Page 18 - BİOMEDYA SAYI 21

18 BİYOTEKNOLOJİ VE YAŞAM BİLİMLERİ GAZETESİ Temmuz - Ağustos 2019 www.biomedya.com

BİLİM İNSANLARI Escherichia coli (E. coli) insan ve hayvan Norveç'te bulunan Oslo Üniversitesi'nden

bağırsaklarında çokça bulunan bir bakteri
ve Finlandiya'da bulunan Helsinki
“SUPERBUG” E. coli tipidir ve normal bağırsak florasının Üniversitesi'nden bilim insanları ST131'in
bir parçasını oluşturur. Birçok farklı
içerisinde bulunan suşların neredeyse
E. coli tipi bulunur ve bunların çoğu
1,000 genom dizisini analiz ettiler.
KLONLARININ İNSAN zararsızdır. Bazılarıysa idrar yollarında Buradaki amaç, bu süreçlerin nasıl
oluştuğunu açıklayacak bir genetik modelin
veya kan dolaşımında bulunan ciddi gıda
zehirlenmelerine veya enfeksiyonlara
bulunmaya çalışılmasıydı.
neden olabilir.
BAĞIRSAĞINI NASIL ELE 2012-2013 yıllarında E. coli ile ilgili vakalar; Corander; “ST131 klonunda bakterilerin
insan bağırsağında mesken etmesini
32,309’den yüzde 29 oranında artış
sağlayan genlerde ST131 ile çok
GEÇİRDİĞİNİ KEŞFETTİ gösterdi ve 2017-2018 yılları arasında yakından ilgili olan ilaca dirençli olmayan
41,060 olarak raporlandı. Bu artış geniş
bakterilerle karşılaştırıldığında çok
etkili antibiyotiklere direnebilen, süper
yolu enfeksiyonuna ya da kan dolaşım
bakterilerin (superbug) artmasıyla fazla çeşitlilik bulduk. Eğer bir kişi idrar
Günışığı GÜLHAN SALMA ilişkilendirilmektedir. enfeksiyonuna yakalanıyorsa bu olaya
genellikle bağırsakta bulunan
Birmingham Üniversitesi'nin Mikrobiyoloji E. coli' ler neden olmaktadır. Durum böyle
ve Enfeksiyon Enstitüsü'nde çalışan Dr. olunca superbug'ların genetiğinde bir
Alan McNally, “Küresel çapta en çok baskın değişim olduğunu ve bağırsakta bulunan
olan ve birçok ilaca karşı dirençli olan E. coli diğer E. coli' lerden daha rekabetçi
Birmingham Üniversitesi klonu “ST131” olarak adlandırılmaktadır. olduklarını anlayabiliyoruz. Eğer birçok
araştırmacıları “ST131” Araştırmalarımız, ST131'in 1990'larda ilaca karşı bağışıklığa sahip olan E. coli' nin
bağırsaklarımızda bulunan diğer sağlıklı
ortaya çıktığını ve sürekli yayıldığını
olarak adlandırılan göstermektedir. Ancak ortaya çıkmasından E. coli' ler ile mücadele ettiğini
E. coli klonunun ilaca karşı sonra E. coli klinik vakalarının yüzde anlayabilirsek bu olayı daha başlamadan
bitirmenin yollarını bulabiliriz. Araştırmanın
20'sinden fazlasına neden olmamıştır.
dayanıklı enfeksiyonlarının Araştırmamız bunun nedeninin bir evrimsel ilerleyen aşamalarında bu durum odağımız
ana nedeni olmasını seçilim olarak adlandırılan negatif frekansa olacak” dedi.
bağlı (NFDS) olduğunu göstermektedir.
araştırdı. Araştırmamızı takiben ST131 gibi ilaca Araştırma; British Society of Antimicrobial
karşı dirençli baskın klonların var olduklarını Chemotherapy, The Wellcome Trust
biliyoruz ve zamanla yenilerinin de ortaya Sanger Institute, the London School of
çıktığı ortada. NFDS olarak adlandırılan bu Hygiene and Tropical Medicine ve Imperial
süreç tüm E. coli popülasyonu arasındaki College London tarafından iş birliği ile
dengenin kontrolünü sağladığından, yapıldı ve mBio'da yayınlandı.
herhangi birinin tamamen baskın bir klon
haline gelmesi pek olası görünmüyor” dedi. Kaynak: Laboratoryequipment
Cambridge'de Wellcome Sanger
Enstitüsü'nden Jukka Corander,