Biyoteknoloji / Sağlık
Kahve dost mu düşman mı?
Kahve, popüler bir içecek olmasına rağmen bir kesim insan, kahvenin kansere neden olabileceğinden endişe ediyor. Buna karşın diğer kesim de, kahve içmenin sağlık açısından yararlı olduğunu hatta kanseri önleyebileceğini düşünüyor. Peki, araştırma sonuçları ne söylüyor?
Kanser karmaşık bir hastalıktır ve nedenini belirlemek her zaman kolay değildir. Araştırmacılar, bir kişinin kanser riskini artırıp artırmadığını öğrenmek için birçok farklı maddeyi inceledi. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) insanlarda ve hayvanlarda 1000'den fazla çalışmayı gözden geçirdi ve kahvenin kansere neden olduğunu gösteren yeterli kanıt bulamadı.
Bu bulguya karşın riskler nelerdir?
Çoğu kanser; kişinin genleri, çevresi ve yaşam tarzı dâhil olmak üzere bir dizi faktörden dolayı ortaya çıkar. Aynı zamanda kanser için bazı önemli risk faktörleri vardır. Bunlar; sigara, aşırı kilo, sağlıksız beslenme, alkol, bazı kimyasallara ve radyasyona maruz kalmak gibi.
Kahve içme ile kanser görülme sıklığı (insidansı) arasındaki ilişki; 35-54 yaş grubundaki 21.735 erkek ve 21.238 kadın ile 10 yıl boyunca takibe alınmıştır. İnceleme sonuçlarında kadınlarda bukkal kavite ve farinks kanserinde ve malign melanomda negatif ilişki saptanmıştır. Ayrıca kahve içme ile pankreas veya mesane kanseri insidansı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Kahve kanseri önler mi?
Kahvenin kanserde koruyucu etkisi “Antioksidan” başta olmak üzere; DNA hasarı onarımında rol alması, bağışıklık sürecini düzenlemesi ve inflamasyonu azaltması gibi mekanizmalar ile ifade edilmektedir. Kahvenin kansere karşı koruyucu olduğunu öne süren çalışmalar olsa da, ilişkili herhangi bir etkisinin olmadığını savunan çalışmalar da mevcuttur. Dünya Kanser Araştırma Fonu (World Cancer Research Fund) tarafından yapılan bir araştırmanın; 2007 yılında yayınlanan raporunda günde bir fincan içilen kahve ile meme kanseri riski arasında anlamlı olmayan ters bir ilişki olduğu belirtiliyor. Meme kanserinin bazı alt tiplerinde (tip 1 mutasyon taşıyanlar), postmenopozal kadınlarda, tamoksifen ile tedavi edilen hastalarda; bu ilişkinin olumsuz yönde anlamlı olduğu rapor ediliyor.
Amerikan Biomarkers and Prevention dergisi, kahvenin rahim kanseri riskini azaltabileceğine dair bulgular içeren bir araştırma yayımladı. 67 bin Amerikalının katıldığı başka bir araştırmaya göre de; kahve tüketiminin göğüs ve cilt kanserinden sonra, şimdi de rahim kanseri riskini azaltabilecek etkileri olduğu iddia edildi. Araştırmayı yürüten uzmanlardan Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü bilim insanlarından Edward Giovannuci; “İnsülin ve östrojen seviyesindeki artış, kansere yatkınlığı ortaya çıkarmıştır” bilgisini verdi. Kahvenin, insülin seviyesini düşürdüğü ve vücutta dolaşan serbest östrojeni azalttığı bilgisi de bu araştırmaya eklendiğinde; kafeinin kansere karşı, riski frenleyici bir etkisi olduğu ortaya çıkıyor.
Kahve kanser riskini azaltıyor mu?
Pankreas kanseri ile ilgili 1981'de yayınlanan büyük bir çalışmada; araştırmacılar kahve tüketimi ile kanser arasında olası bir ilişki olduğunu ileri sürdü. Ancak o zamandan beri yapılan birçok çalışmanın sonucu, kahvenin pankreas kanseri riski ile ilişkili olmadığını gösteriyor.
Şimdiye kadar kahve üzerinde yapılan araştırmalardan elde edilen veriler; günde 4 bardak içildiğinde kahvenin rahim kanseri, prostat ve kolon kanserine yakalanma riskini düşürdüğü yönünde. Fakat uzmanlar, çok tüketilen kahvenin vücuda olan yan etkilerini de hatırlatıyor. Fazla miktarlarda kahve tüketen insanlarda uykusuzluk, anksiyete ve alınganlık gibi belirtiler görülüyor. Aynı zamanda kahve, geçici olarak tansiyonu yükselten uyarıcı kafein içeriyor, bazı kişilerde reflüye neden olabiliyor ve mideyi tahriş edebiliyor.
Yine benzer 2017'de yapılan bir araştırma; kahve içmenin, belirli kanser türlerini geliştirme riskini azaltabileceğini gösteriyor. Daha eski çalışmalarda bilim insanları; ara sıra kahve içmenin gelişmekte olan kanser ile arasında bir bağlantı bulsa da; bunun sebebini kahve yerine sigara içmeye bağlıyor.
Neden kahvenin kansere neden olabileceği düşünülüyor?
Kavrulmuş kahve çekirdekleri, kavurma işleminin bir yan ürünü olan “Akrilamid” adı verilen bir maddeyi içeriyor. IARC, akrilamiti Grup 2A olası kanserojen olarak sınıflandırıyor. Bu da, akrilamidin hayvanlarda kansere neden olabileceğini düşündüren önemli kanıtlara sahip olduğu anlamına geliyor. Ancak, insanlarda kanser riskini artırıp artırmadığını belirlemek için daha fazla araştırma gerekiyor. Akrilamid hakkında endişe duyan insanlar, kavrulmuş çekirdek dışında alternatif bir kahve türü seçebilir. Ayrıca bazı bulgular 149ºF'den daha sıcak olan bir kahveyi içmenin, yemek borusu kanseri riskini arttırdığı yönünde. Bu nedenle; özellikle süt içermiyorsa kahveyi içmeden önce biraz soğutmak gerekiyor.
Ne kadar kahve tüketilmeli?
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), yetişkinlerin günde 4-5 bardaktan fazla kahve tüketmemesini tavsiye ediyor. Eğer içilen kahve miktarı azaltılmak istenirse, bunu zamana yaymanın doğru olduğunu da açıklamalarına ekliyor. Çünkü kafeini kesmek baş ağrısına neden olabiliyor. Bu nedenle azaltılan kahve yerine; çay, su veya bitki çayları tüketilmesi gerekiyor.
2017 yılında yapılan bir çalışma; birçok farklı sonucu gözden geçirerek makul miktarda kahve içmenin genellikle sağlıklı olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda; kahve içen tüm grupların içmeyenlere göre daha düşük bir kanser oranına sahip olduğunu söylüyor. Kahve tüketimi ile mide, kolorektal, yumurtalık, tiroid, göğüs, pankreas, gırtlak, lenfoma kanserleri arasında güçlü bir bağlantı bulunmuyor. Aksine kahvenin faydaları arasında; daha düşük ölüm riski ve daha düşük kalp hastalığı, karaciğer hastalığı ve parkinson hastalığı riski yer alıyor. Kahve ayrıca; antioksidan madde/maddeler içerdiği için; hücre hasarını durduruyor veya yavaşlatıyor.
Sonuç olarak güncel araştırmalar, kahvenin kansere neden olmadığı yönünde. Belirli kanser türlerinin gelişme riskini azalıyor ancak bunu doğrulamak için de yeterli bilimsel veri bulunmuyor.
Kaynaklar: Medicalnewstoday/ CNN / Gazetevatan / Europepmc / Springer / Agris.fao.org/ Dergipark.gov.tr