Arşiv
Belki de tarihin en eski cerrahi prosedürü
Tarihteki erken cerrahi tekniklerinde, uzuv kesimlerinden enfekte olmuş yaraları temizlemeye kadar birçok tekniğin eski uygarlıklarda nasıl yapıldığı geniş çapta pek de bilinmemekte. Arkeolojik kanıtlara dayanılarak en eski cerrahi prosedürün trepanasyon olduğu düşünülmekteydi. Bu cerrahi müdahale, kafatasında delik açılarak beyindeki migreni veya zihinsel rahatsızlıkları tedavi etmek umuduyla yapılmış çalışmalardı.
Antropolojist Alain Froment 1999 yılında Fransız bilim dergisinde inek kafatasının fotosunu yayımladı. 5,000 yaşındaki kafatası trepanasyon deliğine sahip olmasına rağmen bu deliğin bir başka hayvanın boynuzu tarafından açıldığı iddia edildi, ancak bu delik 6.35 cm (2.5 inch) derinliğinde ve 5.08 cm (2 inch) genişliğinde.
Paris’te Museum of Man’de araştırmacı olan Froment, “İneğin kafasında açılan deliğin boynuz ile açıldığı açıklaması beni ikna etmedi,” dedi.
Fransız Ulusal Araştırma Merkezi’nden Froment ve Fernando Ramirez Rozzi ineğin kafatasını incelediler ve incelemeler sonucunda Taş Çağı’nda hayvana trepanasyon uygulandığı kanısına vardılar. Sonuçlar Scientific Reports dergisinde, veterinerlik cerrahisinin belki de en erken dönem kanıtı olarak yayımlandı.
Bir başka alternatif olarak araştırmacılar, bu çalışmanın Neolitik insanların, insanlar üzerindeki cerrahi prosedürlerini geliştirmek için ölü hayvanların üzerinde çalışabiliyor olduklarını da öne sürdüler. Eğer durum böyleyse böyle bir işlemin varlığını bu ineğin kafatası neredeyse tamamen bize kanıt olarak sunuyor.
Fosil, 1975’ten 1985’e kadar süren arkeolojik kazılar sırasında Vendée Fransa’da Champ-Durand’da kazı alanında bulundu. En az 5,000 yıl önce bu bölge, Atlantik sahiline yakın ve özellikle tuz üretimi ve çiftlik hayvanları açısından yerliler için önemli bir ticaret merkezi rolü oynuyordu.
İneğin kalıntılarına ek olarak, domuz, koyun ve keçi fosilleri de ortaya çıkarıldı. Kemiklerin çoğu kesik işaretlerine ya da yanık bölgelere veya her ikisine de sahip.
İneğin kafatasını incelerken detaya inen Ramirez Rozzi ve Froment 3D olarak kafatasını yeniden inşa ettiler ve üzerinde elektron mikroskobu ile incelemelerde bulundular. Delik dışarıdan küçülüyor; içeridense iç ve dış bölgeler düzensiz ve pürüzsüz değil. Froment, “Kazıma izleri bir metal aletle değil bir taş aletle açılmış,” dedi.
Froment ve meslektaşları bir başka hayvan tarafından açılan boynuz darbesinin etrafında çatlakların oluşması, kafatasında olmayan özellikte, gerektiğini tartıştılar. Aynı zamanda bu tartışmanın sonuçlarından birinde, bir insanın bu deliği açmasının nedeninin belli aletler için kemik toplaması ya da doğal nedenlerden oluşabileceğini tümör hatta böcekler tarafından açılmış olabileceği sonucuna vardılar.
Araştırmacılar, bunun tersine, neredeyse kare şekle sahip olan deliğin harici bir güç tarafından baskı yapıldığını gösteren herhangi bir işaretin olmamasının sonucunun bir cerrahi hasar olabileceğinin kararına da vardılar. Herhangi bir iyileşme belirtisinin de olmaması prosedürün ölü bir inek üzerinde yapıldığını ya da ineğin kurtulamadığını gösteriyor.
Deliğin bulunduğu bölge ilginç bir şekilde insanlarda yapılan tipik trepanasyon prosedürleriyle uyuşuyor. “Kafatasının bu bölgesi bir kanamaya neden olmadı, çünkü bu bölgedeki kemiğin altında herhangi bir damar sinüsü bulunmamakta,” diye açıklamada bulundu Froment.
Froment, trephine yapılan en eski insan kafatasının Ukrayna’da bulunduğunu ve bu kafatasının Fransa’da M.Ö 7.300-6.200 yıllarına ait olduğunun belgelendiğini belirtti. Yani trephine yapılan en eski insan kafatası 7,000 yıl öncesine dayanıyor.
Araştırmacılar daha önceden Neolitik Çağ’a ait bir domuza trepanasyon yapıldığından şüphe etmişlerdi, ancak kafatasındaki o bölge için doğrudan çalışamamışlardı.
Yayımlanan dergilerinde birkaç farklı senaryo kemik ameliyatını açıklıyor, ancak her iki yazar da Neolitik insanların cerrahi prosedürlerin insanlara yapılmadan önce hayvanlarda denendiği fikrini tutmuş durumdalar.
Ramirez Rozzi, “İnsan kafatasında çok ciddi bir uzmanlık seviyesinde trepanasyon çalışması görüyorsunuz, ‘Bu kişiler nasıl oluyor da bu prosedürlerin bilgisini bu kadar müthiş olarak biliyorlardı?’ Bu insanlar bu ameliyatları gerçekleştirmeden önce kesinlikle pratik yapmış olmalılar,” dedi ve bunun bir varsayım olduğunu, ancak mantıksal akıl yürütme üzerine yapılan bir varsayım olduğunun altını çizdi.
Ramirez Rozzi, aynı cerrahi prosedüre maruz kalan başka hayvanları bulmanın çok zor olduğunu, ancak çalışmalarına devam edip eskiden daha başka ne tür cerrahi çalışmaların bulunduğunu bulmak istediklerini belirtti. Şimdilik bu kafatası üzerinde çalışacaklarını belirten Rozzi, yeni fosil bulma çalışmalarına gelecekte devam edeceklerini söyledi.
Kaynak: Seeker