Araştırma
Veba Yüzyıllardır Nasıl Hayatta Kaldı?
Bu salgına neden olan Yersinia pestis adlı bakteri, bulaşıcılığı ve ölümcüllüğüyle tarih boyunca üç büyük pandemi yarattı. Ancak, bu bakterinin yüzyıllar boyunca nasıl hayatta kalabildiği sorusu uzun zamandır gizemini koruyordu. 29 Mayıs’ta Science dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, bilim insanları bu sorunun yanıtını tek bir gende buldu.
Vebanın farklı türleri, bakterinin vücutta nereye yerleştiğine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Lenf düğümlerini etkileyen bubonik veba, kana karışarak yayılan septisemik veba ve akciğerleri tutan pnömonik veba gibi farklı formları mevcut. Tarihte ilk olarak MS 500’lerde görülen Justinyen Vebası, İstanbul’un nüfusunun yaklaşık %40’ını yok etmişti. 14. yüzyıldaki Kara Veba ise Avrupa, Asya ve Afrika’da milyonlarca insanın ölümüne neden oldu. 1855’te Çin’de başlayan üçüncü veba pandemisi ise günümüzde hâlâ Afrika ve Asya’nın bazı bölgelerinde etkisini sürdürüyor.
Yeni araştırma, vebaya neden olan Yersinia pestis bakterisinin bağışıklık sisteminden gizlenmesini ve vücuda yayılmasını sağlayan pla genine odaklandı. Genetik analizler, bu genin sayısının zamanla azaldığını ortaya koydu. Bu azalma, bakterinin ölümcüllüğünü %20 oranında düşürürken enfeksiyon süresini uzattı. Böylece enfekte olan konakçılar, özellikle fareler, daha uzun yaşadı ve hastalığı daha geniş alanlara yayabildi. Farelerde yapılan deneyler, pla geni yüksek sayıda olduğunda bakterinin çok daha hızlı ve ölümcül olduğunu doğruladı. Bu genetik değişim, hem Justinyen Vebası hem de Kara Veba’nın ortaya çıkışından yaklaşık 100 yıl sonra gerçekleşti.
Araştırmacılar, insanlardan ziyade farelerin bu salgınların asıl taşıyıcısı olduğunu belirtiyor. Şehirlerdeki kara fareler, bakterinin çoğalmasına olanak tanıyan “amplifikasyon konakçıları” olarak görev yaptı. Ancak pla genini yitiren veba türleri zamanla yok oldu. Fransa’daki Institut Pasteur’de korunan örneklerde, Üçüncü Pandemi’ye ait üç farklı suşta bu genin azalmış versiyonuna rastlandı. Bu durum, daha düşük öldürücülüğün salgının etkisini kaybetmesine neden olmuş olabileceğini gösteriyor.
Bugün veba hâlâ bazı bölgelerde görülen, nadir ama tehlikeli bir hastalık olmayı sürdürüyor. Bu yeni araştırma, yalnızca tarihteki pandemilerin nasıl işlediğini anlamamıza değil, aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara karşı daha hazırlıklı olmamıza da yardımcı olabilir. Çalışmanın yazarlarından Javier Pizarro-Cerdá, bir patojenin yayılmak için nasıl ölümcüllüğünü dengelediğini ortaya koyan bu örneğin, salgınların doğası üzerine çok önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor.
Kaynak: popsci.com