Moleküler Biyoloji ve Genetik
BİLİNÇİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMININ BAĞIRSAK MİKROBİYOTASINA ETKİSİ
Antibiyotik kelimesinin Yunancadan, anti
(karşı) ve bios (yaşam) kelimelerinden türetilmiştir ve “yaşam karşıtı” anlamına gelmektedir.
Antibiyotik çağı 1929’da Sir Alexander Fleming’in penisilini keşfetmesi ile başlamıştır.
Bilinçsiz antibiyotik kullanımı dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir.
Bilinçsiz antibiyotik kullanımı bağırsak mikrobiyotasında hasara yol açarak çeşitli sağlık
sorunlarının görülme riskini arttırabilmektedir. Antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımının en kötü
sonuçlarından biri de antimikrobiyal direnç gelişimidir. Antibiyotiklerlerin sadece bakteriyel
hastalıklara karşı etkili olduğu ve virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi etmediği
unutulmamalıdır.
Gelişmiş ülkelerde tüketim sıralamasında antibiyotikler beşinci sıradayken, Türkiye
antibiyotik kullanımında ne yazık ki birinci sırada yer almaktadır. Türkiye’de yıllık kişi
başına ilaç tüketiminin %21’ini antibiyotiklerin oluşturduğu bilinmektedir. Antibiyotikler
bağırsak duvarında bütünlüğü bozarak bağırsak duvarının geçirgenliğinin artmasına yol
açmakta ve böylece hastalık yapıcı maddelerin vücuda geçişini kolaylaştırmaktadır.
Özellikle son yıllarda bağırsak mikrobiyotası alanında yapılan araştırmalar giderek artış
göstermiştir. Bunun nedeni ise bağırsak mikrobiyotasının insan sağlığı üzerine olan önemli
etkileridir. Bağırsak mikrobiyotası, bağırsakta bulunan tüm mikroorganizmaları ifade
etmektedir. Bağırsak mikrobiyotasının bakteriler başta olmak üzere, mantar, protozoal ve
arkeal türleri de içeren 100 trilyondan fazla mikroorganizmadan oluştuğu bilinmektedir.
Bağırsak mikrobiyotasında faydalı ve zararlı mikroorganizmalar belirli bir denge halinde
yaşamaktadır. Bağırsak mikrobiyatasındaki mikroorganizmaların dengesinin bozulması
bağırsak duvarının görevini olumsuz etkileyerek hastalık oluşma riskini arttırabilmektedir.
Bunun bir nedeni de bağışıklık hücrelerinin %80’i bağırsakta yer almasıdır. Bu nedenle
bağırsaktaki dengenin bozulması bağışıklık sisteminin de fonksiyonunun bozulması anlamına
gelmektedir. Son yıllarda bağırsak mikrobiyotasının hastalık gelişiminde çok önemli roller
oynadığı kanıtlanmıştır. Bağırsak mikrobiyotasındaki dengenin bozulmasında birçok faktör
rol oynamaktadır.
Bağırsak mikrobiyotasının dengesini bozan başlıca faktörler:
-Bilinçsiz antibiyotik kullanımı
-Genetik
-Hatalı beslenme tarzı
-Vücutta ağır metal birikimi (sık dip balık tüketimi, sigara kullanımı, hava kirliliği)
-Kontrolsüz ilaç kullanımı (mide ilaçları, doğum kontrol hapları…)
-Sezaryen doğum
-Stres
-İklim/Coğrafi konum
-Yaş
Bağırsak mikrobiyotası yerine getirdiği işlevler nedeniyle “metabolik organ” olarak
tanımlanmaktadır. Bağırsak mikrobiyotası önemli metabolik fonksiyonları gerçekleştirir ve
vücutta bağışıklık sistemini uyararak bağışıklık yanıtların düzenlenmesinde rol alır. Bağırsak
mikrobiyotasında faydalı ve zararlı mikroorganizmaların dengesinin bozulması “disbiyozis”
olarak tanımlanmaktadır. Disbiyozis sonucu bağırsak duvarında geçirgenlik artar ve hastalık
yapıcı maddelerin vücuda geçişi kolaylaşır. Yapılan bilimsel araştırmalar bağırsak
mikrobiyotasında meydana gelen disbiyozisin çeşitli kronik hastalıklarla ilişkisi olduğunu
bildirmiştir. Bağırsak mikrobiyotasındaki faydalı ve zararlı mikroorganizmaların dengesinin
bozulmasının allerjiler, egzama, obezite ve diyabet gibi metabolik hastalıklar, kalp-damar
hastalıkları, huzursuz bağırsak sendromu, alzheimer ve parkinson hastalığı gibi
nörodejeneratif hastalıklarla ilişkisi çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir.
Bilinçsiz (gereksiz kullanım, yanlış doz, yanlış antibiyotik tercihi) antibiyotik kullanımı
ülkemizde ve dünyada oldukça sık görülmektedir. Ayrıca bilinçsiz antibiyotik kullanımı
sonucu antibiyotik ilaçlara karşı mikroorganizmaların geliştirdiği direnç günümüzde küresel
bir sağlık problemi haline gelmiştir.
Endikasyon olduğunda antibiyotik kullanımı hastalık şiddetinin ve süresinin kısaltılmasında
önemli rol oynamaktadır. Fakat bilinçsiz ve uygunsuz kullanımı uzun vadede birçok sağlık
sorununa yol açarak kalıcı hasarlara sebep olabilmektedir. Bilinçsiz antibiyotik kullanımının
bağırsak mikrobiyotasındaki doğal dengeyi bozarak bağırsakta disbiyozise yol açarak çeşitli
sağlık sorunlarının görülme riskini arttırdığı bilinmektedir. Antibiyotik kullanımına bağlı
olarak bağırsak mikrobiyota kompozisyonunda kalıcı değişimler meydana gelebilmektedir.
Helicobacter pylori tedavisinde olduğu gibi çoklu antibiyotik içeren tedavi protokollerinde
bağırsak mikrobiyotasında yer alan bazı bakteriler tamamen ortadan kaldırdığı görülmüştür.
Bunun dışında antibiyotik kullanımı sonucu, bağırsak mikrobiyotasında yer alan
mikroorganizma çeşitliliği bakımından da farklılıkların oluştuğu gösterilmiştir. Antibiyotik
tedavisi sonrasında bağırsak mikrobiyotasında meydana gelen hasar antibiyotiğin etki
spektrumuna, dozuna, türüne ve uygulama şekline göre değişiklik gösterdiği bilinmektedir.
Ayrıca antibiyotiğin farmakodinamik ve farmakokinetik özelliklerinin de bağırsak
mikrobiyotasında meydana gelen hasarı etkilediği bilinmektedir.
Antibiyotikler sadece hastalık yapan mikroorganizmaları değil, sağlıklı yaşam için gerekli
olan faydalı mikroorganizmaları da yok ederek bağırsak mikrobiyotasında disbiyozise yol
açmaktadır. Bağırsak mikrobiyotasında meydana gelen disbiyozisin mümkün olduğunca en
kısa sürede onarılması hastalıklardan korunmak için oldukça büyük önem taşımaktadır.
Antibiyotik kullanımı ile birlikte bağırsakta faydalı mikroorganizmalar da yok olmaktadır. Bu
nedenle bağırsak duvarının onarılmasında probiyotik mikroorganizmalara gereksinim
duyulmaktadır. Probiyotik kelimisi “yaşam için” anlamına gelmektedir. Probiyotik
mikroorganizmalar, belirli besinlerde yada besin takviyelerinde bulunan sağlığa faydalı
mikroorganizmalardır. Probiyotik mikroorganizmalar, ağız yoluyla yeterli düzeyde tüketildiği
zaman kişinin sağlığı ve fizyolojisi üzerine olumlu etkiler oluşturduğu bilinmektedir.
Probiyotikler, bağırsakta mikrobiyal dengeyi sağlayarak hastalıkların oluşmasını önlemeye
yardımcı olmaktadır. Probiyotik mikroorganizmalar, zararlı mikroorganizmaların
kolonizasyonunu engellemekte ve bağışıklık sistemini düzenlemektedir.
Bilimsel araştırmalar antibiyotik kullanımının bağırsakta disbiyozis oluşumunda rol
oynadığını ve bağırsakta mikroorganizma çeşitliliğini azalttığını göstermiştir. Probiyotik
mikroorganizmaların, bağırsak mikrobiyotasının onarılması üzerindeki olumlu etkilerinin olduğu bildirilmiştir.
Bağırsak duvarının onarılmasında doğru probiyotik mikroorganizma seçimi ve doğru dozun uygulanması oldukça önemlidir.
Probiyotik mikroorganizmaların sağlığa olan faydalarından yararlanabilmesi için bağırsak florasına ulaşıncaya dek canlılıklarını
koruması ve kolonizasyon yeteneğinin yüksek olması gerektiği bildirilmiştir.
Sonuç olarak antibiyotiklerin tüm dünyada en çok kullanılan ilaçlar arasında ilk sıralarda yer
aldığını ve bunun birçok kronik hastalığa zemin hazırladığı bilinmektedir. Antibiyotik
kullanımı tüm dünyada halk sağlığını tehdit eder hale gelmiştir. Antibiyotiklerin bağırsak
mikrobiyotasında meydana getirdiği mikrobiyal dengesizliğin göz ardı edilmemesi gerektiği
bildirilmişir. Bilinçsiz antibiyotik kullanımındaki artış, bağırsak mikrobiyotasında disbiyozis
oluşumuna zemin hazırlamakta ve kronik hastalıkların görülme riskinin artmasına yol
açmaktadır. Antibiyotik kullanımının yararları olmasına karşın zararlarının da olduğu
unutulmamalıdır.
Kaynaklar:
Bezelye Blog / Tuğba Cici
- Yoon, M. Y., & Yoon, S. S. (2018). Disruption of the Gut Ecosystem by
- Antibiotics. Yonsei medical journal, 59(1), 4–12.
- Ventola C. L. (2015). The antibiotic resistance crisis: part 1: causes and
- threats. P & T : a peer-reviewed journal for formulary management, 40(4),
- 277–283.
- Francino M. P. (2016). Antibiotics and the Human Gut Microbiome: Dysbioses
- and Accumulation of Resistances. Frontiers in microbiology, 6, 1543.
- Ha, C. W., Lam, Y. Y., & Holmes, A. J. (2014). Mechanistic links between gut
- microbial community dynamics, microbial functions and metabolic
- health. World journal of gastroenterology, 20(44), 16498–16517.
- Hemarajata, P., & Versalovic, J. (2013). Effects of probiotics on gut
- microbiota: mechanisms of intestinal immunomodulation and
- neuromodulation. Therapeutic advances in gastroenterology, 6(1), 39–51.
- Carding, S., Verbeke, K., Vipond, D. T., Corfe, B. M., & Owen, L. J. (2015).
- Dysbiosis of the gut microbiota in disease. Microbial ecology in health and
- disease, 26, 26191.
- Goderska, K., Agudo Pena, S., & Alarcon, T. (2018). Helicobacter pylori
- treatment: antibiotics or probiotics. Applied microbiology and
- biotechnology, 102(1), 1–7.