Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

O’Donnell Beyin Enstitüsü ve UC Irvine’da fareler üzerinde yapılan bir çalışmada olağandışı zamanlarda yemek yemenin derinin biyolojik saatini bozduğunu hatta gün içerisinde bizi güneşin zararlı ışınları, ultraviyole ışınlardan (UV) koruyan güçlü bir enzimi de etkilediğini gösteriyor. UT Southwestern Medical Center’s O’Donnell Jr. Beyin Enstitüsü’nde Nörobilim Başkanı Dr. Takahashi: “Daha ileri düzey araştırmalar gerekiyor, bulgular gece yemek yiyen insanlarda güneş yanığı, uzun vadeli etki olarak bakıldığındaysa hızlı deri yaşlanması ve deri kanserini içerisinde barındırıyor. Bulgular şaşırtıcı. Derimizin ne yediğimize dikkat ettiğini daha önce hiç düşünmemiştim” dedi. Dr. Takahashi aynı zamanda Howard Hughes Tıp Enstitüsü’nde araştırmacıdır. Çalışma, sadece gün içerisinde yemek yiyen ile anormal zamanlı yiyen veya gececi hayvanların gece ve gündüz maruz kaldıkları ultraviyole B (UVB) ışınının sürekli artan deri hasarının karşılaştırılmasını gösteriyor. Bu sonuç UV ışınlarının deride meydana getirdiği hasarın, bir bölümünü de olsa, onaran xeroderma pigmentosum grubu A’nın (XPA) günlük döngüsünü kaydırıp daha az aktif olmasına neden oluyor. Yeme alışkanlıkları akşam olan farelerde XPA döngüsünün değiştiği ve UV ışınlarına gün içerisinde az duyarlı olduğu tespit edildi.

Dr. Takahashi, “Normal bir yeme programına sahipseniz, gün içerisinde UV ışınlarından daha iyi korunursunuz. Anormal bir yeme düzenine sahipseniz bu sizin deri saatinizde ciddi bir zarara neden olacak şekilde kaymaya neden olur, tıpkı farede olduğu gibi” dedi.

Önceki çalışmalar da deri biyolojisinde vücudun sirkadiyen ritminin çok önemli bir role sahip olduğu kanıtlanmıştı. Buna rağmen yine de derinin günlük saatini etkileyen şeyin tam olarak ne olduğu anlaşılmamıştı. Cell’de yayınlanan belgelerde yeme zamanlarının ciddi bir role sahip olduğunun ve bilim insanlarının da bu konu üzerinde çok yoğunlaştıklarının altı çizildi çünkü sindirim organlarının, karaciğer gibi, günlük sindirim döngüsüne etki ettiği zaten biliniyordu.

Dr. Takahashi ile çalışmada işbirliği içerisinde bulunan Kaliforniya Üniversitesi’nden, Irvine, Dr. Bogi Andersen: “Çalışma XPA döngüsünün bozulmasının ve yeme programının değişmesinin derinin genlerindeki ifadede neredeyse yüzde 10’luk bir değişime neden olduğu keşfedildi. Ancak insanlarda UV ışınlarıyla beslenme alışkanlıklarının arasındaki ilişkilerin daha iyi anlaşılması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor, özellikle de XPA döngüsünün nasıl etkilendiği konusunda. Şu an bu noktada bulguları insanlar için tercüme etmek çok zor, ama derinin besin alımına bu kadar duyarlı olması benim için büyüleyici” dedi.

Dr. Takahashi, başka hangi yeme programlarının biyolojik saati nasıl yollarla etkileyeceğini bulmak amacıyla sirkadiyen ritmini düzenleyen Clock geninin keşfini kendine yön bulmak amacıyla not etti. Bu yılın başlarında yürütülen bir çalışma da alınan kalori miktarından ziyade gün içerisinde hangi zamanda ne yendiğinin önemi desteklenmişti. Dr. Takahashi uzun vadeli çalışmalar üzerine yoğunlaşmış durumda ve yeme alışkanlıklarının yaşlanma ve daha uzun ömürlü olma açısından nasıl bir etkiye sahip olduğunu araştıran bir çalışmayı yönetiyor.

UV çalışması the Irving Weinstein Foundation, the National Institutes of Health, the China Scolarship Council ve the National Science Foundation Graduate Research Fellowship tarafından desteklendi.

Kaynak: https://www.biosciencetechnology.com/news/2017/08/eating-habits-affect-skins-protection-against-sun