Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Bu "yetim tsunami"nin sebebi ise Pasifik Okyanusu'nun diğer ucunda, günümüz Oregon ve Washington kıyılarında meydana gelen devasa bir depremdi. Aynı olay, yerli halkın sözlü geleneklerinde de yer alıyor ve bölgede yaşanan sarsıntı ile sellerden bahsediliyor. Ayrıca deniz seviyesinin yükselmesiyle sular altında kalan ve 1700 yılından sonra büyümesi durmuş olan ölü ormanların ağaç halkalarında da bu depremin izleri görülüyor.

Büyüklüğü 9 olarak tahmin edilen deprem, Pasifik Kuzeybatısı için yıkıcı olmuş ve hikayelerde tüm yerleşim yerlerinin ve kabilelerin yok olduğu anlatılıyor. Bu deprem, insanlık tarihinde bilinen en büyük depremlerden biri.

Günümüz jeolojik analizleri sayesinde, 1700 yılındaki depremin son 10.000 yılda bölgeyi vuran 40'tan fazla önemli sarsıntıdan biri ve aynı dönemde meydana gelen büyüklüğü 9 ve üzeri şiddetteki yaklaşık 20 depremden biri olduğu artık kesin olarak biliniyor. Bu depremlerin her biri, güney Britanya Kolombiyası'ndan Kuzey Kaliforniya'ya uzanan yaklaşık 600 millik fay hattı olan Cascadia subduksiyon zonunun bir sonucuydu. Bu fay hattında, küçük okyanusal Juan de Fuca tektonik plakası, daha büyük Kuzey Amerika plakasının altına doğru sürükleniyor ve onu yukarı doğru zorluyor. Bu durum sürtünme ve basınç oluşturarak kaçınılmaz bir şekilde açığa çıkacak bir patlamaya zemin hazırlıyor.

Sismologlar, on yıldan fazla bir süredir başka bir depremin yaklaşmakta olduğuna dair uyarılarda bulunuyor. Bölgede ortalama olarak, daha büyük depremler (yaklaşık 8 büyüklüğünde veya daha büyük) yaklaşık 230 yılda bir, daha büyük olanlar (9 büyüklüğünde ve üzeri) ise yaklaşık 500 yılda bir meydana geliyor. Son depremden bu yana 324 yıldan fazla zaman geçti. Aniden meydana gelen kaymalar ve kırılmalar depremlere sebep olsa da tıpkı bir saat gibi çalışmıyorlar, fakat er ya da geç gerçekleşiyorlar.

Haziran 2021'de Science Advances dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, birbirine çarpan iki tektonik plakayı daha önce hiç olmadığı kadar derinlemesine inceliyor. Araştırma, alt plakanın arazisinin görüntülerini içeriyor ve tüm subduksiyon zonasının daha küçük parçalara bölündüğünü doğruluyor. Bu veriler ve analizler, gelecekteki deprem ve tsunamilerin tahminlerini iyileştirmek ve Pasifik Kuzeybatı'sını sismik kaderine hazırlamak için önemli bir rol oynayacaktır.

Seattle'daki ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'nda araştırma jeofizikçisi olan Erin Wirth, araştırmaya dahil olmayan biri olarak Popular Science'a şunları söyledi: "Cascadia fayının, büyük depremlere ev sahipliği potansiyeli olduğunu bildiğimiz benzersiz ayrıntılı bir görüntü sağlıyor. Bu sonuçlar, gelecekteki deprem ve tsunami modelleri için kritik girdiler olacak."

Kaynak: popsci.com