Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Evrimsel ağaç, çeşitli biyolojik türler arasındaki evrimsel ilişkileri, özelliklerindeki benzerlik ve farklılıklara dayalı olarak gösteren bir dallanma şemasıdır. Tarihsel olarak bu çalışma, çeşitli türlerin anatomilerindeki benzerlikler ve farklılıklar, fiziksel özellikleri kullanılarak yapıldı.

Bununla birlikte, genetik teknolojisindeki ilerlemeler artık biyologların evrimsel ilişkileri deşifre etmek için genetik verileri kullanmaları için yeni kapılar açıyor. Yeni bir araştırmaya göre, bilim adamları moleküler verilerin çok farklı sonuçlara yol açtığını, bazen türleri fiziksel özelliklere göre sınıflandırmada yüzyıllarca süren bilimsel çalışmayı alt üst ettiğini ifade ettiler. 

Bath Üniversitesi'ndeki Milner Evrim Merkezi'ndeki bilim adamları tarafından yürütülen yeni araştırma, organizmaların evrimsel ağaçlarını gen dizileri yerine anatomiyi karşılaştırarak belirlemenin yanıltıcı olduğunu öne sürüyor. 31 Mayıs 2022'de Communications Biology dergisinde yayınlanan çalışma, canlıları görünüşlerine göre sınıflandıran yüzyıllarca süren bilimsel çalışmaların sık sık alt üst edilmesi gerektiğini gösteriyor.

19. yüzyılda Darwin ve çağdaşlarından bu yana biyologlar, anatomi ve yapılarındaki farklılıkları dikkatlice inceleyerek hayvanların “aile ağaçlarını” yeniden oluşturmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte, hızlı genetik dizileme tekniklerinin gelişmesiyle birlikte, biyologlar artık türler için evrimsel ilişkileri çok hızlı ve ucuz bir şekilde bir araya getirmeye yardımcı olmak için genetik verileri kullanabilmektedir. Genellikle bir zamanlar yakından ilişkili olduğunu düşündüğümüz organizmaların aslında ağacın tamamen farklı dallarına ait olduğunu kanıtlıyor.

Bath'daki bilim adamları ilk kez, morfolojiye dayalı evrimsel ağaçları moleküler verilere dayananlarla karşılaştırdılar ve coğrafi konumlarına göre haritalandırdılar. Moleküler ağaçlar tarafından gruplandırılan hayvanların, coğrafi olarak, morfolojik ağaçlar kullanılarak gruplanan hayvanlardan daha yakın yaşadıklarını buldular.

Bath Üniversitesi Milner Evrim Merkezi'nde Evrimsel Paleobiyoloji Profesörü Matthew Wills şunları söyledi: 

"Görünüşe göre birçok evrim ağacımız yanlış. Yüz yılı aşkın bir süredir, organizmaları nasıl göründüklerine ve anatomik olarak bir araya getirildiklerine göre sınıflandırıyoruz ancak moleküler veriler genellikle bize oldukça farklı bir hikaye anlatıyor. Çalışmamız istatistiksel olarak kanıtlıyor ki moleküler verilere dayalı bir evrimsel hayvan ağacı oluşturmak canlıların yaşadığı coğrafi konumlarla benzerlik teşkil ediyor.

‘Şeylerin’ yaşadığı yer, Darwin ve çağdaşlarının aşina olduğu önemli bir evrimsel kanıt kaynağıdır. Örneğin, küçük fil fareleri, yaban domuzu, filler, altın benler ve yüzen denizayıları, birbirlerinden tamamen farklı görünmelerine rağmen, memeli evriminin aynı büyük dalından gelmiştir. Moleküler ağaçlar, hepsini Afrika kıtasından geldiği için sözde Afrotheria adlı bir grupta bir araya getirdi, bu yüzden grup biyocoğrafyayla eşleşiyor."

Kaynak: https://scitechdaily.com/convergent-evolution-has-been-fooling-us-most-of-our-evolutionary-trees-could-be-wrong/