Yaşam
Yoga beynimizi değiştiriyor
Belki de bunun nedeni insanların, yogilerin sık sık çubuk kraker benzeri pozlar yapıp esnediğini görmeleridir. Ancak gerçek şu ki, yoganın faydaları yalnızca fiziksel olmasından daha kapsamlıdır. Modern teknoloji ve işlevsel MRI taramaları sayesinde düzenli egzersiz yapmanın beynimizi nasıl etkilediği görülebiliyor. Gelelim yoganın beynimizi nasıl etkilediğine…
Yoga Beynimizdeki Gri Madde Yoğunluğunu Arttırıyor
Beynimiz, iki tür dokudan oluşur: Beyaz madde ve gri madde. Normal bir insan beyninin yaklaşık % 60’ı beyaz maddeden ve % 40’ı gri maddeden oluşur. Bu maddeler bilişsel işlevlerde önemli roller oynar ancak iki maddenin de farklı işlevleri vardır.
Gri madde, nöronların gövdelerinden oluşur. Bu madde gri olarak adlandırılsa da gerçekte pembe renktedir. Bunun nedeni, beyin canlıyken yoğun bir şekilde kanlanmasıdır. Beyin öldükten sonra bu madde griye döner. Nöron yoğunluğu nedeniyle gri madde, öğrenme becerileri ve hafıza da dahil olmak üzere beynin birçok işlevinden sorumludur. Aynı zamanda görme, duyma, koku alma ve dokunma duyularını yorumlamadan da sorumludur. Tüm bunlara ek olarak, kaslarımızı kontrol etmemizi sağlar ve öz farkındalığımızı oluşturur.
Beyaz madde ise beyin hücrelerinden uzanan bağlantılardır. Tıpkı internetin dünyayı birbirine bağladığı gibi, beyindeki bölgelerin birbirine sinyal gönderip almasını sağlayarak beynin farklı bölümlerini birbirine bağlar. Bu nedenle beyaz madde, beynimizin hareketlerimiz kadar düşüncelerimizi de koordine etmesini sağlar.
Genel olarak hem gri hem de beyaz madde, bizi çevreleyen dünyayı düşünmemize, koordine etmemize ve yorumlamamıza izin vermek için birbirini tamamlar. Bunlardan birindeki hasar veya miktarındaki azalma, bilişsel yeteneklerimizi olumsuz etkiler. Yoganın beynimizdeki maddelerle ne kadar ilgili olduğu gösteren son araştırmalar yoganın beynimizdeki hipokampus bölgesi ve frontal lobundaki gri madde yoğunluğunu artırdığına ilişkindir.
Gri Madde Yoğunluğunun Artışının Bize Sağladığı Faydalar
Yapısal beyin taramalarının çalışmasını içeren bir araştırmada, bir kişinin zekasının, beyninin belirli bir bölgesindeki gri maddenin hacmiyle doğrudan ilişkili olduğunu tespit etti . Esasen, beynimizin bir bölgesindeki gri maddenin kalınlığı ne kadar fazla ise orada o kadar çok hücre bulunur. Bu nedenle beynimiz daha etkili işlev gösterir. Bununla birlikte,
• Odaklanmamızı ve konsantrasyonumuzu,
• Duygularımızın ve dürtülerimizin kontrolünü,
• Duyularımızla daha uyumlu hale gelmemizi ve kendimizin farkında olmamızı sağlar.
Yoganın Bileşenleri ve Beynimize Olan Etkileri
Yoga, fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığımıza hitap eden üç ana bileşenden oluşur. Bunlar; pozlar (asanalar), nefes çalışmaları (pranayama) ve meditasyondur.
Yoganın meditasyon bileşeni, beynimizdeki kıvrımların sayısını arttırdığı için yogada büyük bir rol oynar. UCLA araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışma, uzun süredir meditasyon yapan insanların beyin korteksinde daha fazla kıvrıma sahip olduklarını gösterdi. Araştırmacılar, bunun beynin nöroplastisitesinin bir sonucu olduğunu düşünüyorlar.
Serebral korteksimiz dil becerileri, akıl yürütme, algılama, bilgi işleme, hafıza ve istemli hareket gibi becerilerden sorumlu olduğu için, beyin kıvrımlarındaki artış bilgiyi daha iyi işlememize olanak sağlar.
ü Yoga ve Rahatlama
Yoga sırasında beynimiz, sadece rahatlamamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda gama-aminobütirik asit (GABA), dopamin, oksitosin, serotonin ve endorfinler dahil olmak üzere stres ve kaygı seviyemizi düşüren kimyasalları salgılar. Sakinleşmemize ve daha iyi hissetmemize yardımcı olmak için her biri kendi yöntemiyle çalışır.
• GABA, bir nörotransmiter veya beynimizin kimyasal habercisidir. Görevi, beynimizin aşırı heyecanlanmasını önlemek için sinirsel aktiviteyi bastırmaktır. Bunu yaparken ne kadar korku, stres, endişe veya gerginlik hissedeceğimizi kontrol eder. Araştırmalar, yoganın GABA seviyemizi % 27 artırdığını gösteriyor. Aslında başka bir çalışma, rahatlamak ve kaygıyı azaltmak istiyorsak yoganın yürümekten daha etkili olduğunu ortaya koydu.
• Mutluluk hormonlarımız dopamin, oksitosin, serotonin ve endorfinlerdir. Bu şekilde adlandırılırlar çünkü her biri kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Örneğin, dopamin bizi ödüllendirir ve zevk almamızı sağlar. Bu arada serotonin, stresi ve kaygıyı hafifletmeye yardımcı olarak gerginliği azaltır.
ü Yoganın Stresi Azaltıcı Etkisi
Rahatlayabilmemizin nedenlerinden biri, yoganın vücudumuzun strese verdiği tepkiyi azaltmasıdır. Bir yoga seansı sırasında, beynimizin belirli bölümleri dinlenir ve yavaşlar. Bu durum, beynin iki ana bölgesinde yer alan stresi azaltmamıza yardımcı olur.
•Frontal lob
Frontal lob, beynimizin en gelişmiş parçasıdır çünkü düşünme, planlama ve muhakemenin çoğundan sorumludur. Ek olarak, öz farkındalık ve duyguların düzenlenmesinde rol oynar. Tahmin edebileceğiniz gibi, bir ikilemle karşılaştığımızda veya bir şey hakkında kendimizin bilincinde olduğumuzda beynin bu kısmı çalışır. Ancak yoga sırasında frontal lob dinlenir.
• Parietal lob
Beynin bu bölümü, duyularımızdan gelen tüm bilgileri işler. Etrafımızda gözlemlediğimiz manzaraları, sesleri ve diğer her şeyi işler. Bu nedenle, hareket halindeyken, çalışırken, araba kullanırken veya bir şeyleri gözlemlerken, parietal lobumuz aktif olarak çalışır. Yoga aynı şekilde parietal lobumuzun çalışmasının yavaşlamasına neden olur.
Yoga ayrıca, vücudumuzun iki kritik stres hormonu olan kortizol ve adrenalin seviyelerini düşürerek stresi azaltmaya yardımcı olur. Yani, stresli hissettiğimizde veya stresli bir şeyin olmasını beklediğimizde, strese verdiğimiz tepki tetiklenir. Bu sayede vücudumuzun daha uyanık olması, nabzımızın artması ve tansiyonumuzun yükselmesi sağlanmak için stres hormonları salgılanır. Bu durum, stres hormonlarının vücudumuzdaki etkilerini açıklar.
Stres aslında iyi bir şeydir. Bir sınava girmemiz veya bir sunum yapmamız gerektiğinde, acil durumlarla başa çıkmamızı veya daha iyi odaklanmamızı sağlar. Aynı şekilde hayatımızı tehdit eden olaylar sırasında kendimizi korumaya hazırlar.
Ancak, telaşlı bir yaşam tarzımız varsa ve sürekli stres altındaysak sağlığımız için zararlı olabilir. Bunun nedeni, stres hormonlarının vücudumuzdaki etkilerini sağlamak için farklı olayları tetiklemesidir. Bu olaylar, kan dolaşımına daha fazla şeker salmak, kan basıncını artırmak ve enflamasyona sebep olmaktır. Bunlar uzun süre devam ettiğinde, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve diyabet gibi ciddi problemlere neden olabilir.
Yoga bu hormonların zararlı etkilerini tersine çevirmeye yardımcı olur. Bir çalışma, yoganın vücudumuzdaki kortizol seviyesini nasıl düşürdüğünü gösterdi. Bir başka çalışma da günde 12 dakika yoga yapan insanların vücudundaki enflamasyonun önemli ölçüde azaldığı görüldü. Uzun süreli enflamasyon, kalp hastalığı ve depresyon gibi hastalıkları tetiklediği için bu bizler için önemlidir.
ü Yoga ve Kaygı
Kaygı, stresle yakından ilgilidir ancak birbirlerinden farklıdırlar. Stres, bir tehdit nedeniyle vücudumuzun verdiği tepkidir. Tehdit geçtikten sonra stres de ortadan kalkar. Öte yandan anksiyete, stresin yanı sıra başka faktörlerin bir sonucu olabilir. (Travma, beyin kimyası, çevresel etkiler, genetik vb.)
Yaygın anksiyete semptomları arasında sürekli endişe, huzursuzluk, kolayca ürkme, odaklanamama ve genellikle uyku güçlüğü sayılabilir. İşte yoga burada devreye giriyor.
İlginçtir ki, yoga beynin bazı bölgelerindeki gri maddenin hacmini arttırırken, beynin diğer bölgelerinde de ters etki yapar. Buna örnek olarak beynimizin amigdalası gösterilebilir. Amigdala, beynimizin mesaj işleme merkezidir. Duyularımızdan ve iç organlarımızdan gelen mesajları alır ve işler. Bu nedenle, duygularımıza nasıl tepki verdiğimizde kritik bir rol oynar, bu duyguların en belirgin olanı korkudur. Yaklaşan bir tehdit veya problem hissettiğimizde gergin olur ve korkarız. Yoga sayesinde, amigdalamızdaki gri maddenin azalması, beynimizin bu bölümünün daha az aktif olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, korku ve duygularımızla daha iyi başa çıkarsınız.
Sonuç olarak yoga, genellikle germe ve diğer karmaşık hareketleri içeren bir dizi poz olarak düşünülür. Bu nedenle, faydalarının genellikle fiziksel olduğuna inanılmaktadır. Ancak etkileri daha geniş kapsamlıdır. Poz, nefes ve meditasyon kombinasyonu beynimizde yapısal değişiklikler yaratır. Bu sadece beynimizdeki belirli alanların boyutunun büyümesine veya küçülmesine neden olmakla kalmaz, aynı zamanda bilişimizi ve duygularımızı, stresimizi ve endişemizi nasıl işlediğimizi de etkiler. Bunların hepsi daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmemize yardımcı olur.
Kaynak: https://yogamedicine.com/how-yoga-changes-your-brain/#.YJXKOkIuA6Y.gmail
Sedanur ŞEBİKBAY