Yaşam Bilimleri
Dövmedeki Nano Parçacıklar Vücuda Sızıyor
Almanya ve European Synchrotron Radiation Facility’deki (ESRF) bilim adamlarının yaptığı çalışmalara göre, dövmelerde kullanılan boyalardaki elementlerin, vücut içerisinde mikro ve nano parçacıklar halinde lenf düğümlerine ulaştığı keşfedildi. Bu keşif analitik olarak ilk defa birçok organik ve inorganik pigmentlerin ve zehirli yabancı maddelerin taşındığının kanıtı oldu.
Çalışmanın yazarlarından biri ve ESRF’de bilim adamı olan Hiram Castillo: “Biri dövme yaptırmak istediğinde, steril iğnelerin kullanıldığı salonları seçerken çok dikkatli davranır. Ancak kimse dövmede kullanılan boyaların kimyasal bileşimini kontrol etmez, çalışmamızsa buna da dikkat edilmesi gerektiğini gösteriyor” diyerek açıklama yaptı.
Vücuda uygulanan renk karışımlarında potansiyel kirliliğin ne derecede olduğu hakkında çok az şey biliniyor. Çoğu dövme mürekkebi organik pigment içerir, ancak aynı zamanda nikel, krom, manganez ya da kobalt gibi koruyucu ve kirletici maddeleri de içerisinde barındırır. Karbon siyahından sonra dövme mürekkebinde en çok kullanılan ikinci madde, renkler arasında belli tonlar oluşturmak için uygulanan beyaz pigment titanyum dioksit (TiO2) kullanılır. Gecikmeli iyileşmede, deri kalkması ve kaşıntı sıklıkla beyaz dövmelerde ve TiO2‘nin sonuçları arasında görülür. TiO2 genellikle güneş kremlerinde, boyalarda ve yemeklerde katkı maddesi olarak kullanılır. ESRF, German Federal Institute for Risk Assessment, Ludwig-Maximilians Üniversitesi ve Physikalisch-Technische Bundesanstalt’deki bilim insanları, TiO2’in dokuya bir kez girmesiyle bulunduğu konumu çok açık bir şekilde belirleyebildi. Bu çalışma ESRF’nin ışın demetleri ID21 ve ID16B ile yapıldı.
Dövme mürekkebinin enjeksiyonuyla, parçacıklar hem pasif taşımayla kan ve lenf sıvıları üzerinden hem de bağışıklık hücreleri tarafından fagositize edilir ve daha sonra bölgesel lenf düğümlerinde tutulur. İyileştikten sonra parçacıklar Dermis’te ve kurumuş lenf düğümlerinin sinüzoidlerinde kalır. Görsel: C. Seim
Tehlikeler dövme neredeyse oradan kaynaklanıyor, şu ana kadar araştırmalar sadece mürekkebin ve içerisinde bozunan ürünlerin kimyasal analizlerini araştırdı. Çalışmanın iki yazarından biri olan ve ESRF’yi ziyaret eden Bernhard Hesse: “Dövmedeki pigmentlerin vücut içerisine sızıp lenf düğümlerine taşınacağını zaten görsel veriler sayesinde biliyorduk, lenf düğümleri dövmenin rengiyle boyanıyor. Bilmediğimiz şey ise, bunun nano parçacıklar halinde olması yani kastettiğimiz şey aynı olayın mikro seviyede değil de nano seviyede olmasının aynı sonucu oluşturmayabilmesidir. İşte bu da problemimiz: nano parçacıkların ne denli tepki oluşturacağımı bilmiyoruz” dedi.
ID21’de yapılan X-ray floresan ölçümleri ekibin, deride TiO2’nin mikro ve nano menzillerini ve lenfatik sistemi tespit etmesini sağladı. Ekip, deride birkaç mikrometreye kadar geniş bir yelpazede parçacıkları tespit edebildiler, ancak sadece çok daha küçük (nano) parçacıklar lenf düğümlerine taşınabilmişti. Bu durum bizi, yaşamımız boyunca ve lenf düğümlerinde kronik yayılma hakkında rehberlik edebilir. Araştırmacılar aynı zamanda dövme parçacıklarının yakınında bulunan dokulardaki biyomoleküler değişiklikleri değerlendirmek için Fourier dönüşümü ve kızılötesi spektroskopisi tekniğini kullandı.
Hepsi bir araya getirildiğinde araştırmacılar, hem zehirli elementlerin hem de dövme pigmentlerinin taşınmasının ve uzun süreli birikiminin ve aynı zamanda biyomoleküllerin konformasyonel değişikliklerinin, ciltte dövmenin yapıldığı yerde, kutanöz gibi sonuçlara neden olduğu ile ilgili bağlantıyı da güçlü kanıtlar ile açığa çıkarttılar.
Araştırmanın bir sonraki adımında ise ekip, bu dövmeleri yapmak için kullanılan pigmentlerin yapısal ve kimyasal özellikleriyle bağlantı kurmak amacıyla dövmelerinde olumsuz etkilere sahip hastaları muayene edecekler.
Kaynak: https://www.cemag.us/news/2017/09/nanoparticles-tattoos-leak-body