Araştırma
Volkanik Patlamalar İçin Erken Uyarı Sistemi
Bir volkanın yakınında durma düşüncesi sizi heyecandan mı yoksa korkudan mı titretiyor? Bir volkanın gölgesinde yaşamak, pek çok insan için gündelik yaşamın bir parçası. Japonya’da 111 faal yanardağ bulunurken, her sene patlamalar da dahil ortalama 15 volkanik “olay” yaşanıyor. Fakat ölümcül olabilen bu olayları tahmin etmek oldukça zor. 2014 yılında Japonya’nın en yüksek ikinci yanardağı ve meşhur bir turist noktası olan Ontake Dağı beklenmedik şekilde patlamıştı, ne yazık ki 58 kişinin ölmesine ve beş kişinin kaybolmasına yol açmıştı. Deprem faaliyeti genelde erken bir uyarı işareti. Fakat Ontake’de gerçekleşen patlama gibi bazı patlamalar, belirgin deprem sinyalleri olmadan meydana gelebiliyor. Bu yüzden Japonya Meteoroloji Ajansı gibi afet hafifletici kurumlar, bölge sakinlerini bir sonraki olası afete karşı önceden uyarmak için başka güvenilir yollardan faydalanabilir.
Volkanik patlamalar tehlikeli oldukları kadar, bu patlamaların tahmin edilmesi de zor. Şimdiyse Tokyo Üniversitesi’nde çalışan bir araştırma takımı, yer kabuğundaki volkanik açıklıklardan çıkan belli gazlardaki atom oranlarının, derindeki magmaya neler olduğunu gösterebileceğini keşfetti; yani sağlık durumunuzu kan tahlili yaparak kontrol etmek gibi. Bu sayede, işlerin ne zaman “kızıştığı” tespit edilebilir. Özellikle argon -40 ve helyum -3’ün oranındaki değişimler, farklı püskürme tiplerinin tehlikesine işaret edip magmanın ne kadar köpüklü olduğunu gösterebilir. Hangi gazlardaki hangi oranların magmadaki belli bir faaliyet tipini gösterdiğini anlamak büyük bir adım. Araştırma takımı, şimdi volkanik faaliyetleri 7/24 yerinde ve anlık ölçmeyi sağlayıp erken uyarı sistemi görevi görebilecek taşınabilir bir aygıt geliştirmeyi düşünüyor.
Açıklıklar Dünya yüzeyinde (kabuk) bulunan, sıklıkla yanardağların etrafında açığa çıkan ve gaz ile buhar yayan delik ve çatlaklardan meydana geliyor. Çıkan bu gaz ise kimyasal bir karışımdan oluşuyor. Gazın bileşimi, Dünya kabuğunun altındaki manto tabakasında neler olduğuna yönelik fikir verebilir. Erimiş kaya olan magma, bu bölgede oluşup yukarı doğru baskı yapıyor ve nihayetinde lav şeklinde püskürüyor. Araştırmacılar, belli gazlardaki izotop oranlarının (bir elementin aynı kimyasal özelliklere fakat farklı kütleye sahip atomları) gizli magma faaliyetini gösterebildiğini halihazırda biliyor. İleri Bilim ve Teknoloji Araştırma Merkezi’nde çalışan Profesör Hiroçika Sumino şöyle açıklıyor: “Magma faaliyeti arttığında, helyum izotop oranının ara sıra Dünya kabuğunda bulunan helyuma benzer şekilde düşük bir değerdeyken yüksek değere çıktığını biliyoruz. Bu bilgiler, 2011 yılında bir patlamanın meydana geldiği Kanarya Adaları’na (Afrika’nın kuzeybatı açıklarında Atlantik Okyanusu’nda) bağlı El Hierro Adası’nda soğuk pınar gazının helyum izotop oranında yapılan bir gözleme dayanıyor. Fakat magmatik kargaşa sırasında mantodan neden daha fazla helyum çıktığını bilmiyorduk.” dedi.
Makale: nature.com