Arşiv
KARADENİZ KARANFİLİ’NİN KOLON KANSERİ ÜZERİNDEKİ ANTİKANSER ETKİSİ
Kolon kanseri dünya çapında kadınlarda en yaygın ikinci ve erkeklerde en yaygın üçüncü kanserdir. Kemoterapi kolon kanserinde radyoterapi ve rezeksiyon ile birlikte sıklıkla kullanılan bir tedavi stratejisidir. Ancak kemoterapinin, özellikle kanser hücrelerinde ilaç direnci ve normal hücrelerde toksisite gibi çeşitli dezavantajları vardır. Bu sorunların üstesinden gelmek için yeni farmakolojik yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Bitkisel ilaçlar kanser aktive edici enzimleri ve hormonları engelleme, DNA tamir mekanizmasını uyarma, koruyucu enzimlerin üretimini teşvik etme ve apoptası, hücre siklusu arresti ve bağışıklığı harekete geçirme gibi çoklu iyileştirici etkilerinden dolayı yeni antikanser ilaçların önemli kaynakları olarak kabul edilir. Mevcut kanser ilaçlarının% 70'inden fazlası doğal kaynaklardan elde edilmektedir ve taksol, vinblastin, vinkristin, topotekan ve irinotekan gibi birçok bitki bazlı antikanser ajanı dünya çapında klinik olarak kullanılmaktadır.
Dianthus cinsi 300’den fazla tür içerir Caryophyllaceae ailesine aittir ve Kuzey Yarımküre’nin ılıman ve soğuk bölgesi boyunca yayılım gösterir. Türkiye'de, Dianthus carmelitarum dahil 33'ü endemik olduğu bildirilen 76 Dianthus türü tespit edilmiştir. Dianthus türleri geleneksel olarak idrar söktücü, antiinflamatuar ajanlar, immün sistemi kuvvetlendirici ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Geleneksel tıpta idrar yolu enfeksiyonları, kronik ağrılar, çıbanlar, menopoz, bel soğukluğu, öksürük, karaciğer hastalıkları ve bazı kanser türlerinin tedavisinde de ayrıca kullanılmaktadırlar. Dianthus türleri alkaloidler, tanninler, saponinler, siklik peptitler ve fenolik bileşikler bakımından zengindir. Bunlar ve bunların izole edilmiş bileşikleri ayrıca yukarıda listelenen bileşiklerin varlığından dolayı antibakteriyel, antifungal, sitotoksik, antioksidan ve antidiyabetik aktiviteler sergilerler. Çeşitli çalışmalar, farklı Dianthus türlerinin çeşitli özlerinin sitotoksik etkilerini bildirmiştir. Naghibi ve ark. Dianthus orientalis özütünün insan karaciğeri (HepG2), meme (MCF-7), akciğer (A549) ve kolon (HT-29) kanser hücre hatları üzerinde 100 lg / mL konsantrasyona kadar sitotoksik etki göstermediğini, Lee ve ark. Dianthus chinensis özütünün insan akciğeri (H1299) ve kolon kanseri (HCT-116) hücre dizileri (HCT-116) üzerinde 250 ve 1000 lg / mL konsantrasyonları arasında sitotoksik bir etki sergilediğini, Turan ve ark. son zamanlarda D. carmelitarum özütünün insan serviks (HeLa), prostat (PC-3), A549 ve MCF-7 kanser hücreleri üzerinde sitotoksik bir etkiye sahip olduğunu bildirdi.
Sonuç olarak, D.carmelitarum özütü G1 faz popülasyonu azalırken S fazında önemli hücre birikimini indükler. Hem çeşitli dianthus özütleri hem de sinamik asit, benzoik asit türevleri, kaempferid ve p-kuramik asit gibi bunların bileşenleri hücre döngüsü tutuklamasını indükleyerek kolon kanseri hücrelerinin özel tipine bağlı olarak çeşitli aşamalarda hücre döngüsünün durmasına sebep olabilir. Dianthus türlerinin kaempferide, kaempferol, apigenin, luteolin ve kuersetin gibi fenolik bileşikler ve bunların glikozid türevleri yönünden zengin oldukları yapılan çalışmalarla gösterilmiş olup; bu bileşiklerin çeşitli kanser hücreleri üzerinde antikanser özellikler sergilediklerine dair literatürler de mevcuttur. Buradan hareketle Dianthus carmelitarum özütünün kolon kanseri hücrelerinde apoptotik ve antiproliferatif aktivitesinin fenolik içeriğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Kaynak: https://doi.org/10.1080/01635581.2019.1598563