Betül Bitir
Acil Bir Konu: Gıdalarda Mikroplastik ve Nanoplastikler
Günümüzde doğal habitatlarda, yaban hayatında, denizlerde ve su yollarında plastik atıkların etkisine karşı global bir ilgi mevcut. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) özellikle deniz mahsulleri olmak üzere gıdalardaki mikroplastik ve nanoplastiklerin tüketiciler için potansiyel risklerini değerlendirmek adına geleceğe yönelik adımlar atıyor.
Dr. Peter Hollman, EFSA’nın gıda zincirindeki kontaminatlar panelinde; gıdalardaki mikroplastik ve nanoplastiklerin durumu taslağının yazılmasına yardımcı olan ekibin bir üyesi. RIKILT araştırma enstitüsünde uzman araştırmacı olan Dr. Hollman, Hollanda Wageningen Üniversitesi’nde Beslenme ve Sağlık Bölümü’nde Doçent. Kendisinin araştırmaları nanoplastik ve mikroplastiklerin toksik etkisi ve analizleri üzerine.
EFSA bildirisinde ne diyor?
Peter Hollman: EFSA bu konuda varolan literatürü kapsamlı bir şekilde inceleyerek toksisite analizi ve tam bir risk değerlendirmesi yapabilmek için sindirimden sonraki geleceği ile ilgili yeterli bilgi bulamadı. Özellikle nanoplastiklere dikkat çekilmesi gerektiğini ortaya çıkardı. Sonuçta bu değerlendirme EFSA’nın bu alanın durumunu belirlemesine , alandaki boşluklara dikkat çekerek bilgiyi tespit etmesine ve gelecek önceliklere adres göstermesinde yardımcı oldu.
Mikro/Nanoplastik nedir?
PH: Dünya’da plastik kullanımının artışıyla okyanuslarda yüzen plastik atıklar büyük alanlar kaplamaya başladı ki bunlar büyük plastik çöp alanları diye anılıyor (Plastic Soup) . Bu alanların Fransa kadar büyük olduğu gözlemlendi. Yüzen plastik birikintiler küçük fragmentlere ayrılıyor ki bunlarda nano/mikro plastiklere dönüşüyor. Bunlar; pellet, pul şeklinde, küremsi veya boncuk kadar küçük şekillerde olabiliyor.
Hangi gıdalar bu materyalleri içeriyor?
PH: Gıdalardaki nanoplastiklere dair bilgi yok ancak mikroplastiklere dair deniz ortamından sağlanmış az da olsa bilgi mevcut. Balıkların midelerinde mikroplastiklerin bulunduğu ve sindirim sistemi ile uzaklaştırıldığı gösterildi. Bundan dolayı tüketiciler mikroplastiklere maruz kalmıyor. Ama istiridye, midye gibi kabuklu canlılarda sindirim sistemini yediğiniz için maruziyet söz konusu. Aynı zamanda mikroplastikler; bal, bira ve sofra tuzunda da rapor edildiler.
Tüketiciler için zararlı mı?
PH: Bir şey söylemek için çok erken ama mikroplastikler zararlı değil gibi görünüyor.
PCB ( poliklorbifenil ) ve PAH ( polisiklik aromatik hidrokarbonlar ) kirliliklerinin mikroplastiklerde yüksek konsantrasyonda olması ve birikmesi potansiyel bir kaygı yaratıyor. Ayrıca BPA( bifenol A) gibi ambalajda kullanılan bileşenlerin kalıntıları da mevcut olabilir. Bazı çalışmalar gıdalarda mikroplastik tüketiminden sonra dokulara transfer olabileceğini iddaa ediyor. Bu yüzden alınan miktarın kontrolü önemli. Nanopartiküllerin, insan hücrelerine girebileceğini ve sağlık için farklı sonuçları olabileceğini tasarlanmış nanopartiküllerden biliyoruz. Ama daha fazla bilgi gerekli.
EFSA alım miktarı ile ilgili bir oran tahmininde bulundu mu?
PH: Nanoplastikler için bir tahminde bulunulmadı ancak 225 gram midyenin 7 mikrogram mikroplastik içerebileceğini tahmin ediyor. Bu miktarda en yüksek BPA ve PCB kontaminasyonunda olsa bile düşük bir maruziyet yaratacaktır. PCB maruziyeti % 0,01 ve BPA % 1-2‘ den düşük olacaktır ama bu en kötü senaryoya göre bir tahmin.
Gelecek Bilimsel Çalışmalar Neler Olmalıdır?
PH: Komitenin önerileri bilimsel topluluklara daha net bir resim çizdi. Araştırmacılar gıdalardaki mikro/nanoplastikler ile ilgili bilgi toplamalılar, sindirim sistemindeki durumunu ve toksisitesini araştırmalılar. Özellikle nanopartiküllerin her dokuya geçebileceği bilgisi düşünülürse nanopartiküllerin toksisitesinin araştırılması oldukça gerekli. Bildiri aynı zamanda bunların görüntülenmesinde standart analitik metotlar öneriyor.
EFSA yaban hayatı ve çevre için riskleri inceledi mi?
PH: EFSA sadece gıda güvenliği konularını inceledi. Diğer kurumlar biyohabitat ve yaban hayatına etkilerini inceliyor. Biz konuyu Birleşmiş Milletler Deniz Hayatının Korunmasında Bilimsel Görüş Grubu Uzmanları olarak değerlendirdik. Avrupa Birliği Çevre Komisyonları olarak deniz atıklarıyla savaş ile ilgili çalışmalar yaptık. Gıda güvenliği açısından bu konuya yaklaşımın çerçevesini çizmek için bu kaynaklar kritik bir öneme sahip. Avrupa Çevre Ajansı, Avrupa Denizlerinin Durumu raporunda geniş bir bakış açısıyla anlatıyor. EFSA’nın bildirisi ve gelecek çalışmaları bu alandaki çabayı destekliyor.
Katılımınız bilimsel çalışmalarınızdan fayda sağladı mı?
PH: Benim için bu konuları farklı disiplenlerden uzmanlarla tartışmak ödüllendiriciydi.
Farklı alanları masaya koymak, problemlere farklı açılardan bakmamızı sağladı. Bu bana probleme karşı daha dengeli bir bakış getirdi ve gerçekten komitenin bildirisinin doğru noktalara odaklanmasını sağladı.
Kaynaklar:
Microplastic and nanoplastic particles in food were first flagged as a potential future food safety issue by EFSA’s Emerging Risks Exchange Network, which is composed of national food safety experts. Based on this work, Germany’s Federal Institute for Risk Assessment (BfR) requested the current review by EFSA.
In 2011, EFSA’s Scientific Committee published guidance on nanoscience and nanotechnologies in the food chain, which applies across all EFSA’s scientific areas of competence. An update of the guidance is scheduled in 2018.
Çeviri: http://www.efsa.europa.eu/en/press/news/160623