Bilim
Kedilerin Evcilleşme Serüveni Mısır’da ve Çok Daha Geç Başladı
Yıllardır süregelen arkeolojik kabulleri sarsan yeni bir araştırma, evimizin sevimli üyeleri olan kedilerin geçmişine dair bildiklerimizi kökten değiştiriyor. Uzun süredir kedilerin tarımın başlamasıyla birlikte, yaklaşık 10 bin yıl önce Levant (Doğu Akdeniz) bölgesinde evcilleştiği düşünülüyordu. Ancak kedi kemikleri üzerinde yapılan kapsamlı DNA analizleri, bu sürecin aslında çok daha yakın bir tarihte, günümüzden yaklaşık 3.500 ila 4.000 yıl önce gerçekleştiğini gösteriyor. Oxford Üniversitesi uzmanlarının da dikkat çektiği bu zaman çizelgesi, insan-kedi ilişkisinin düşündüğümüzden daha "genç" bir bağ olduğunu kanıtlıyor.
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri de evcilleşmenin merkez üssünün değişmesi oldu. Bilim insanları rotayı Levant bölgesinden Kuzey Afrika'ya, özellikle de Antik Mısır medeniyetine çevirdi. Eski teoride, tahıl ambarlarına gelen fareleri avlayan vahşi kedilerin zamanla evcilleştiği savunulurdu. Yeni veriler bu faydacı ilişkinin ötesinde, Mısır kültüründeki kedi figürlerinin, mezar resimlerinin ve mumyalamaların, evcilleşme sürecinin asıl hızlandırıcısı ve merkezi olduğunu doğruluyor. Kediler, Nil kıyılarında sadece birer avcı değil, kültürel bir ikon olarak insan hayatına entegre olmuş görünüyor.
Kedilerin dünyaya yayılım haritası da bu çalışmayla birlikte güncellendi. Daha önce kedilerin Avrupa'ya çok erken dönemlerde ulaştığı sanılırken, yeni bulgular bu sevimli dostlarımızın "Eski Kıta"ya girişinin yaklaşık 2 bin yıl önce gerçekleştiğini işaret ediyor. Özellikle Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi ve ticaret ağları, kedilerin İngiltere ve Avrupa içlerine taşınmasında kritik bir rol oynamış. Asya'ya doğru olan yolculuk ise tarihi İpek Yolu üzerinden Çin'e uzanan bir macera ile şekillenmiş.
Çalışma, Asya kıtasında ise oldukça ilginç bir "paralel tarih" ortaya çıkardı. Çin'de yaklaşık 3.500 yıl önce insanların, günümüz evcil kedilerinden farklı bir tür olan "Leopar Kedileri" (Prionailurus bengalensis) ile yakın bir ilişki kurduğu belirlendi. Ancak uzmanlar, bu ilişkinin tam anlamıyla bir evcilleşme olmadığını, daha çok karşılıklı faydaya dayalı bir birlikte yaşam (simbiyoz) olduğunu belirtiyor. Leopar kedileri, insan yerleşimlerindeki kemirgenleri avlayarak beslenirken, insanlar da bu doğal korumadan faydalanıyordu.
Sonuç olarak, bugün Antarktika hariç dünyanın her köşesinde karşımıza çıkan kedilerin serüveni, sandığımızdan daha karmaşık ve şaşırtıcı detaylarla dolu. Vahşi doğadan evlerimizin başköşesine uzanan bu yolculuk, binlerce yıl öncesinin Mısır'ından başlayıp Roma gemileri ve İpek Yolu kervanlarıyla tüm dünyaya yayıldı. Bilim insanları, genetik verilerin ışığında kedilerin sadece biyolojik değil, insanlık tarihiyle iç içe geçmiş kültürel evrimini de parça parça aydınlatmaya devam ediyor.
Kaynak: popsci.com



