Zooloji
Alfa Erkek Babunların Dişilere Olan Takıntısı Onları Strese Sokuyor
Alfa erkek babunlar birliklerine hükmetme hakkını kazanmış olabilir, ancak kanıtlar tüm bu gücün bir bedeli olduğunu gösteriyor. Örneğin Duke Üniversitesi'nden araştırmacı bilim insanı Laurence Gesquiere'in geçmişte yaptığı bir çalışma, alfa erkek babunların beta meslektaşlarına göre “çok daha yüksek stres hormonu seviyeleri” sergilediğini göstermiştir. Ancak o zamanlar, tüm bu stresin kaynağı bir sır olarak kalmıştı. Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlanan bir takip çalışmasına göre, en üst sıradaki primatlar sadece önemli ölçüde daha stresli olmakla kalmıyor, aynı zamanda çevrelerindekilerden daha fazla enerji harcıyorlar. Ancak bu, düşündüğünüz nedenlerle olmayabilir.
Alfa erkek babunların karşılaştığı benzersiz günlük sorunlara işaret eden ilk kanıt, 2011 yılında Gesquiere ve meslektaşlarının hayvanların daha yüksek miktarda glukokortikoid gösterdiğini tespit etmesiyle ortaya çıktı. Bu ve diğer hormonlar, zor durumlarda enerjiyi artırmaya yardımcı olmak için beyin tarafından salgılanır.
O zamandan beri Gesquiere ve hem Duke hem de Stony Brook Üniversitesi'nden diğer araştırmacılar babunların hormon seviyelerini daha yakından incelerken günlük alışkanlıklarını da gözden geçirdiler. Kenya'daki Amboseli Babun Araştırma Projesi tarafından 204 vahşi erkek babundan toplanan 14 yıllık davranış kayıtlarına odaklandılar. Ekip daha sonra hormon seviyelerinin zaman içinde nasıl değiştiğini daha iyi anlamak için dışkılarını analiz ederek bu bilgileri destekledi.
Önceki verilerle tutarlı olarak, alfa babunların glukokortikoid seviyeleri diğer erkeklerden yaklaşık yüzde altı daha yüksek ölçüldü. Ekip aynı zamanda, en iyi babunların tiroid hormonu T3 seviyelerinin daha düşük olduğunu fark etti; bu da tükettiklerinden daha fazla kalori yaktıklarının bir işaretiydi.
Gesquiere Çarşamba günü yaptığı açıklamada “Alfa olmanın gerçekten enerji sonuçları var” dedi.
Ancak tüm bu enerji harcaması tamamen babunların birçok kavgasının sonucu değildir. Veriler, alfaların rakipleri veya betalarla ne sıklıkta kavga ettiklerine bakılmaksızın, hem stres hem de tiroid hormonlarının tutarlı seviyelerde kaldığını gösterdi.
Gesquiere, “Bu büyük bir sürpriz oldu” dedi.
Ekip bunun için birkaç açıklama olabileceğini teorize etti. Bunlardan biri, erkekler arasındaki agresif olayların hormonal bir tepkiyi tetiklemek için çok kısa veya önemsiz olabileceği. Bir diğer olasılık ise, bir kez alfa erkeği olduktan sonra, eskisi kadar yoğun ya da sık tartışmaya ihtiyaç duymaması olabilir.
Peki tüm bu ekstra stres ve enerji kullanımının ardında yatan gerçek sebep nedir? Araştırmacılara göre, bunun nedeni büyük olasılıkla eşlerini korumak ve izlemek için harcadıkları zamanın miktarıdır.
Duke Üniversitesi profesörü ve çalışmanın başyazarı Susan Alberts, “Esasen bir hak iddia ediyorlar; diğer erkeklerin erişimini engelliyorlar,” diye ekledi.
Alberts, tüm bu gözetimin, bir alfa erkeğinin diğer ihtiyaçlarının, yani yemek yemenin, eşlerini takip ederek ve diğer erkeklerin çok yaklaşmasını engelleyerek “sürekli kesintiye uğradığı” anlamına geldiğini açıkladı. Alberts, bir alfa babunun yiyecek aramaya başladığı yaygın bir senaryo sundu, “ama sonra dişi kalkıp uzaklaşıyor ve onu terk etmek zorunda kalıyorlar.”
Çalışmanın yazarları sonuç bölümünde, “Yüksek rütbeli olmanın erkeklere çiftleşme ve babalık başarısı açısından faydaları olsa da, analizimiz bunun aynı zamanda maliyetler de getirdiğini gösteriyor” diyor.
Gesquiere, alfa erkekler için tüm bu stresin “kesinlikle uzun vadeli sonuçları olduğunu” da sözlerine ekledi. Bu maliyetler epigenetik yaşlanmayı hızlandırıyor ve hatta genel yaşam sürelerini kısaltıyor gibi görünüyor. Ancak bu topluluklardaki beta babunlar için durumun daha kolay olduğunu düşünmeyin.
Yazarlar çalışmalarında “Düşük rütbeli erkekler, yüksek rütbeli (alfa olmayan) erkeklere göre enerjik olarak daha az zorlanırken, muhtemelen daha fazla psikososyal strese maruz kalıyorlar” diye yazdılar.
Temel olarak, sosyal konumları ne olursa olsun babunlar için dışarısı zor.