Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Kisameet kili olarak bilinen bu kil türü, yüzlerce yıldır İngiliz Kolombiyası’nda deri hastalıklarından, iç enfeksiyonlara kadar pek çok hastalığın eski tedavi yöntemlerinde kulanılırdı. 1940’lardan beri ülseratif kolitis yanmalarında da kullanılan bu tedavi yöntemi, antibiyotiklerin kullanımının artmasıyla unutuldu.

British Columbia Üniversitesi’nden araştırmacılar giderek artan antibiyotik dirençli bakteri problemine karşı eski doğal tedavi araçları kile döndüler.

ESKAPE grup tarafından yapılan araştırmada bakteri seçimine odaklanıldı. Pnömani ve septisemi gibi tehlikeli durumlara neden olan MRSA gibi patojenler ele alınarak seyreltik kil çözeltisine karşı test edildi.

Ekip yerel hastanelere bolca bulunan 16 farklı bakteri türünü ele alarak, test etti. Bakterileri 24 ila 48 saat arasında kile maruz bıraktı. Araştırmacılar kil karışımının bir süre sonra öldüklerini gözlemledi. Ayrıca su ve çözelti tabanlı kil ekstraktlarının antibakteriyel etkilere benzer etkileri olduğu gözlemledi.

Başlangıç niteliğindeki bu sonuçlar oldukça umut vadediyor. Araştırmacılar halen kilin nasıl olup da bakterileri öldürebildiğini tanımlayamadı. Kisameet kili farklı mineraller ve gelişmiş mikrobiyal gruplar içeriyor. İşte bu eşsiz karışımın kimyasal, fiziksel ve mikrobiyal özellikleri antimikrobiyal bir aktivite yaratıyor olabilir.

Araştırmacılar kili önce, bakteriyel araştırmalara karşı laboratuvar hayvanlarında denemeyi  sonrasında, insanlar üzerinde denemeyi düşünüyor.

Kilin bakterileri nasıl öldürdüğü bulunabilirse tümüyle yeni bir antibiyotik yaratılabilir. 

Bulgular  mBio dergisinde yayınlandı.

Kaynak : https://www.asm.org/index.php/journal-press-releases/93981-natural-clay-deposit-may-hold-keys-to-defeating-hospital-infections