Yaşam
Grönland'ın Şeker Kalkanı
Ancak, dünya üzerinde bu durumun tam tersini deneyimleyen, sınırsız şeker tüketmesine rağmen sağlıklı kalabilen bir insan grubu var: Grönlandlılar. Bu durum, Danimarka ve Grönland'daki araştırmacılar tarafından yapılan kapsamlı çalışmalarla aydınlatıldı.
Gizemli Özelliğin Kaynağı: Sükraz-İzomaltaz Eksikliği
Kopenhag Üniversitesi, Güney Danimarka Üniversitesi ve Grönland'daki bazı araştırma kurumlarından bilim insanları, 6.551 yetişkin Grönlandlının sağlık verilerini inceleyip fareler üzerinde deneyler yürüttü. Elde edilen çarpıcı sonuç, bazı Grönlandlıların bağırsak duvarında bulunan sükraz-izomaltaz enzimi eksikliğinden kaynaklanıyordu.
Normalde bu enzim, gıdalarla alınan şekerin sindirilmesinde kritik bir role sahiptir. Ancak bu enzimden yoksun olan bireylerde, şeker sindirim sisteminde tam olarak parçalanamıyor ve kan dolaşımına emilmek yerine doğrudan kalın bağırsağa ilerliyor. Yani, şeker bu insanların bağırsaklarında farklı bir yolla metabolize ediliyor.
Daha Düşük Yağ Oranı ve Daha İyi Sağlık
Araştırmacılar, sükraz-izomaltaz eksikliğinin etkilerini daha yakından incelemek için normal farelerle eksikliği bulunan fareleri karşılaştırdı. Sonuçlar, enzim eksikliği olan bireylerin daha düşük Vücut Kitle Endeksi (VKE), daha az kilo ve daha düşük yağ oranına sahip olduğunu gösterdi. Bu bulgular, bu genetik varyasyona sahip Grönlandlıların genel olarak daha sağlıklı olduğunu bilimsel olarak kanıtladı.
Şekersiz Diyete Adaptasyon: Bin Yıllık Beslenme Şeklinin Mirası
Peki, bu genetik çeşitlilik Grönlandlılar arasında neden bu kadar yaygındı? Araştırmacılar, bunun binlerce yıldır süregelen, büyük ölçüde şekersiz beslenme biçiminden kaynaklandığını düşünüyor. Balık, balina, fok ve ren geyiği eti ile yağ ağırlıklı beslenen Grönlandlılar, minimum düzeyde şeker tüketiyorlardı. Bu durum, vücutlarının kan dolaşımında şeker emilimine ihtiyaç duymamasını sağlayarak, zamanla bu enzimi üretme yeteneğinin azalmasına yol açmış olabilir.
Çocuklukta Zorluk, Yetişkinlikte Fayda
Ancak bu durumun bir de madalyonun diğer yüzü var. Bu geni taşıyan küçük çocuklar, bağırsak bakterileri şekere henüz adapte olamadığı için sıklıkla karın ağrısı, şişkinlik ve ishal gibi sindirim sorunları yaşıyorlar. Neyse ki, yaş ilerledikçe bu şikayetlerin çoğu kayboluyor ve bireyler sağlıklı bir yetişkinliğe adım atıyor.
Bilim insanları, gelecekte sükraz-izomaltaz enziminin detaylı olarak incelenmesiyle, kardiyovasküler hastalıklar ve obezite gibi küresel sağlık sorunlarını tedavi etmede kullanılabilecek yeni ilaçların geliştirilmesi için umut verici bir kapı aralandığını belirtiyorlar. Grönlandlıların bu genetik sırrı, metabolik hastalıklarla mücadelede çığır açacak keşiflere yol açabilir.
Kaynak ScienceAlert.com