Araştırma
Yapay Zeka Ruh Sağlığını Tehdit Ediyor mu?
Yapay zeka teknolojileri her geçen gün hayatımıza daha fazla entegre olurken, uzmanlar bu araçların ruh sağlığı üzerindeki potansiyel risklerine dikkat çekiyor. ABD’de genç bir kullanıcının yapay zeka sohbet robotuyla uzun süreli etkileşiminin ardından intihar etmesi, konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Makine İstihbaratı Araştırma Enstitüsü Başkanı Nate Soares, yeni kitabında bu olayın “istenmeyen ve öngörülmeyen sonuçların” somut bir örneği olduğunu belirtti. Ona göre, yapay zekâ geliştikçe küçük sapmalar bile gelecekte çok daha büyük felaketlere dönüşebilir.
Tehlikenin işareti: Raine vakası
17 yaşındaki Adam Raine’in ChatGPT ile aylarca süren sohbetler sonrası intihar etmesi, uzmanlara göre kritik bir kırılma noktası oldu. Soares, bu trajediyi “daha büyük sorunların ilk sinyali” olarak yorumluyor. Eğer yapay zekâ süper zeka seviyesine ulaşırsa, insanlığı manipüle edebilecek ve kontrolsüz senaryolar yaratabilecek risklerin artacağı uyarısı yapılıyor.
Küresel yasaklama çağrısı
Soares, Birleşmiş Milletler’in nükleer silahların yayılmasını önleme antlaşmasına benzer şekilde, yapay süper zekâ geliştirme yarışının küresel düzeyde sınırlandırılması gerektiğini savunuyor. Ona göre, teknoloji şirketleri yapay zekâyı zararsız hale getirmeye çalışsa da pratikte bu sistemler “istenmeyen davranışlar” sergileyebiliyor.
Farklı görüşler
Bununla birlikte, tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Meta’nın baş yapay zekâ bilimcisi Yann LeCun, süper zekânın insanlık için tehdit değil, aksine bir kurtuluş yolu olabileceğini öne sürüyor. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ise süper zekâ geliştirmenin artık “görünür bir hedef” haline geldiğini ve şirketlerin bu alanda hızla ilerlediğini vurguluyor.
Psikolojik riskler artıyor
Uzman psikoterapistler ise özellikle kırılgan bireylerin profesyonel destek yerine yapay zekâ sohbet robotlarına yönelmesinin ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyor. Temmuz ayında yayımlanan bir akademik çalışmada, yapay zekâ sohbetlerinin psikoz riski taşıyan bireylerde sanrılı düşünceleri körükleyebileceği ortaya kondu. Bu durum, teknoloji ile ruh sağlığı arasındaki hassas dengeyi daha da tartışmalı hale getiriyor.
Kaynak: www.cnbce.com