Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

İsveç'teki Linköping Üniversitesi, siber güvenliği artırmak amacıyla geliştirdiği yeni nesil bir rastgele sayı üretecinin dijital veri alışverişini daha güvenli, daha ucuz ve daha çevre dostu hale getirebileceğini duyurdu. Bu gelişme, bilgi koruma konusundaki önemli bir adım olarak kabul ediliyor ve araştırmacılar, bu yeni teknolojinin kuantum iletişimine yönelik kapıları aralayabileceğine inanıyorlar.

Artan bir şekilde bağlantılı hale gelen dünyada, siber güvenlik yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda ulusal altyapı ve finansal sistemlerin korunması için de kritik bir öneme sahip. Bilgisayar korsanları ile veri koruma uzmanları arasında süregelen bir yarış söz konusu ve bilgileri güvende tutmanın en yaygın yolu şifrelemeyi içeriyor. Bu nedenle, e-posta gönderdiğimizde, fatura ödediğimizde veya çevrimiçi alışveriş yaptığımızda bilgilerimiz dijital olarak şifrelenir.

Bilgiyi şifrelemek için bilgisayar programları veya donanımlar kullanılır ve bu süreçte rastgele sayı üreteçleri devreye girer. Rastgele sayı üreteçleri, alıcının veriyi hem şifrelemek hem de çözmek için kullandığı anahtarları sağlar.

Farklı türdeki rastgele sayı üreteçleri, farklı seviyelerde rastgelelik ve dolayısıyla güvenlik sağlar. Fiziksel süreçler tarafından kontrol edilen donanım tabanlı çözümler, daha yüksek güvenlik seviyeleri sunar. Bu noktada, araştırmacıların "Kuantum Rastgele Sayı Üreticisi (QRNG)" olarak adlandırdığı kuantum tabanlı bir yöntem devreye giriyor.

"Kriptografi dünyasında, sayıların sadece rastgele olması değil, aynı zamanda bu sayıları sadece sizin bildiğinizden emin olmak da önemlidir," diyen Linköping Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü'nden araştırmacı Guilherme B. Xavier, QRNG'ler ile üretilen verilerin büyük bir bölümünün özel ve dolayısıyla tamamen güvenli olduğunu belirtiyor. Xavier, eğer kuantum fiziği yasaları doğruysa, alıcının haberi olmadan iletişimi dinlemenin imkansız hale gelmesi gerektiğini ekliyor.

Araştırma grubu, fizik, kimya ve biyoloji alanlarından araştırmacılarla işbirliği yaparak, sadece şifreleme değil, aynı zamanda bahis ve bilgisayar simülasyonları için de kullanılabilecek yeni bir QRNG türü geliştirdi. Linköping araştırmacılarının QRNG'sinin özelliği, kristal benzeri malzeme perovskitten yapılmış ışık yayan diyotların kullanılmasıdır.

Rastgele sayı üreteçleri arasında en iyi performansa sahip olan bu yeni QRNG türü, perovskitlerin özellikleri sayesinde daha ekonomik ve çevre dostu olma potansiyeline sahiptir. Feng Gao, IFM'de profesördür ve perovskitler üzerine on yılı aşkın süredir çalışmaktadır. Gao, perovskit ışık yayan diyotlarının (PeLED'ler) son dönemdeki gelişmelerinin optik cihazlarda devrim yaratabileceğine inanıyor.

"QRNG için geleneksel bir lazer kullanmak mümkün olsa da oldukça maliyetlidir. Eğer bu teknoloji nihayetinde tüketici elektroniğine dahil edilecekse, maliyeti düşük tutmak ve üretimi mümkün olduğunca çevre dostu yapmak önemlidir. Ayrıca PeLED'lerin düşük enerji tüketimi avantaj sağlıyor," diyor Feng Gao.

Bir sonraki adım, perovskitin kurşunsuz hale getirilmesi ve mevcut olarak 22 gün olan ömrünün uzatılması için malzemenin daha fazla geliştirilmesidir. Guilherme B. Xavier'e göre, yeni QRNG'lerin siber güvenlik alanında kullanılmaya hazır olması için beş yıl gibi kısa bir süre gerekebilir.

"Özellikle hassas veriler için kullanılacak elektronik bileşenlerin İsveç'te üretilmesi bir avantajdır. Başka bir ülkeden tam bir rastgele sayı üreteci kitini satın alırsanız, bunun izlenmediğinden emin olamazsınız," diyerek vurguluyor.

Bu çalışma, İsveç Araştırma Konseyi, Knut ve Alice Wallenberg Vakfı tarafından desteklenen Wallenberg Kuantum Teknolojisi Merkezi ve Avrupa Araştırma Konseyi tarafından finanse edilmiştir. Bu gelişmeler, dijital güvenliği artırmak için atılan önemli bir adım olarak kabul ediliyor ve gelecekte siber güvenlik alanında yeni olanaklar sunabilir.

Kaynak: eurekalert.org