Köşe Yazıları
On Yüz Beyin
İnsanlar normalde beyinlerinin yüzde 10’unu kullanırlar(!) O zaman bu kapasitemizi arttırmak mümkün! Hatta bırakın arttırmayı 2014 yapımı Lucy lminde olduğu gibi kapasiteyi aşarak olağanüstü güçler kazanmak bile mümkün! Birçok film ve dizi bu konuyu işlemeye devam etmektedir. Uzman veya uzman olmayan herkesin bir fikri var.
Klişe sözler gerçek olsun olmasın herkes üzerinde etki bırakmaktadır. 1980 yılında RogerLewin “Science” dergisinde “beynimiz gerekli mi” başlıklı bir yazı yayımlamıştır. Zaman zaman bana da genetik bilim doktoru olarak bu soru sorulduğu için kısaca bir giriş yapmak istedim. Konuyu gerçek uzmanlarına havale edip kısaca bir göz atalım isterseniz.
Beyin yüzdesi
Bir uydu anteni reklâmında şöyle deniliyor: “Potansiyel beyin gücünüzün %11’ini kullanıyorsunuz. Şimdi bir tercihiniz var. Bizim ürünümüzle artık bu oranı artırabilirisiniz.”
Yine bir havayolu şirketi kendi reklamında şu cümleleri kullanmaktadır: “İnsanların, beyinlerinin %10’unu kullandığı söyleniyor, bizim havayolumuz ile uçtuğunuza göre siz daha fazlasını kullanıyorsunuz”.
%90’ını kullanmıyorsanız atın gitsin!
Beyin kapasitesini ölçen birim nedir? Hangi birime göre konuşulmaktadır? Şu an için böyle bir birim ve bir bilgi mevcut değildir.
Kuyuya taşı kim attı?
“Beynimizin %10’unu kullanıyoruz,” ifadesi, Harvardlı Psikolog William James adlı kişiye atfediliyor. “İnsanın Enerjisi” (The energies of men) adlı eserinde
(1908), “insan ziksel ve zihinsel güçlerinin çok azını kullanmaktadır” der, William. Bu sözü birçok şekilde yorumlamak mümkündür. Kimileri buradaki “çok az” sözünü %10 gibi yüzdelerle yorumlarken, kimileri de çalışmayarak, tembellik ederek, okumayarak performansını az kullananları ima etmiş olabilirler. Sözü Einstein’a atfedenler de var.
Washington Üniversitesi’nde anestezi uzmanı olan Dr. E. Chudler’e göre yanlış bir düşüncedir, bir söylentidir ve gerçekle bir alakası yoktur. Peki bu söylenti nereden çıktı? Bunu hiç kimse bilmiyor. Dr. Jay, şimdiye kadar bu şekilde düşünen hiçbir nöroloji uzmanıyla karşılaşmadığını ve bu sözün dünya çapında yaygın bir deyim haline gelmesini hayretle karşıladığını belirtiyor. İlgili uzmanlarının yapacağı bilimsel çalışmalar ve sonuçlar yakın gelecekte bakalım hangi sonuçları önümüze serecek.
Şimdilik ispatlanamayan ve yanlış bilinen bu mit nerden çıkmış olabilir?
1. Bilim adamlarının sözlerinin ve çalışmalarının yanlış yorumlanması olabilir. Böyle bir ifade ilk defa 1800’lü yıllarda Einstein’ın ve P. Florins’in sözlerinin farklı değerlendirilmeleri sonucu ortaya çıkmış olabilir. K.Lashley, 1920’lerde farelerin beyinlerinin büyük bir kısmını çıkararak bir seri çalışma yapmıştır. Deney sonuçlarını yorumlarken “beyinleri çıkarıldığı hâlde fareler bazı işleri yapabilmektedirler” diyerek, insanda da beynin bazı kısımlarının çıkarıldığında önemli değişikliklerin olmayacağını ifade etmiştir.
2. Popüler medyanın haberleri çarpıtması veya yanlış yorumlaması sonucu olabilir. İnsanın beyninin %10’unu kullandığına dair net bilimsel veriler kısıtlı. Buna rağmen buna inananlar şöyle düşünmektedirler: “Eğer beynimin daha fazlasını kullanırsam süper hafızaya sahip olurum, olağanüstü zihnî beceriler kazanabilirim. Meselâ, düşünce gücümle cisimleri hareket ettirebilirim. Çünkü psişik güçler %90’ında saklı! İnsanları kandırıp nöropazarlama ile bu işten para kazanmak da mümkün gibi duruyor. Günümüzde nöromarketing büyük bir saha.
3. İnsanların acizliğidir. Bilim dünyası bütün gelişmelere rağmen beynin sırlarını hâlâ çözememiştir ve çözecek gibi de gözükmemektedir. Tam çözdük derken bulmaca daha da karmaşık bir hal almaktadır. Bilinen doğrular, yeni keşi erle bir anda “out” olup eski bilgiler havuzuna gönderilmektedir. Bu yüzden de araştırmacılar her seferinde “beyin kâinattaki
en kompleks en karmaşık yapıdır; bu mükemmel yapının çözülemeyen daha çok sırları vardır” diyerek acizliklerini itiraf etmektedirler.
Beyin çağı
Edebiyatçı Emily Dickinson, ‘beyin gökyüzünden daha geniş, okyanuslardan daha derindir’ derken, asırlarca önce Hz. Ali, “Ey İnsan, sen kendinin küçük bir cisim olduğunu sanırsın, oysa en büyük âlem senin içinde gizlidir” demiştir.
Mehmet Akif Ersoy’da İnsan şiirinde;
Avâlim sende pinhandır, cihanlar sende matvîdir... Musaggar cirmin amma gâye-i sun’-i İlâhîsin
Bu haysiyetle pâyânın bulunmaz bîtenâhisin” mısralarıyla belki de insanın bu büyük hakikatine dikkati çekmektedir.
ABD Başkanlarından George Bush; 1990’da
halka yaptığı bir konuşmada beyinden söz etmiş, araştırmacıları bu konuya yönlendirmiş ve beyin daha iyi anlaşılabilsin diye konferanslar, seminerler düzenlenmesini istemiştir. Bu yüzden 1990-2000 yılları arası “decade of the brain” (Beynin 10 yılı) olarak bir kampanyaya dönüştürülmüştür. Barack Obama’da 2013 yılında Brain Initiative adlı beyin girişimi çalışmalarını başlattı. J. F. Kennedy’nin tarihe damga vuran uzay programını açıkladığı 1962 Houston konuşmasıyla kıyaslanan bu toplantıda, Obama beynin haritasını çıkarmak için Amerikan Hükümeti’nin kapsamlı bir proje başlattığını duyurdu. Ulusal Sağlık Enstitüsü, NIH, 2014 yılında 46, 2015 yılında ise 81 milyar doları bu çalışmalar için ayırmıştır. Beyindeki 100 milyar sinir hücresi kendi aralarında 100 trilyon bağlantı yapmaktadır. Connectome projesi bu bağlantıları çözmeye çalışıyor. Belki de bu projeler bittiğinde beynin yüzde kaçı kullanılıyor gibi sorulara cevaplar tam olarak verilebilecektir.
Beynin %10’unu kullanmak ne demektir?
Buradan şöyle bir yoruma gidebilir miyiz?
Eğer %10’unu kullanıyorsak, kullanmadığımız %90’lık kısmı çıkaralım ve kullanmadığımız yükü taşımayalım. İsteyen çıkar mı?
İnsan beyni ortalama 1.400-1.500 gramdır. Bunun %10’u 140 gram olup, bu da bir koyun beyninin büyüklüğü kadardır. Bugünkü bilgilerimize göre beynin %1’lik bir kısmını bile çıkarıp atamayız. Çünkü beyindeki çok küçük bir alanın hasarı felçlere sebebiyet verebilmektedir. Parkinson hastalığı gibi beynin çok az bir kısmını etkileyen hastalıklar çok tahripkâr sonuçlara yol açabilmektedirler. En azından bugüne kadar kimse beyninin bir kısmını çıkarıp atmaya kalkışmamıştır.
Minik dokunuşlar
Uyku-uyanıklık saatlerinde, günlük ve mevsimlik ritimlerin oluşmasında ve bu işler için melatonin hormonunun salgılanmasında rol alan, görme sinirlerimizin yolu üzerinde bulunan suprakiazmatik çekirdeğin kapladığı saha 0,3 mm3’tür. Açlık ve susuzluğumuzu düzenleyen, vücut ısısını ayarlayarak termostat görevi yapan ve limbik sistemin merkezinde bulunan hipotalamus’un ağırlığı 50 gramdır. Zevk, neşe, üzüntü ve öfkelerimizin, kısaca duygularımızın merkezi olan limbik sistem ise bütün beynin %1’ini oluşturan orta beyinde yer alır. Şimdi bunların hangisini çıkarıp atabiliriz?
Yüzdesi mi önemli fonksiyonu mu?
Bırakın bu yapıları çıkarmayı milimetrenin binde biri uzunluğunda olan birkaç nöronu tahrip etmek bile sinir sistemimizin harika dengesini bozabilmektedir.
Meteorolojik olaylar gibi kaotik sistemlerden bildiğimiz “kelebek etkisi”nde olduğu gibi; beyincikteki bir hasar kendinden uzaktaki başka bir bölgenin sistem ve düzenini alt üst edebilmektedir. Connectome projesi işte tam burada işe yarayacak gibi duruyor.
Beyin ölümü
fMRI tekniği, aktif olan sinir hücrelerini şeker tüketimlerine göre görüntüleyebiliyor. Ancak, sinir hücreleri hiç çalışmıyor gibi dursalar da, çevrelerindeki sinir hücrelerinden kendilerine sinyaller gelmektedir. Bir sinir hücresine saniyede 2.500 mesaj alınır, değerlendirilir ve cevap verilir. İnsandaki 100 trilyon adet olduğu söylenen hücrelerin 100 milyarı beyindedir ve iki sinir hücresi arasında da 3.000 civarında sinaps (bağlantı) vardır.
Beynimiz tam olarak hiçbir zaman bütünüyle bir dinlenme içine girmez. Uykuda bile enerji tüketir. “Dinleneyim çocuklar, yoruldum” dese zaten bunun adı beyin ölümü olur. Dolayısıyla uykuda iken bile çalışmasını sürdürmektedir. Zira uyurken de nefes alırız, kalbimiz atar, iç organlarımız çalışır, vücut ısımız azalır, karaciğer yüzlerce farklı görevini yapmayı aralıksız sürdürür, kanımız böbreklerden süzülür, idrar torbamız dolar, beynimize giden sinyal bizi sabah erkenden uyandırır.
Uzman görüşleri
- R. Sabbatini: Bu tamamen yanlış bir ifadedir. İnsanlar beyinlerindeki bütün nöronları kullanırlar. Ufacık bir hasarda, meselâ, optik sinirleri tutan bir genetik hastalıkta, kişiler kör olmakta ve kısa sürede ölmektedirler.
- S. Strejilevich: Bilimsel dayanağı olmayan yanlış bir görüştür. İnsanlar spekülasyonlara çabuk inandığı için bu kadar yaygınlaşmıştır.
- J. Strout: Saçma sapan bir fikir. Böyle bir şey söylemek için öncelikle beyin kapasitesinin tanımı yapılmalıdır. Şu an bu da yapılamadığına göre...
- JeffHollerman: Tamamen spekülasyon.
Bazı gerçekler
-
Yaklaşık 1.400 gram ağırlığındaki insan beyninin %90’ı sudur.
- Beyin zarları arasında dolaşan koruyucu serebro- spinal sıvı günlük olarak yenilenir (400-500 ml/ gün).
-
Görme sinirlerimizdeki optik li erin sayısı 1.200.000’dir.
-
100 milyar hücre arasındaki bağlantıların (sinaps) sayısı 100 trilyondur. Her hücrede bir milyara yakın protein, her proteinde ise 40.000 atom bulunmaktadır. Amino asitlerin yanlış bir dizilişi zehir etkisi yapabilmektedir.
-
Her gözde 130 milyon ışık alıcı hücre vardır. Buraya gelen sinyaller 5 santimetrelik görme siniriyle beyne ulaşır.
-
Göz, bir anda beyne 1,5 milyon bilgi sinyali gönderir.
-
Bütün hücreler gibi beyin hücreleri de atomlardan oluşmuştur. Bir hücrede 10 katrilyon atom vardır.
-
Kertenkele beyni 0,08 g, l 6 kg, timsah 80 g, köpek 92 g, tavşan 10 g, deve 760 g, at 500 g, şempanze 400 g, koyun 140 g, fare 2 g, kutup ayısı 500 g, zürafa 680 g, kedi 30 g, baykuş 3 g, balina 8 kg, kaplumbağa 0,3 g, aslan 240 g, su aygırı 580 g ve kirpi beyni 25 g’dır.
-
Yeni doğan bir çocukta 300-400 gram ağırlığında olan beyin ilk üç yıl içinde çok hızlı gelişerek, yedi yaşlarında hemen hemen ergin insandaki büyüklüğe yaklaşır.
SONUÇ
Şu anki bilgilere göre beynin tamamı çalışıyor gibi duruyor. Beyin hücrelerinin ve aktivitelerinin kapasitesini ölçen yeni birimler keşfedilirse konuya yeni bakış açıları getirilebilir. Ama Hollywood boş durmuyor, konuyu popülerleştirmeyi ve dikkat çekmeyi seviyor.
Bu kısa girişten sonra işin genetik boyutunu başka bir yazıya havale ederek yazıyı sonlandırıyoruz.
Kaynaklar:
1.http://www.braininitiative.nih.gov
2.http://alleninstitute.org/
3.http://www.kavlifoundation.org/
4.http://www.bbc.com/future/story/20121112-do-we-only-use-10- of-our-brains
5.http://www.scienti camerican.com/article/do-we-really-use- only-10/
6.https://en.wikipedia.org/wiki/Ten_percent_of_the_brain_myth
7.http://www.smithsonianmag.com/science-nature/top-ten-myths- about-the-brain-178357288/?no-ist