Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

PNAS'ta yayınlanan çalışma, ejderha kertenkelelerinin genetik farklılıklardan ziyade epigenetik tarafından erkek veya dişi olarak belirlendiğini, yani genin kendisinden ziyade genin kromozomal komşuluğundaki değişiklikler olduğunu gösterdi.

Çalışma, ortak çalışan Profesör Arthur Georges, ilk yazarlar Dr. Xiuwen Zhang ve Dr. Susan Wagner dahil olmak üzere Canberra Üniversitesi ekibinin üyeleri ile birlikte La Trobe Üniversitesi'nden Profesör Jenny Graves tarafından ortak çalıştılar.Profesör Graves, araştırma ekibinin keşif karşısında hayrete düştüğünü söyledi.

Profesör Graves, "Her iki cinsiyetteki cinsiyet kromozomlarının genlerine baktık ve onları birbirinden ayıran hiçbir DNA dizisi bulamadık. Neden aynı şekilde hareket etmediklerini anlayamadık.Özellikle garipti, çünkü iki cinsiyet kromozomu mikroskop altında oldukça farklı görünüyor. Kadına özgü (W) kromozom, parlak bir şekilde lekelenen çok sayıda tekrarlayan (çöp) DNA'ya sahip. Bizim atılımımız, bu tekrarlayan DNA'nın W kromozomunu bozarak cinsiyet geninin yanlış okunmasının farkına varılmasıydı. Dolayısıyla, ejderha kertenkelesinde, insanlarda ve bildiğimiz diğer tüm hayvanlarda olduğu gibi, bir cinsiyet geninin temel dizisi tarafından belirlenen cinsiyetten ziyade, genin sapıkça kromozomal 'komşuluğu' ile ilgiliydi."dedi.

Profesör Graves, keşfin Dünya BioGenom Projesinin bilim insanlarının biyolojik araştırma yapma şeklini nasıl değiştireceğini gösterdiğini söyledi.

Sözlerine devam eden Profesör Graves, "Sadece insanlara, farelere ve zebra balıklarına baksaydık, genetik cinsiyet belirlemenin bu benzersiz yolunu asla keşfedemezdik! Ejderha kertenkeleleri gibi tuhaf türler, genler ve gen düzenlemesi hakkında yeni bilgiler sağlayabilir Dünya BiyoGenom Projesi bize gezegendeki tüm karmaşık yaşam, nasıl çalıştığı ve nasıl evrimleştiği hakkında kritik bilgiler verecek. Daha da önemlisi, nesli tükenmekte olan türleri tanımlamamıza ve korumamıza ve temiz hava, su ve temiz hava üreten ekolojik sistemleri izlememize yardımcı olacak. dedi.

Profesör Graves, dünyanın bu yüzyılın sonuna kadar biyoçeşitliliğin yüzde 50'sini kaybedeceğini gösteren mevcut tahminlerle, 10 yıllık projeyi tamamlama yarışının devam ettiğini söyledi.

Profesör;"2022'nin sonunda, sadece birkaç yıl önce birkaç yüzden fazla olan 3.100 türü sıralamış olacağız. Her bir taksonomik aileyi temsil eden 9.400 türü sıralamaya yönelik 1. Aşama hedefimize doğru iyi bir yol var." şeklinde aktardı.

Profesör Graves, uluslararası ekibin 1.8 milyon türün genomlarından oluşan dijital bir kütüphane oluşturma hedefinden yılmadığını söyledi.

Profesör Graves, "Kulağa imkansız geliyor, ancak teknolojideki büyük sıçramalar nedeniyle, aslında daha az maliyetli olacak ve 20 yıl önce insan genomunu sıralamak için gerekenden daha az zaman alacak." diyerek sözlerini noktaladı.