Teknoloji
Yapay Zeka’nın Yaratıcılık Sırrı Çözüldü
Bir zamanlar robotların fiziksel işlerde ustalaşması beklenirken, bugün yapay zekâ sistemleri satrançta insanı yeniyor, makaleler yazıyor ve sanat eserleri üretiyor. Araştırmacıları uzun süredir şaşırtan şey ise bu sistemlerin sanki bir tür yaratıcılık sergiliyor olmasıydı. DALL·E, Imagen ve Stable Diffusion gibi görsel üretim araçları, aslında verilerini taklit etmek için tasarlanmış olsalar da pratikte bambaşka, özgün görseller oluşturabiliyorlardı.
Fransa’daki École Normale Supérieure’den fizikçi Giulio Biroli, bu durumu “paradoks” olarak tanımlıyor: “Eğer mükemmel çalışsalardı sadece ezberlemeleri gerekirdi. Ama etmiyorlar — gerçekten yeni örnekler üretebiliyorlar.” Yeni bir araştırma ise bu yaratıcılığın gizemini çözmüş olabilir. Stanford Üniversitesi’nden Mason Kamb ve Surya Ganguli, 2025 Uluslararası Makine Öğrenimi Konferansı’nda sundukları çalışmada, yapay zekânın yaratıcılığının aslında gürültü giderme sürecindeki teknik kusurların doğal sonucu olduğunu gösterdi.
Difüzyon modelleri, bir görseli dijital “gürültüye” çevirip adım adım yeniden oluşturuyor. Kamb ve Ganguli’ye göre bu süreçte iki unsur — yerellik (modelin sadece küçük piksellere odaklanması) ve öteleme denkliği (görsel kaydığında modelin aynı kaymayı uygulaması) — yaratıcılığın ortaya çıkmasını sağlıyor. Yani modeller aslında sınırlamalarından dolayı özgünleşiyor. Araştırmacıların “ELS makinesi” adını verdikleri matematiksel sistem, yalnızca bu iki özelliği kullanarak eğitilmiş difüzyon modellerinin sonuçlarını yüzde 90 oranında aynı şekilde yeniden üretebildi.