Biyoteknoloji / Sağlık
OBEZ ÇOCUK SAYISI HIZLA ARTIYOR!
Türkiye’de yapılan çalışmalar çocuk ve gençlerin yüzde 10-25’inin fazla kilolu veya obez olduğunu gösteriyor. Obezite tedavisinde yaşam boyu sürecek sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin sağlanmasının şart olduğunu söyleyen Liv Hospital Çocuk Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Kara pandemi döneminde artan obezitenin nedenleri ve tedavisini anlattı.
SALGIN ÇOCUKLARDA DA KİLO ARTIŞI YAPTI
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını ve bunun getirdiği yaşam biçimi herkesi derinden etkiledi ve her türlü sosyal felakette olduğu üzere çocuklar daha ağır etkilendi. COVID-19 salgınında çocuklar evde hareketsiz kaldı. Okulların kapalı kalması ve eğitim hayatının bilgisayar/televizyon başında uzaktan sürdürülmesi bu hareketsiz hayatı daha da perçinledi. Evde ekran karşısında uzun saatler geçiren çocukların beslenme alışkanlıkları da değişti, özellikle hazır gıda, abur cubur tüketimi arttı. Ne yazık ki bu olumsuz yaşam biçiminin çocuklar üzerindeki etkilerini kısa süre içinde gözlemlendi. Bu dönemde bazı çocuklarda 5-10 kilograma varan ağırlık artışları oldu. Ayrıca katkı maddeleri içeren hazır gıda tüketiminin artması ve hızlı kilo alımı ile birlikte, özellikle kız çocuklarda meme gelişimi ile ergenlik belirtilerinin erken ortaya çıktığını gözlemledik. Bu süreç ebeveynlerin çocuklarının sağlığı hakkındaki endişelerini de artırdı.
PANDEMİDE ÇOCUĞUNUZU OBEZİTEDEN KORUMAK İÇİN ÖNERİLER
- İçinde bulunduğumuz salgın ve uzaktan eğitim sürecinde çocuklarda obezite ve erken ergenlik gibi büyüme sorunlarının oluşmasını önlemek için ailelere düşen görevler var. Öncelikle çocukların her türlü hareketini artırmak gerekiyor.
- Uzaktan eğitimde teneffüs araları genellikle 15-20 dakika arasında değişiyor; bu teneffüslerde, okulda olduğu gibi, çocukların bahçeye-dışarıya çıkması, nefes alması, koşması, oynaması sağlanabilir. Çevre bunun için uygun değilse ev içinde oyun aktiviteleri için imkan yaratılmalıdır.
- Eğitimin tamamlanmasından sonraki akşam saatlerinde ebeveynlerin çocuklar ile birlikte yapacakları 30-60 dakikalık tempolu yürüyüşler hareketsizliği kırmak için etkili olacaktır.
- Uzaktan eğitimde ders ve ödev için geçirilen ekran saatleri yeterince uzun, bu nedenle eğlenceye yönelik ekran saatlerinin (bilgisayar-video oyunları, tablet, telefon, sosyal medya, internet vb.) mutlaka kısıtlanması gerekir; bu sürenin hafta içi günlerinde 1, tatil günlerinde 2 saati aşmaması gerekir.
- Normal büyüme için okul çocuklarının en az 10 saat, ergenlerin en az 9 saat uykuya ihtiyacı vardır. Buna göre yatağa gidiş saati gece 10-11’i geçmemeli ve bundan en az 2 saat önce ekran ile ilişki kesilmelidir. Ekranın mavi ışığı ve stres dolu bilgisayar oyunları gece düşük seviyelere inmesi gereken kortizol hormonunun yüksek ve gece yükselmesi gereken büyüme hormonunun düşük kalmasına neden olabilir. Bu hormon düzensizlikleri de obezite ve büyüme geriliğine yol açabilir. Uzaktan eğitimde gün boyu ekran ışığına maruz kalan çocukların hiç olmazsa akşam saatlerinde ekrandan uzak tutulması sağlıklı büyüme açısından çok önemli olacaktır.
- Çocuklar öğün atlamadan kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerini düzenli yemelidirler. Aralarda meyve ve benzeri ara öğünler alabilirler. Ancak paketli hazır ürünlerin (çikolata, gofret, cips vb.) ve şekerli içeceklerin tüketimi ile gereksiz kalori alımına izin verilmemelidir. Hamburger, pizza gibi yüksek kalorili hazır gıdalar sipariş edilmemeli, evde tencere yemeklerinin tüketilmesine özel önem verilmelidir. Ayrıca makarna, patates, pilav, ekmek ve tatlıları içeren yüksek karbonhidrat içerikli öğünlerin porsiyonları küçük tutulmalıdır.
OBEZİDE NEDEN OLUR?
Temelde obezitenin iki türü vardır: Yaşam tarzından kaynaklanan basit obezite. Endokrin ve genetik bozukluklardan kaynaklanan obezite. Vücuttaki endokrin veya genetik bir hastalık nedeniyle obezite oluşması nadir görülen bir durumdur. Çocukların yüzde 95’inde obezite alınan kalori ile harcanan kalori arasındaki enerji dengesizliği nedeniyle oluşur. Vücudumuz yürüme, koşma, konuşma, yediğimiz yiyecekleri sindirme, nefes alma ve vücut ısısını koruma gibi günlük etkinlikleri yapabilmek için enerji harcar. Ayrıca çocukların büyümek için enerjiye ihtiyaçları vardır. Günlük aktiviteler için harcanan ve büyümek için kullanılan bu enerji besinlerden elde edilir. Eğer besinlerle alınan enerji (kalori) fazla, buna karşın günlük işleri yapmak için vücudun harcadığı enerji az ise, o zaman artan enerji vücutta yağ kitlesi olarak depolanır. Böylece artan yağ kitlesine bağlı olarak kilo artar ve obezite oluşur. Vücuda fazladan alınan her 7000 kalori yaklaşık 1 kilo yağ olarak depolanır. Kaloriyi almak kolay, yakmak ise zordur. Ne yazık ki, hatalı ebeveyn tutumları ve yanlış beslenme alışkanlıklarının yanı sıra günümüzdeki yaşam koşulları da çocukların şişmanlamasına elverişlidir.
Obezitenin yol açtığı sağlık sorunları nelerdir?
Obezite çocukluk çağından başlayarak çeşitli sağlık sorunları ve hastalıklara neden olur. Şişmanlık, 40 yaş civarı sigara içmeyen erişkinlerde tahmini yaşam süresini 7-8 yıl, içenlerde ise 13-14 yıl kısaltır. Çocukluktan itibaren başlayan şişmanlığın ise yaşam süresini 15-20 yıl kısaltacağı tahmin ediliyor.
- İnsülin direnci sendromu (metabolik sendrom)
- Tip 2 diyabet (şeker hastalığı)
- Hipertansiyon (yüksek kan basıncı)
- Dislipidemi (kan yağlarında yükseklik)
- Ateroskleroz ve koroner kalp hastalıkları (damarlarda tıkanıklık)
- Böbrek hastalıkları
- Erken ergenlik
- Kızlarda adet düzensizlikleri ve kıllanma sorunları
- Safra kesesi taşları ve iltihabı
- Karaciğerde yağlanma ve hepatit
- Uykuda solunum düzensziliği, kısa nefes durmaları, horlama
- Solunum yolu enfeksiyonları ve astım
- İskelet sorunları, kalça ekleminde kayma, bacaklarda eğrilme
- Cilt sorunları, iltihaplar, kıvrım bölgelerinde deri renginin koyulaşması
- Kanser riskinde artma
- Ruhsal sorunlar, depresyon
Çocuklarda obezitenin tedavisi nasıl yapılıyor?
- Altında yatan hastalık varsa araştırılmalı: Öncelikle uzman bir hekim tarafından çocuk değerlendirilerek obeziteye yol açan bir hastalığın olup olmadığı ve obezitenin yarattığı sağlık sorunları araştırılmalıdır. Eğer hormonal-metabolik bir sorun saptanmış ise bunun tedavisi öncelik taşır. Basit şişmanlığı olan çocuklarda ise beslenme ve yaşam tarzının yeniden düzenlenmesi, (dengeli beslenme, düzenli spor yapma ve günlük yaşamda hareketliliğin arttırılması) gerekir.
- Beslenme planı gözden geçirilmeli: Çocukların büyümeleri devam ettiği için erişkinlerdeki diyet modelleri, kalori alımının aşırı kısıtlanması çocuklukta uygun değildir. Kalori alımının sınırlanması çocuğun büyümesini bozar. Beslenme planının mutlaka uzman hekim gözetiminde çocuğun yaş ve cinsiyetine uygun tarzda olması ve çocuğun büyüme ve gelişmesinin düzenli olarak izlenmesi önem taşır.
- Aktivite artırılmalı: Tedavideki bir diğer önemli husus aktivitenin arttırılmasıdır. Şişman çoçuklarda günlük olağan aktiviteye ek olarak en az yarım saatlik orta derecede aktivite (aletli veya oyun tarzında olabilir), hafta sonları düzenli spor aktiviteleri ve yürüyüş yapması önerilir.
- Yaşam boyu sürecek davranış değişikliği sağlanmalı: Çocuğun beslenme planına uyum göstermesi ve daha hareketli bir yaşam tarzı sürdürmesi, besinin bir ödül ve hedef olarak görülmesinden vazgeçilmesi için gerekli psikolojik destek verilmelidir.
- Aileler işbirliği yapıp çocuğa destek olmalı: Tüm ailenin işbirliği çok önemlidir. Çocuklarda şişmanlık tedavisinin amacı yalnızca belli bir sürede ağırlık azalmasını sağlamak değildir; ağırlık artışının durdurulması hafif, orta derecede kilolu birçok çocukta yeterlidir. Temel amaç ise, yaşam boyu sürecek sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerini sağlayarak yetişkin şişmanlığının oluşmasını önlemektir.
Obezitenin Önlenmesi İçin Doğum Sonrasına Yönelik Öneriler
Çalışmalar hazır mamalarla beslenmenin özel risk faktörü olduğunu ortaya koymaktadır. Anne sütü bebekler için en ideal besin kaynağıdır ve şişmanlığa karşı koruyucudur. Daha uzun süre anne sütü ile beslenen çocuklarda obezite daha az gelişmektedir. Dolayısıyla ilk 4-6 ay tek başına ve 1-2 yaşına kadar ek besinlerle birlikte anne sütü verilmelidir. Ek besinlere erken ve gereksiz geçilmemeli ve hazır mamalarla aşırı beslenme yapılmamalıdır.
Öte yandan bazı bebeklerin sadece anne sütü ile beslendikleri hayatın ilk 6 ayı içerisinde hızlı kilo aldıkları gözlemlenir. Bu tür bebeklerde iki özellik dikkat çeker: Anneler fazla kiloludur ve gün içerisinde bebeklerini sayısız defa ve uzun süreler veya her ağladığında emzirirler. Obez annelerin bebeklerinin büyümesi yakın izlenmelidir. Hızlı kilo alımı varsa emzirme düzeni kontrol altına alınmalıdır. Ek besine geçiş döneminde enerji yoğunluğu düşük gıdalar seçilmelidir. Anne sütü alamayan bebeklerde düşük protein içerikli formüla mamalar tercih edilmelidir. Özetle, bebeklikte obezitenin önlenmesine yönelik önerilerimiz aşağıdadır:
- Bebekler 4-6 ay sadace anne sütü ile beslenmelidir.
- Katı besinler ve şekerli içeceklerin başlanması ertelenmelidir.
- Özellikle, formüla mama ile beslenenlerde katı gıdalar erken başlanmamalıdır.
- Bebek doyduktan sonra öğünü bitirmek için zorlanmamalıdır.