Biyoteknoloji / Diğer
Aklın Gözü
Tekniği geliştiren Dan Nemrodov bir basın açıklamasında, “Bir şey gördüğümüzde beynimiz zihinsel bir algılama oluşturur. Bu aslında bir şeyin zihinsel bir izlenimidir. Bu izlenim sırasında EEG kullanarak beyinde yaşanan bu aşamaları yakalayıp doğrudan gözlemleyebiliyorduk,” dedi.
Denekler EEG makinesine bağlandılar ve kendilerine bazı yüz görüntüleri gösterildi. Daha sonra görüntüler dijital olarak algılanıp yeniden oluşturuldu. Bu görüntüler, belli tip yüz hatlarıyla uyum sağlayan beyindeki aktiviteler ile karşılaştırılıp makine öğrenimi tekniği kullanılarak yeniden oluşturuldular.
Bu teknik daha önce fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılarak başarılmıştı, ancak aynı operasyonu EEG ile kullanmanın pratik açıdan avantajları bulunmakta.
Bunlardan biri; EEG makineler çok yaygın, taşınabilirler ve fMRI tarayıcılarından daha ucuzlar. Aynı zamanda EEG daha iyi zamansal çözünürlüğe sahip: fMRI saniyeler içerisinde görüntüyü alabilirken; EEG görüntünün beyinde milisaniyeler içinde nasıl oluştuğunun izini sürebilir.
Bazıları EEG’nin bu tarz uygulamalardaki kullanımından şüphe ederken; Nemrodov bu konuda çok emin ve çalışmasının sonuçları da kendisini destekler nitelikte. Bir sonraki aşamada araştırmacılar yüz görüntülerinin ötesine geçip daha kapsamlı aşamalarda yol kat etmeye çalışacaklar.
Bu çalışmanın sonuçları bazı korkutucu uygulamalara neden olabilir, “akıl okuma” gibi bir teknik birçok insanın hayatını değiştirebilir ya da konuşamayan insanlar veya işaret dilini kullanan insanların hayatını tamamen değiştirebilir. Aynı zamanda mahkemede görgü tanıklarının gördüklerine ulaşarak bu görüntüleri belirli olayları yakalayabilir ve delil olarak kullanabiliriz.