Sağlık
Gece Işığı Kalp Hastalığı Riskini Artırıyor
Gece çöktüğünde odamıza sızan sokak lambası ışığı, televizyonun bekleme modu ışığı veya akıllı telefonumuzdan yansıyan parlaklık, vücudumuzun binlerce yıllık biyolojik ritmini alt üst ediyor olabilir. Araştırmaya göre, özellikle 40 yaş üstü yetişkinlerde, geceleri parlak ışığa maruz kalmak kalp hastalığı riskini %50'ye varan oranlarda artırıyor. Bu riskler arasında inme ve kalp yetmezliği başı çekiyor.
Vücudun Doğal Saati Tehlikede
Peki, bir ampul kalbimizi nasıl etkileyebilir? Cevap, vücudumuzun doğal saati olan "sirkadiyen ritimde" gizli.
Sağlıklı bir kalp-damar sistemi, bu ritmik dengeye sıkı sıkıya bağlıdır. Vücut saati; kan basıncımızı, kalp atış hızımızı, hormon seviyelerimizi ve hatta glikoz toleransımızı düzenler. Geceleri, yani karanlık olması gereken zamanlarda ışığa maruz kalmak, bu hassas ayarı bozar. Sonuç olarak kan basıncı ve kalp atış hızı yükselir, vücutta inflamasyon (iltihaplanma) artar ve kalp atış hızı değişkenliği azalır.
Hayvanlar üzerinde yapılan önceki çalışmalar, bu ritim bozukluğunun uzun vadede kalpte "hipertrofi" (büyüme) ve "fibrozis" (sertleşme) gibi yapısal değişikliklere yol açabildiğini göstermişti.
89.000 Kişilik Dev Takip Çalışması
Bu yeni çalışmanın farkı, sadece dış mekan aydınlatmasına değil, kişilerin bireysel olarak maruz kaldığı ışığa odaklanması. Araştırmacılar, UK Biobank veritabanından, başlangıçta kalp hastalığı bulunmayan yaklaşık 89.000 katılımcının verilerini analiz etti.
Katılımcılar, bir hafta boyunca bileklerine takılan hassas ışık sensörleri ile gece ve gündüz ne kadar ışığa maruz kaldıklarını kaydettiler. Bu kişiler, ortalama 7.9 yıl (bazıları 9.5 yıla kadar) boyunca takip edildi ve sağlık durumları izlendi.
Temel Bulgular: Gece Ne Kadar Parlaksa Risk O Kadar Yüksek
Sonuçlar, ışık maruziyeti ile kalp sağlığı arasında net, "doza bağlı" bir ilişki olduğunu gösterdi:
-
Gece Işığı: Geceleri en karanlık ortamda (%0-50'lik dilim) uyuyanlara kıyasla, en parlak ortamlarda bulunan katılımcıların koroner arter hastalığı, kalp krizi, kalp yetmezliği, atriyal fibrilasyon ve inme riskleri anlamlı derecede daha yüksekti. Bu artış, sigara, diyet, fiziksel aktivite ve sosyoekonomik durum gibi diğer risk faktörleri hesaba katıldıktan sonra bile devam etti.
-
Cinsiyet ve Yaş Farkı: Risk artışı herkes için aynı değildi. Bulgular, kadınlarda kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı riskinin daha belirgin olduğunu, daha genç katılımcılarda ise kalp yetmezliği ve atriyal fibrilasyon riskinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
-
Gündüz Işığı: Araştırma, gündüz ışığının sirkadiyen ritmi güçlendirerek kalbi koruyabileceği hipotezini de test etti. Başlangıçta koruyucu bir etki görülse de, tüm yaşam tarzı faktörleri (özellikle fiziksel aktivite) modele dahil edildiğinde bu pozitif etkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı gözlendi.
Sonuç: Değiştirebileceğimiz Bir Risk Faktörü
Araştırmacılar, bu çalışmanın güçlü bir "ilişkiyi" gösterdiğini ancak "nedenselliği" (yani ışığın doğrudan hastalığa neden olduğunu) kanıtlayamayacağının altını çiziyor. Örneğin, ışığa maruz kalmayla ilişkili başka davranışlar da (örneğin gece atıştırmak veya vardiyalı çalışmak) riski etkiliyor olabilir.
Buna rağmen bulgular, yapay gece aydınlatmasının kalp hastalığı için "değiştirilebilir bir çevresel risk faktörü" olarak ciddiye alınması gerektiğini vurguluyor. Bu, karanlık geceleri korumanın ve gündüzleri yeterli doğal ışık almanın, modern şehir sağlığı stratejilerinin önemli bir parçası olması gerektiği anlamına geliyor.



