Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Mezenter olarak isimlendirilen, sindirim sisteminde bulunan bu membran yapı bilinen bir doku olmakla birlikte pek çok çalışmanın da konusu olmuş durumda. Ancak bu doku daha önce bağımsız bir organ olarak incelenmemişti. Bu dokunun bir organ olarak incelenmesi, mezenter ile ilgili hastalıklara daha sistemli ve farklı yaklaşımları sağlayabilecek ve böylece daha doğru tedaviler geliştirmek mümkün olacak.

Yeni organ mezenter, parçalı yapısı olan yani sürekliliği olmayan bir doku olarak ele alınıyordu ve ince bağırsağın üzerinde peritonun bir uzantısı olarak düşünülüyordu. Coffey ve ekibinin yaptığı çalışma ise bu dokunun aslında tek bir bütünden oluştuğunu ve kendine özgün bir yapıda bulunduğunu ortaya koydu. Coffey yaptığı açıklamada, yüz yıllardır anatomik olarak mezenterin, yanlış bir şekilde tanımlandığı belirtiyor. Daha önce yapılan çalışmalara göre karmaşık ve parçalı yapıda olmadığını ve aslında basit ve tek parça olduğunu söylüyor. Coffey ve ekibinin çalışması The Lancet Gastroenterology & Hepatology’de geçtiğimiz kasım ayında yayınlandı. Çalışmanın yayınlanmasından sonra ise uzmanların konu hakkındaki farklı görüşleri ve tartışmalar devam etmekte.

Mezenterin bilinen ilk tanımlaması Leonardo Da Vinci tarafından yapılmıştır. Da Vinci’nin çalışmalarında ve sonraki çalışmalarda mezenter genel olarak organ kapsamında incelenmemiştir. Genel olarak parçalı yapıdaki sindirim sisteminde bulunan bir zar olarak değerlendirilmiştir. 2012 yılında J Calvin Coffey mikroskobik olarak mezenteri detaylı bir şekilde incelemiştir. Bu çalışmaları sonucundaysa aslında mezenterin sürekli bir yapıya sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır ve mezenterin bağımsız bir organ olabileceğine dair ilk fikirleri gelişmeye başlamıştır. 2012’den günümüze kadar ise Coffey ve ekibi mezenterin ayrı bir organ olduğunu ortaya çıkaran diğer bulguları, çalışmaları ve veriler topladılar. Son çalışmalarında ise tüm ellerindeki verileri değerlendirerek mezenterin detaylı bir anatomik modelini çıkardılar. Bu model ile mezenterin tek parça bir organ olduğunu gösterdiler. Coffey çalışmasında, mezenterin bütün olarak anatomik yapısını ortaya çıkardıklarını, şimdi ise bu organın sistem içindeki görevinin daha doğru belirlenmesi ve ayrıca fonksiyonlarının daha belirgin şekilde ortaya çıkarılması gerektiğini belirtiyor.

Mezenter doku kendine özgü tümör, kanser gibi hastalıkları olan bir doku olarak ele alınıyordu. Ancak detaylı anatomik yapısının netleşmesi ve sonraki çalışmalarla fonksiyonunun da daha detaylı ortaya konmasını takiben, bu organla ilgili hastalıklar daha doğru teşhis edilebilecek ve daha etkili tedaviler geliştirilebilecek.

Kaynaklar :
- Lancet Gastroenterol Hepatol
- http://www.the-scientist.com/?articles.view/articleNo/47931/title/Little-Known-Gut-Membrane-Should-Be-Called-a-New-Organ--Researchers-Argue/
- http://www.bilimma.com/insan-vucudunda-yeni-bir-organ-bulundu/
- https://www.royalcollection.org.uk/collection/919020/recto-the-mesentery-of-the-bowel-and-its-blood-supply-with-notes-verso-the