Yaşam Bilimleri
Zamanı Sıfırlamak Mümkün mü?
Ancak ne yazık ki yaşlanmak sadece bunları içermiyor.
Yaşlanırken aynı zamanda anılarımızı da yavaşça kaybediyoruz, kararlarımızı verirken zorluklar çekiyoruz ve bunun daha ileri düzeyleri olarak da bunama ve Alzheimer’la karşılaşabiliyoruz. Şu an bu yazıyı okuyan siz okurlarımızın birçoğu bu rahatsızlıkları yaşayan kişilerin ne tür zorluklar yaşadığını biliyor olabilir veya en sevdiklerinin veya en yakınlarının yaşadıkları bu rahatsızlıklarında onlara destek olmak için çabalıyor olabilirsiniz. Peki, bu rahatsızlıklar ile ilgili yapılan tedavi çalışmalarında başarılı sonuçlar elde edildiğini söylersek nasıl hissedersiniz?
Yaşlanma ve Beyin
Yaşlanmanın en belirgin işaretlerinden biri de bilişsel işlev ve öğrenme yeteneğimizdeki performansımızda düşüşler yaşanmasıdır. Genellikle bu durumlar kendilerini unutkanlık gibi hafızamızda şekil bularak göstermektedir. Yaşlandıkça hatırlama ve hafıza kaybı yaşanması normal karşılanırken, bunlar aslında ciddi sorunlar teşkil edebiliyorlar tıpkı Alzheimer ve bunama gibi. Ancak şu an araştırmacıların çalışmalarına göre beyindeki yaşlanmayı tersine döndürebiliriz!
Araştırmacılar kenevir ile tedavi gören 12 ve 18 aylık farelerin beyninde biyolojik olarak yenilenme olduğunu kanıtladı. Şunu hatırlamakta fayda var, fareler çok hızlı yaşlanır ve biz insanlar için yapılan ilaçlarda denek olarak kullanılabilen en iyi model canlıdır.
“Tedavi Yaşlı Hayvanlarda Performans Kaybını Tamamen Tersine Çevirdi”
Araştırmacılar 2 aylık fareyi kontrol grubu olarak kullandı. Daha yaşlı fareye de kenevirin içinde bulunan aktif bir bileşen olan Tetrahydrocannabinol (THC) 4 hafta boyunca alkolsüz dozlarda verildi. Testler, THC alan farenin gösterdiği bilişsel yeteneklerin kontrol grubundaki fareninki kadar iyi olduğunu gösterdi. Bu sırada Plasebo alan fareler daha yaşlı farelere göre her zamanki öğrenme kapasitesi ve hafıza performansına uygun gelişim gösterdi.
Bonn Üniversitesi Moleküler Psikiyatri bölümünden araştırmacı Andreas Zimmer: “Tedavi yaşlı hayvanlarda performans kaybını tamamen tersine çevirdi” dedi.
Zamanı Sıfırlamak
THC, doğal olarak üretilen cannabinoidin vücuttaki etkisini taklit ettiği için kenevirin bu yaşlanmayı tersine çeviren etkilerini ortaya çıkardı ki bu beynin bazı önemli fonksiyonlarında kritik bir öneme sahiptir. Zimmer: “İlerleyen yaşla birlikte, beyinde doğal olarak bulunan cannabinoidlerin sayısında da düşüş yaşanıyor. İşte cannabinoid sisteminin aktifliği azaldığında, beyinde hızlı bir yaşlanma görüyoruz” diyerek açıklama yaptı.
Dahası, araştırmacılar kenevirin, farelerdeki beyin hücrelerini daha genç hale getirerek yaşlanmayı tersine çevirdiğini fark etti. Bunun sonucunda sinir hücrelerinin arasındaki bağların arttığını ve moleküler imajının genç hayvanlara benzediğini gördüler. Bunun üzerine Zimmer: “Sanki THC tedavisi moleküler saati tersine çevirmiş gibi görünüyordu” diye eklemede bulundu.
Tedavinin, insanlarda etkili bir biçimde uygulanması için belli testlerden geçip kendini kanıtladıktan sonra, bunama yüzünden çile çeken insanların daha iyi şartlarda yaşamalarına yardımcı olabilir. Bu rahatsızlık, dünya çapında 47 milyon insanı etkilemektedir, genellikle bilişsel engele (hafıza kaybı ve davranış bozukluklarına) neden olur ki bu da hastanın günlük ihtiyaçlarını yerine getirmesini engeller.
Kuzey Ren-Vestfalya bilim başkanı Svenja Schulze, bu çalışmaların getireceği tedavinin gelecekte yaşlılar için ne kadar önemli ve yardımcı olacağını belirtti. “Bilgi ile yönlendirilen araştırmaların teşvik edilmesi vazgeçilmezdir, ancak şu da bir gerçek ki fareden insana kat edilmesi gereken çok uzun bir yol var, bu çalışma için son derece olumlu beklentilerim var” ifadesinde bulundu. Şu an Zimmer ve ekibi insanlar için klinik testler hazırlıyorlar.
Çalışma, özellikle nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde kenevirin sahip olabileceği olası faydaların sayısını artırıyor. Bununla birlikte, bunların çoğunun hâlâ erken bir çalışma olduğunun ve kenevir tedavisine dayalı tedavilerin uygulanmadan önce tıbbi etkileri ve kullanımları üzerine daha fazla akran değerlendirme araştırmalarının yapılması gerektiğini söylemekte fayda var. Dahası bu çalışmalar dikkatle kontrol edilen koşullar altında yapılmıştır ve sonuç olarak, ilacı rekreasyonel olarak kullanan bireylerde benzer faydalar görülmemektedir.