Botanik
Yeni bulunan nilüfer türü “Dünya’nın en büyük nilüferi” olarak tanımlandı
Güney-batı Londra bahçesinden bilim insanları, onlarca yıldır üçüncü bir dev nilüfer türü olabileceğinden şüpheleniyorlardı. Bu yüzden tezlerinin doğru olup olmadığını görebilmek için dev nilüferlerin Bolivya'daki anavatanlarında bir araya gelen bilim insanları araştırma için kollarını sıvadılar.
2016 yılında, Bolivya kurumları Santa Cruz de la Sierra Botanik Bahçesi ve La Rinconada Bahçeleri, üçüncü türden olduğu şüphelenilen dev nilüfer tohumları koleksiyonunu bağışlamışlardı. Bunlar Kew'de çimlendirildi ve büyütüldüler, böylece bu şüpheli üçüncü tür diğer iki türle yan yana yetiştirilebildi. Öte yandan sadece bununla da kalınmadı, araştırmacılar bu üç bitkinin DNA'sını da incelediler ve belirgin bir şekilde farklılıklar buldular.
Bu üç tür; Kraliçe Victoria'nın adını taşıyan Victoria amazonica, cruziana ve boliviana'ydı. Frontiers in Plant Science dergisinde yayınlanan sonuçlar, yeni türün Victoria cruziana ile en yakından ilişkili olduğunu ve birbirlerinden yaklaşık bir milyon yıl önce ayrıldıklarını gösteriyor.
Keşfedilen bu yeni tür, vahşi doğada üç metreye kadar büyüyen yapraklarıyla aynı zamanda gezegendeki en büyük dev nilüferdir. Beyazdan pembeye dönen çiçeklere sahip ve yaprağı gövdeye bağlayan sap olan dikenli yaprak sapları bulunur. Llanos de Moxos'un su ekosistemlerinde doğal olarak bulunan türün en büyük bitkisi için mevcut rekor şu anda Bolivya’da bulunan La Rinconada Bahçeleri’ndeki bitkide bulunuyor: Yaprakları 3,2 metreye ulaşmakta!
Bu büyük su bitkisinin örnekleri 177 yıldır Kew'deki bitki koleksiyonunda ve 34 yıldır Bolivya'nın ulusal bitki koleksiyonunda bulunuyor.
Bilim insanları bu dev nilüfere, Güney Amerika'daki evinin onuruna, Victoria boliviana adını verdiler. Victoria Dönemine ait türleri sınıflandırmak ve adlandırmak için kullanılan orijinal bitkilerin çok az örneği olduğu için dev nilüferler hakkındaki bilgimizde bir boşluk var. Bunun nedeni dev nilüferlerin vahşi doğadan toplanmasının zor olması olabilir.
Kew'in bilimsel ve botanik araştırmacısı Carlos Magdalena, keşfin Kew'deki 20 yıllık kariyerinin en büyük başarısı olduğunu söyleyerek, “2006'da bu bitkinin resmini ilk gördüğümden beri, onun yeni bir tür olduğuna ikna olmuştum. Bahçıvanlar bitkilerini yakından tanırlar; genellikle onları bir bakışta tanıyabiliriz. Bu bitkinin bilinen Victoria türlerinin tanımına tam olarak uymadığı ve bu nedenle üçüncü bir tür olması gerektiği benim için açıktı. Neredeyse 20 yıldır vahşi Victoria nilüferlerinin her resmini internet üzerinden inceliyorum, 18’inci, 19’uncu ve 20’nci yüzyılda yaşamış olan botanikçilerin sahip olmadığı bir lüks bu” dedi.
Bolivya'dan alınan bu yeni türü tanımlamak için kullanılan örnek 1988' yılında Bolivya Ulusal Herbaryumu'nda fahri profesör olan Dr. Stephan G. Beck tarafından toplandı. O zamanlar Beck bunun Victoria cruziana olduğunu düşünmüştü. Bitki şu anda nilüfer evinde ve Kew Gardens'taki Princess of Wales konservatuarında görülebilir. Kew, Victoria'nın tarif edilen üç türünü yan yana görebileceğiniz dünyadaki tek yerdir.
Dev nilüferler - Victoria Dönemi'nin harikası
Kew Gardens'taki nilüfer evi 1852'de açıldı ve kaşifler tarafından Amazon havzasında keşfedilen dev bitkileri barındırmak için inşa edildi. Dev nilüfer Victoria amazonica, bir çocuğun ağırlığını taşıyabilecek kadar güçlü olan devasa dairesel yapraklarına hayran kalan kalabalıkları kendine çekti.
Kew Gardens 10 yıl boyunca tohumları yetiştirmeye çalıştıktan sonra botanikçiler arasında ilk dev nilüfer çiçeğini Kraliçe Victoria'ya sunma yarışı yapıldı. Bunlardan altısı başarıyla çimlendirildi, bir kısmı tutuldu ve geri kalanı Londra'daki Syon House'a ve Derbyshire'daki Chatsworth House'a gönderildi.
Batı dünyasını şaşırtmasına rağmen bitki onu yiyecek ve ilaç için kullanan Amazon yerlileri tarafından iyi bilinmekteydi.
Makale: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fpls.2022.883151/full