Mikrobiyoloji
BAKTERİLER BEYNİNİZDE “ZARARSIZCA” YAŞAYABİLİR!
Bilim Dergisi’ne göre Neuroscience 2018 bilimsel toplantısının son haftasında sunulan araştırmada; araştırmacılar, ölüm sonrası insan beyni dokularının yüksek çözünürlüklü görüntülerini incelediler ve Alabama Üniversitesi’nden (UAB) olan bu araştırmacılar, deneylerinde beyin örneklerinin ölümden sonra bir şekilde bozulmuş olma ihtimalini tamamen göz ardı edebilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylediler. Ancak bozulmuş olma ihtimali göz ardı edilemeyecek kadar doğruysa, ortaya çıkacak bulgular bilim insanlarının içindeki herhangi bir bakterinin aslında bir hastalık belirtisi olduğu düşünülen organ beyin hakkındaki fikirlerini değiştirecektir.
Bu çalışmaya dahil olmayan Johns Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi’nden, kıdemli bir bilim insanı olan Dr. Amesh Adalja; “Beyin her zaman steril bir yer olarak düşünülmüştür. Orada zarar vermeyen herhangi bir bakteri bulmak şu anda beyin için geçerli olan birçok kaideyi yıkmaktır aslında” demiştir. Bu şaşırtıcı bulgu farkında olunmadan, kazara bulunan bir bulgudur. Araştırmacılar, “elektron mikroskobu” adı verilen ayrıntılı bir görüntüleme tekniği kullanarak şizofreni olan ve olmayan insanların beyinlerinde farklılıklar aramışlardır. Ancak, görüntülerde sürekli gizemli çubuk şeklindeki nesnelerle karşılaşmaya devam ettiler.
İlk olarak, araştırmaya liderlik eden UAB Psikiyatri ve Davranışsal Nörobiyoloji Anabilim Dalı profesörü olan Rosalinda Roberts; “Onları sadece görmezden geldim. Çünkü aradığımız şeyler başkaydı” demiştir ancak sonuç olarak, araştırmacılar bu çubuk şeklindeki nesneler hakkında bazı meslektaşlarına danışmış ve bunların aslında bakteri olduklarını keşfetmişlerdir.
Bakteriler Beynin Belirli Kısımlarını Tercih Ediyor
Yapılan yeni çalışmada araştırmacılar, 34 insan beyni otopsi analizlerini incelemiş ve her beyinde bakteri bulunduğunu ortaya çıkarmışlardır. Burada önemli olan ise, araştırmacılar inceledikleri beyinlerde iltihaplanma veya bakteriyel hastalık belirtisi bulamamışlardır. Çalışmanın özetine göre; bakteriler beynin belirli kısımlarını tercih ediyor gibi görünmekte, mikroplar hipokampus, prefrontal korteks ve temelde nigra olarak bilinen bölgelerde kümelenme eğilimindedirler.
Ayrıca bakteriler, kan-beyin bariyerine yakın olan ve astrositler olarak bilinen yıldız şeklindeki beyin hücrelerinde de sıklıkla bulunmaktadırlar. Araştırmacılar bakterilerdeki genetik materyali takip ettiklerinde, mikropların çoğunun insan bağırsağında bulunan ve Firmicutes, Proteobacteria ve Bacteroidetes olarak bilinen bakteri gruplarından olduklarını bulmuşlardır.
Beyin örneklerinin bozulma olasılığını ekarte etmek için araştırmacılar ölümden hemen sonra korunan fare beyinlerini analiz etmişler ve fare beyinlerinde “bol miktarda bakteri” bulmuşlardır. Bu çalışma özetine göre, bakteriler insan beynindekilere benzer yerlerde idi.
Araştırmacılar; genetik olarak kendilerinde yaşayan bakteri bulunmayacak şekilde tasarlanan “mikropsuz” fareleri analiz ettiklerinde, beyinlerinde bakteri bulamamışlardır. Buna rağmen, Adalja, kontaminasyon (bozulma) sonucu bu şekilde olup olmadıklarından emin olmak için bulguların tekrarlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca araştırmacıların şu ana kadar attığı adımlara dayanarak, Adalja; bunun ‘gerçek bir bulgu’ olduğundan da şüphelendiğini belirtmiştir.
Bulgular, insan bağırsağında olduğu gibi, beyinde de bir “mikrobiyom” olabileceği olasılığını arttırmaktadır. Daha önceki çalışmalar; bağırsaktaki bakterilerin beyne dolaylı olarak, örneğin beyine giden kimyasalları veya proteinler üreterek beyni etkileyebileceğini göstermiştir. Ancak yeni bulgular bize doğrudan bir etki olduğunu göstermektedir.
Yeni sonuçlar onaylanırsa Adalja; beyindeki bakterilerin ne yaptığını, evrensel olarak mevcut olup olmadıklarını ve bağırsak-beyin bağlantısında rol oynayıp oynamadıklarını belirlemek için yeni bir bilimsel araştırma dizisi başlatacaklarını söyledi. Hakemli bir dergide henüz yayınlanmayan bu yeni çalışma, “steril” bir organın bir mikrobiyom içerdiğini öne süren ilk çalışma değildir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar kadın yumurta kanallarının, yumurtalıklarının ve erkek testislerinin de mikrobiyomlara sahip olduğunu bizlere göstermiştir.
Kaynak: Livescience / Beyinsizler - Zeynep Erva ŞAHİN