Arkeoloji
Gladyatörlerle Dövüştürülen Bir Ayının Kalıntıları Bulundu
Sırbistan’ın antik kenti Viminacium’da yapılan arkeolojik kazılarda, Roma dönemine ait bir boz ayı kafatası keşfedildi. Bu kafatası, yalnızca bir hayvan kalıntısı değil; aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun acımasız gösterilerine dair yeni bir pencere açıyor. Araştırmacılar, hayvanın ağır yaralar aldığını, uzun süre tutsak edildiğini ve gladyatör dövüşlerinde kullanıldığını ortaya çıkardı. Böylece yazılı kaynaklarda geçen hayvan dövüşlerine dair ilk doğrudan osteolojik kanıt da gün yüzüne çıkmış oldu.
Antiquity dergisinde yayımlanan çalışmaya göre ayının kafatasında, mızrak benzeri bir silah darbesinden kaynaklandığı düşünülen büyük bir lezyon tespit edildi. Yaranın kısmen iyileşmiş olması, hayvanın bu travmayı bir süre yaşadığını, ancak iyileşmeden önce enfeksiyonun etkisiyle öldüğünü gösteriyor. Ayrıca ayının çenesinde de enfeksiyon izleri bulundu ve köpek dişlerinde anormal aşınma görüldü. Bu aşınmanın, ayının uzun süre kafeste tutulduğu ve parmaklıkları kemirdiği için oluştuğu düşünülüyor.
DNA analizleri, hayvanın erkek olduğunu ve öldüğünde yaklaşık 6 yaşında bulunduğunu ortaya koydu. Karbon tarihleme sonuçları ise kalıntıların MS 240-350 yılları arasına ait olduğunu gösteriyor. Bu dönem, Viminacium’daki amfitiyatronun en yoğun şekilde kullanıldığı, gladyatör oyunlarının ve hayvan gösterilerinin halkın gözdesi olduğu yıllardı. Amfitiyatronun yaklaşık 7.000 kişi kapasitesi vardı ve burada ayılar yalnızca gladyatörlere karşı değil, diğer yırtıcı hayvanlara karşı da dövüştürülüyordu.
Tarihsel kayıtlar, ayıların infaz sahnelerinde de kullanıldığını gösteriyor. Mahkumların vahşi hayvanların önüne atılarak öldürülmesi, Roma halkı için bir tür “seyirlik eğlence” olarak görülüyordu. Bunun yanı sıra eğitilmiş ayılar, sahnede performans sergileyerek izleyicilere farklı türden gösteriler sunabiliyordu. Ancak Viminacium’da bulunan bu kafatası, ayıların çoğunlukla şiddet dolu sahnelerin bir parçası olduğunu kanıtlıyor.
Uzmanlar, bu bulgunun yalnızca bir arkeolojik keşif olmadığını, aynı zamanda Roma döneminde hayvanların nasıl bir sömürü düzeninin parçası olduğuna dair çarpıcı bir örnek sunduğunu vurguluyor. Gladyatör dövüşleri her ne kadar Roma kültürünün simgesi olarak anılsa da, bu tür kalıntılar, sahnenin ardında yaşanan büyük acıları ve hayvanların gördüğü eziyeti gözler önüne seriyor.