleri açığa
çıkarabileceğini görmek konusunda
istekliydiler. Denizbilimciler cihazı
yeniden donattılar ve 1950’li yıllarda
ve 1960’lı yılların başlarında, Vacquier
ve başka araştırmacılar fluxgate
manyetometresini deniz tabanında
bulunan kayalardaki manyetik
anormallikleri ölçmek ve haritalamak
için kullanmaya başladılar.
Haritalar deniz tabanındaki manyetik
polaritenin zebra çizgilerine benzer
bir deseni olduğunu ortaya koydu.
Bilim insanları bu çizgilerin, Dünya’nın
manyetik alanının zaman zaman
yönünü tersine çevirmesi sebebiyle
olabileceği hipotezini kurdular.
Bu desen deniz tabanı yayılması
hipotezinin en kuvvetli kanıtlarından
biri haline geldi.
1968 yılında, yaklaşık 100 yerbilimci
bir toplantı için bir araya geldi. İki
gün süren toplantıda, jeologlar
deniz tabanı da hala büyük ölçüde 1833 yılında, Gauss ilk manyetometreyi Walter Pitman ve James Heirtzler,
bir gizemdi. Ama bunlar değişmek geliştirdiğini bildirdi. İki çubuk 1966 yılında ölçümledikleri manyetik
üzereydi. İkinci Dünya Savaşı ve bu mıknatısı içeren bu cihaz, her anormalliklerin bir profilini sundular.
süreçte yapılan deniz savaşlarının yerde Dünya’nın manyetik alanının
sonrasında, araştırmacılar birdenbire yoğunluğunu kesin bir şekilde Bu profilde, Pasifik-Antarktik Sırtının
deniz tabanını hiç olmadığı kadar ölçebiliyordu ve bu ölçümler her iki yanındaki simetri çok netti. Bir
detaylı bir şekilde haritalandırmak ve Dünya’nın manyetik alanının gücünün önceki yüzyıl içinde yapılan ve portatif
incelemek için kuvvetli araçlara sahip ilk küresel haritalarını sağlamakta ve hassas bir manyetometrenin
oldular. Bu yeni teknolojiler arasında, başarılı oldu. geliştirilmesiyle sonuçlanan bir dizi
fluxgate manyetometresi olarak icadın mümkün kıldığı bu profil, deniz
bilinen küçük ve portatif bir cihaz da Ama İkinci Dünya Savaşı sırasında, tabanı yayılması ve sonuç olarak da
vardı. ABD Donanması manyetizmanın levha tektoniği teorisi için en ikna
daha da kesin ölçümlerini arıyordu edici kanıtlardan biri haline geldi.
Dünya’nın manyetik alanını ölçen ve Dünya’nın manyetik alanında
cihazlar olan manyetometreler o denizin altındaki denizaltılar gibi Kaynak:
sırada yeni bir teknoloji değildi. Bilim metalik objeler nedeniyle meydana www.bilimoloji.com
insanları yüzyıllardır Dünya’nın kendi gelebilecek çok küçük anormallikleri
manyetik alanını ürettiğini biliyorlardı haritalandırabilmek istiyordu.
ve denizciler de yönlerini onunla
bulmak için pusulaları kullanıyorlardı. 1936’da, bilim insanları fluxgate
Ama bu alanın gücü bir yerden manyetometresi adı verilen böyle bir
diğerine tutarsızlık gösteriyordu. hassas sensör tasarladılar. Ama bu
cihazın denizaltıları aramak adına
Alman gezgin ve coğrafyacı kullanılabilmesi için portatif olması ve
Alexander von Humboldt, 1800’lerin bir uçakta taşınabilmesi gerekiyordu.