Araştırma
Prostat kanserinin son derece yaygın görülen yeni bir alt tipi belirlendi
Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde (MSK) ve Weill Cornell Medicine'de bir grup araştırmacı tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, daha önce tanımlanmamış ve bir hormona dirençli prostat kanseri alt tipinin tüm vakaların yaklaşık yüzde 30'unu oluşturduğunu ortaya koydu. Bu keşif, prostat kanserinin bu alt tipine sahip hastaların hedefe yönelik tedaviler almasını mümkün kılabilir. Çalışma yakın zamanda Science dergisinde de yayınlandı.
İnsan Onkolojisi ve Patogenez Programı üyesi olan ve Cornell’de çalışmalarını sürdüren Doç. Dr. Yu Chen tarafından yönetilen bu son araştırmadan önce sadece iki prostat kanseri alt tipi tanımlanmıştı: Androjene duyarlı ve nöroendokrin. Hücrelerde devreye giren bazı genler kök hücrelerdekilere benzer olduğundan, Chen'in ekibi, prostat kanseri kök hücre benzeri (SCL) yeni tanımlanan üçüncü alt tipini adlandırdı. Chen ve meslektaşları, keşiflerini yapmak için MSK ve Weill Cornell'de kanser tedavisi gören hastalardan toplanan 40 farklı hasta kaynaklı prostat kanseri modelini incelediler.
Dr. Chen, “Ek alt tipler bulup bulamayacağımızı bilmiyorduk. Bu, birçok araştırmacı tarafından uzun yıllardır çalışılan bir alandır. Bu nedenle karakterize edilmemiş tümörleri olan oldukça büyük bir hasta grubu olduğunu öğrenmekten hem mutlu olduk hem de şaşırdık" dedi.
Yenilikçi teknolojiler sayesinde yeni iç görüler sağlanıyor
Bu kanser türünü araştırmak için yeterli yüksek kaliteli laboratuvar modellerinin olmaması alt tipin araştırmacıların gözünden kaçmasının bir nedeni olabilir. Dr. Chen, "Prostat kanserinin laboratuvarda yayılması benzersiz bir şekilde zordur. Yüzlerce hücre dizisi melanom ve akciğer kanseri varken yararlı olan sadece üç veya dört prostat kanseri hücre dizisi bulunmaktadır" açıklamasını yaptı.
Ekip, bu sorunu aşmak için organoid adı verilen yeni bir teknolojiye yöneldi. Organ benzeri yapılar, bir hastadan alınan tümörün parçalar ile laboratuvarda büyütülür. Bunlar hastanın tümörünün bir tür “avatarıdır” ve onun genetiğini ve biyokimyasını incelemek için kullanılabilirler.
Ek olarak, ekip hastadan türetilen ksenograftları (bir hastadan alınan ve bir farede büyütülen tümörler) toplam 40 farklı hastadan türetilmiş prostat kanseri modeli için kullandı. Daha sonra, bu hasta kaynaklı organoidleri bir başlangıç noktası olarak kullanarak hücrelerde genlerin aktive olup olmadığını belirleyebildiler. Bilim insanları yeni bir prostat kanseri alt tipinin varlığını belirlemek için bu verileri kullandılar.
İlerleyen aşamalarda ise SCL alt tipinin 366 prostat kanseri tümöründen oluşan bir biyobankada belirgin olup olmadığına bakıldı ve öyle olduğu görüldü. Aslında androjene duyarlı türden sonra en yaygın ikinci gruptu. Prostat kanserinin bu yaygın alt tipinin moleküler etkenlerini bilmek, bu etkenleri ilaçlarla hedefleyebilecek yaklaşımlara kapı açabilir.
Yeni tedavi seçenekleri
Chen, “Geçtiğimiz 80 yıl boyunca prostat kanseri tedavisinin bel kemiği androjen yoksunluğu terapisi olmuştur. Bunun nedeni, esasen tüm prostat kanserlerinin ilk teşhis edildiklerinde testosteron sinyaline bağlı olmalarıdır. Hastalar antijen yoksunluğuna dirençli hale geldiklerinde bu evrensel olarak ölümcül bir hastalık haline geliyor" dedi.
Yeni bulguların tedavi seçeneklerini iyileştirmeye yardımcı olabileceği yer işte tam burası. Bilim insanları şu anda insanlarda test edilmekte olan ve laboratuvar ve hayvan modellerinde SCL alt tipinin büyümesini engelleyebilecek deneysel ilaçlar olduğunu buldular. Şu anda bu prostat kanseri alt tipine sahip kişiler için ilaçlarının klinik bir denemesini oluşturmak için birkaç şirketle birlikte çalışmaktalar.
DOI: 10.1126/science.abe1505