Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Araştırma, Avustralya'daki Adelaide Üniversitesi'nde Halk Sağlığı ve Çevre Tıbbı Profesörü olan Peng Bi tarafından yönetildi. Kendisi şunları söyledi: “Hava sıcak olduğunda, kalplerimiz serinlememize yardımcı olmak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Bu ilave baskı, özellikle kardiyovasküler hastalığı olan kişiler için tehlikeli olabilir.

“Birçoğumuz ısınan iklimin, özellikle de uzun süreli aşırı sıcaklarda kendimizi nasıl kötü hissettirdiğini deneyimlemişizdir. Ancak, yüksek sıcaklıklar nedeniyle kaç kişinin ciddi kalp hastalıklarıyla yaşadığı veya erken öldüğü hala tam olarak belli değil ve bu yükün gelecekte nasıl artacağını anlamamız gerekiyor.”

Araştırmacılar, engelliliğe göre ayarlanmış yaşam yılı (DALYs) adı verilen ve hastalık ya da ölüm nedeniyle kaybedilen sağlıklı yaşam yıllarının sayısını ölçen bir ölçüt kullandılar.

Araştırmacılar, yüksek sıcaklıkların mevcut etkisini hesaplamak için Avustralya Hastalık Yükü Veritabanı'ndan 2003-2018 yılları arasında kardiyovasküler hastalıkların neden olduğu hastalık veya ölüm verilerini kullandılar. Daha sonra, Avustralya'nın farklı bölgelerinde ve ülke genelinde ne kadar kardiyovasküler hastalık veya ölümün sıcak havaya atfedilebileceğini hesaplamak için istatistiksel bir model kullandılar.

Bu, sıcak havanın neden olduğu kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yılda ortalama 49.483 sağlıklı yaşam yılı kaybedildiğini gösterdi. Bu yılların çoğu hastalıktan ziyade ölüm nedeniyle kaybedilmiştir.

Araştırmacılar daha sonra modellerini gelecekte sera gazı emisyonlarından kaynaklanan iklim değişikliğinin olası etkilerini incelemek için kullandılar. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından belirlenen iki iklim değişikliği senaryosunu kullandılar: emisyonların sabitlendiği bir senaryo (Temsili Konsantrasyon Yolu 4.5 veya RCP4.5) ve emisyonların sürekli arttığı bir senaryo (RCP8.5).

Ayrıca nüfus artışının etkisini ve insanların daha yüksek sıcaklıklarla başa çıkmak için nasıl uyum sağlayabileceklerini de incelediler.

Model, RCP4.5 senaryosu altında 2030 yılına kadar sıcak havanın neden olduğu kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle kaybedilen DALY sayısının %83.5 artarak 90,779.7 DALY'ye ulaşacağını göstermektedir. Bu rakamın 2050 yılına kadar % 182,6'lık bir artışla 139.828,9 DALY'ye yükselmesi beklenmektedir. Daha şiddetli RCP8.5 senaryosunda ise DALY'lerin 2030 yılında %92.7 artarak 95,343.0 DALY'ye, 2050 yılında ise %225.6 artarak 161,095.1 DALY'ye ulaşacağı öngörülmektedir.

Profesör Bi şunları söyledi: “Bu çalışma, Avustralya genelindeki hastalık yükünün tam bir resmini vermek için iklim değişikliği, nüfus değişimleri ve adaptasyon stratejileri gibi birçok önemli faktörü bir araya getirmektedir. Bu da çalışmamızı dünya çapında türünün ilk örneklerinden biri haline getiriyor. Gelecekteki hastalık yükünü tahmin etmek her zaman bir miktar belirsizlikle birlikte gelir ve modellerimiz gerçek hayattaki her ayrıntıyı yakalayamayabilecek varsayımlara dayanır. Ancak, bu belirsizliklere rağmen, yaklaşımımızın kapsamlı yapısı, çalışmayı gelecekteki iklim değişikliğine uyum ve azaltma stratejilerinin planlanması için özellikle değerli kılmaktadır.

“Çalışmamız Avustralya'ya odaklanmış olsa da, daha yüksek sıcaklıklar ile artan kardiyovasküler risk arasındaki temel bağlantı küresel olarak belgelenmiştir. Spesifik riskler yerel iklimlere, nüfus demografisine ve adaptasyon seviyelerine bağlı olarak değişse de, genel eğilim - daha yüksek sıcaklıkların daha fazla kardiyovasküler hastalık yüküne yol açması - muhtemelen dünyanın birçok yerinde geçerlidir.”

Model ayrıca, insanların daha sıcak havalara uyum sağlamasına yardımcı olacak stratejilerle yüksek sıcaklığın kardiyovasküler hastalıklar üzerindeki etkisini büyük ölçüde azaltmanın mümkün olabileceğini gösteriyor: “Araştırmamız, iklim değişikliği daha sık ve yoğun sıcaklar getirdikçe, özellikle hassas gruplar için yüksek sıcaklıklarla ilişkili risklerin artacağını gösteriyor. Sıcak havalarda susuz kalmamak, serin ortamlar bulmak ve gerektiğinde tıbbi yardım istemek gibi önlemler almanın önemini vurguluyor.

“Bulgularımız ayrıca kentsel soğutma planları, halk sağlığı kampanyaları ve sıcak havalarda acil durum müdahalelerinin iyileştirilmesi gibi uyum ve azaltma stratejilerine acilen yatırım yapılması çağrısında bulunmaktadır.”

Kaynak: lab-worldwide.com