Nöroloji
Madde Kullanım Bozukluğu Belirli Bir Beyin Devresi ile Bağlantılı Olabilir
Madde bağımlılığı bozukluklarını tedavi etmek son derece zorlayıcıdır ve bunun bir nedeni, bağımlılığı olan kişilerin beyin taramalarının genellikle çok çeşitli sonuçlar içermesi ve bağlantı eksikliği göstermesidir. Ancak 25 Eylül tarihli Nature Mental Health dergisinde yayımlanan bir çalışma, madde bağımlılığı bozukluğuna sahip kişilerin beyinlerinin bağlantılı bir devreye sahip olduğunu ortaya koymaktadır ve bu, gelecekteki klinik tedaviler için potansiyel hedefler sunabilir.
Amerika Birleşik Devletleri Madde Kötüye Kullanım ve Ruhsal Sağlık Hizmetleri İdaresi'ne göre, madde kullanım bozuklukları, bir kişinin alkol ve/veya uyuşturucu maddeyi tekrarlayan kullanımının onlara ciddi sağlık sorunları, iş, okul veya evde önemli sorumlulukları yerine getirememesi durumunda meydana gelir. ABD'de 20 milyondan fazla kişinin madde kullanım bozukluğuna sahip olduğu tahmin edilmektedir ve bazı yaygın bozukluklar arasında opiat kullanım bozukluğu, nikotin kullanım bozukluğu ve alkol kullanım bozukluğu bulunmaktadır.
Beyin taramaları veya nöro görüntüleme, madde kullanım bozuklukları ile ilişkilendirilen beyin taramalarında anormalliklerin göz önünde bulundurulmasına yardımcı olabilir. Beyindeki lezyon ağ haritalama adı verilen bir süreci içeren bağımlılığın beyindeki rolünü incelemek için yeni geliştirilmiş yaklaşımlar arasında yer almaktadır. Beyin lezyonları, bir yaralanma veya hastalıktan kaynaklanan beyin dokusunun hasar gösterdiği bölgelerdir. Lezyon ağ haritalama, iki farklı bölgelerdeki iki lezyonun aynı sorunlara neden olup olmadığını incelemektedir. Çalışmanın ortak yazarı ve British Columbia Üniversitesi tıp öğrencisi Jacob Stubbs, "Bu, iki farklı bölgelerdeki iki lezyonun aynı sorunu paylaşan aynı bölgeye bağlantı paylaştığını göstermek için insan beyninin ortalama bir bağlantı diyagramı olarak düşünebiliriz" diyor.
Bu haritalama, araştırmacılara alkollü içecekler, kokain, eroin veya nikotin dahil olmak üzere farklı bağımlılık yapan maddeler tüketen kişiler arasında bu ağın ortak olduğunu fark etmelerine yardımcı oldu. Stubbs'a göre, ekip, bu tür maddelerin farklılıkları ve veri çeşitliliği açısından sınırlamalar olduğu göz önüne alındığında bu ortak devreyi bulduklarında oldukça şaşırdı.
Çalışmanın bazı sınırlamaları bulunmaktadır; verilerin tamamı önceki araştırmalardan elde edilmiştir ve bulgular ilişkisel niteliktedir. Yazarlar herhangi bir nedensellik veya bu devrenin kalıtsal mı yoksa çevresel mi olduğuna dair bir sonuca varamadılar. Ayrıca, beyin görüntüleme yöntemlerini incelemenin daha da karmaşık ve gürültülü hale getirebilecek birden fazla yol bulunmaktadır.
2022 yılında bir çalışma, bazı sigara içen kişilerin beyin lezyonlarını ortadan kaldırabilen bir beyin devresine lezyonları haritaladı. Bu yeni çalışma, bu veriyi kullanarak bu yeni keşfedilen beyin devresini ve beyinde atrofi (küçülme) yaşanan bölgeleri değerlendirdi. 144 bağımlılık üzerine yapılan çalışmayı inceledi ve madde kullanım bozukluklarıyla ilişkili anormalliklerin ortak bir beyin ağı içinde olduğunu buldu. Çalışmalar çoğunlukla alkol, kokain, eroin veya nikotin bağımlılığını inceledi.
Çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Brigham ve Kadın Hastanesi Beyin Devre Terapisi Merkezi'nin kurucu direktörü Michael Fox, "Çalışmamız, bağımlılıkla ilişkilendirilen farklı beyin bölgelerinin hepsinin ortak bir beyin devresinin parçası olduğunu buldu" dedi. "Farklı çalışmalarda gözlemlenen tutarlılık, artık sadece bir bölge değil, bağımlılığı tedavi etmek için hedeflenebilecek bir beyin devresine sahip olduğumuz anlamına geliyor." (Fox, Magnus Medical, Solaris ve Boston Scientific için danışmandır ve bağlantı görüntüleme kullanarak beyin stimülasyonunu yönlendiren zeka mülkiyetine sahiptir.)
Ekip, 9.000'den fazla katılımcıyı içeren verileri inceledi. Yeni keşfedilen bu bağlantı, madde kullanım bozukluklarını tedavi etmek için nörostimülasyon terapilerini hedefleyebilecek potansiyel bir beyin devresini işaret etmektedir.
Bu devre, beş ana beyin bölgesini içerir: anterior singulat, insula, dorsolateral prefrontal korteks, talamus ve medial prefrontal korteks.
Stubbs, "Beş bölgenin mantıklı bir miktarını oluşturduğunu söylüyor. Medial prefrontal korteks, beyninizin ön tarafına doğru uzanan korteks şeridi ve başarılı nörostimülasyon denemelerinin bir hedefi olmuştur" diyor.
Bu devre kullanılarak klinik uygulamaların hala birkaç yıl uzakta olduğunu belirtmek önemlidir, ancak umut vadeden bir yaklaşım sunmaktadır.
Kaynak: popsi.com