Doğa
Nesli Tehlikedeki Snowdonia Şahinotu Koruma Altında
Bu nadir bitki, 2002 yılında neslinin tükendiği sanılırken Eryri Ulusal Parkı’nda yeniden keşfedilmişti. Sonrasında ekolojist Robbie Blackhall-Miles, 2023 yılında zorlu dağlık arazilerde yaptığı tırmanışlarla kalan son örnekleri belgeledi ve kesim alarak çoğaltma çalışmalarına başladı.
Blackhall-Miles, Plantlife Cymru adlı kuruluş için yürüttüğü “Natur Am Byth” yani “Doğa Sonsuza Dek” adlı projeyle, Galler’in kutup-alp bölgelerindeki en tehdit altındaki 10 tür üzerinde çalışıyor. Snowdonia şahinotu da bu türlerden biri. Bu bitki, son buzul çağından kalan yaşayan bir fosil olarak kabul ediliyor ve buzulun çekilmesiyle dağların zirvelerine yayılmış. Hatta Blackhall-Miles, bu bitkinin Galler’in doğal tarihindeki en eski türlerden biri olduğunu belirtiyor.
Sanılanın aksine, Snowdonia şahinotu ve benzeri kutup-alp türleri uzun süre insanlar ve doğal ortam içinde varlıklarını sürdürebildi. Ancak sanayi çağında yaygınlaşan aşırı otlatma ve 19. yüzyılda viktorya dönemi herbaryumlarında yer almak için bitkilerin toplatılması gibi nedenlerle nesilleri hızla azaldı. Blackhall-Miles, geçmişte yapılan bu hataları telafi etmek için şimdi doğaya geri kazandırma çalışmalarını sürdürüyor.
Bugün, Treborth Botanik Bahçesi ve Ulusal Botanik Bahçesi gibi kurumların da destek verdiği gizli serada yaklaşık 50 Snowdonia şahinotu yetiştiriliyor. Bu bitkilerin doğal yaşam alanları olan Cwm Idwal’de ise kontrollü otlatma ve koruma önlemleri ile doğal ortama tekrar ekilmesi planlanıyor.
Snowdonia şahinotu, kuzey kutbu ve yüksek dağlardaki zorlu iklim koşullarına adapte olmuş bir tür. Ayrıca hızlı evrim geçirme yeteneğine sahip olması nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerini anlamak için önemli bir araştırma konusu. Blackhall-Miles, türün yok olması durumunda bu evrimsel sürecin yarıda kalacağını ve doğa dengesinin zarar göreceğini vurguluyor.
Buna ek olarak, Snowdon dağlarında yaşayan ve son olarak 2023’te gözlemlenen Snowdon gökkuşağı böceği için de koruma projeleri yürütülüyor. Bu böcek, otlatma oranları ve yaşam alanı dengesi açısından hassas bir tür. Doğru otlatma oranının belirlenmesi için çalışmalar devam ediyor. Böceğin yaşadığı alanlar, Snowdon Dağı Demiryolu’nun çevresi gibi ziyaretçi yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerden biri. Bölgede kurulan QR kodlu bilgilendirme panoları sayesinde halk da bilinçlendirilmek isteniyor.
Arktik bezelye midyesi adlı çok küçük bir kabuklu su canlısı ise Galler’de dört gölde tespit edildi. Genetik analizler, bu türün Sibirya’daki benzerleriyle aynı olduğunu gösterdi. Bu keşif, buzulların erimesiyle türlerin nasıl yayılmış olabileceğine dair önemli ipuçları veriyor. Uzmanlar, bu küçük canlıların muhtemelen kuşların ayakları vasıtasıyla taşındığını düşünüyor.
Robbie Blackhall-Miles, daha önce nesli tükenmiş olarak kabul edilen gül renkli saxifrage bitkisinin de yeniden doğaya kazandırılmasında önemli rol oynadı. Galler’de doğaya geri bırakılan bu tür, geçen yıl vahşi doğada çiçek açtı ve koyunların zarar vermemesinden dolayı olumlu tepkiler aldı.
Blackhall-Miles, bitki koruma çalışmalarını uluslararası alanda sürdürmesine rağmen, kendi ülkesinde soyu tükenmiş bir türü yeniden hayata döndürmenin kendisi için çok özel ve anlamlı olduğunu belirtiyor. Ona göre bu, sadece bilimsel bir görev değil, aynı zamanda Galler’in doğal mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu.