Ekoloji
Güney Yarımkürede okyanuslar neden gittikçe ısınıyor?
Fosil yakıtları yakarak neden olduğumuz emisyonlar, Dünya’mızda ısının fazladan hapsolmasına sebep olur. Okyanuslarsa bu hapsolan tüm ekstra ısının yüzde 90'ından fazlasını emer. Bu ısı hiç küçümsenmeyecek seviyede yüksektir. Aklınızda canlansın diye bu ısının yüksekliği için verebileceğimiz bir örnek bile bulunmakta: Her gün her saniye su altında bir atom bombası patlattığımızı bir düşünün. İşte Dünya’mızda hapsolan bu fazladan ısı bu kadar yüksek!
Şunu da söylemek gerek her okyanus aynı oranda ısınmıyor. Isı, hızlı ve dar akıntılarda yoğunlaşır. Dünya’mızın kıtalarının doğu kıyılarında ve tropikal bölgelerden kutuplara doğru akan akıntılar da ısının yoğunlaştığı bölgelerdir. Güney Yarımkürede batı sınır akımları olarak bilinen bu akıntılar, güney sınırlarında küresel ortalamadan daha hızlı ısınarak okyanusları ısıtan sıcak noktaları oluşturuyor.
Şimdiye kadar bunun tam olarak nedeni bilinmiyordu. Bu batı sınır akıntıları, Yüzde 60’ı okyanuslardan oluşan Kuzey Yarımküreye kıyasla yüzde 80'den fazla okyanus olan Güney Yarımküre için özellikle önemlidir.
Yeni araştırma, bulmacanın hayati bir parçasını buldu: Orta enlemlerdeki güçlü doğu rüzgârları güneye doğru hareket ediyor ve batı sınır akıntılarını daha güneye doğru itiyor. Böylelikle bu bölgelerde okyanusların daha hızlı ısınmasına neden oluyor.
Bu akımlar nelerdir ve neden önemlidir?
Bu ılık su akıntıları, okyanuslarda hızla akan nehirler gibidir. Yüz milyonlarca insanın yaşadığı Güney Afrika, Avustralya ve Brezilya'daki yoğun nüfuslu kıyı şeritlerini geçerek Dünya’nın başlıca okyanus havzalarının batı tarafı boyunca dar bir bantta hızla akarlar.
Bu akımlar genellikle yerel iklimlerin düzenlenmesinde rol oynar. Bu akıntıların en ünlüsü Körfez Akıntısı, Kuzey Yarımkürenin binlerce yıldır Avrupa'nın enlemine göre çok daha sıcak olmasını sağlar.
Güney Yarımkürede ise üç büyük subtropikal batı sınır akımı bulunmaktadır: Hint Okyanusu'nda Agulhas Akıntısı, Pasifik Okyanusu'nda Doğu Avustralya Akıntısı ve Atlantik Okyanusu'nda Brezilya Akımı.
Okyanus akıntıları, tropik bölgelerden ısı taşıyan batı sınırlarından aşağı doğru akan akıntılarla birlikte çok geniş daireler halinde hareket etme eğilimindedir. Kaynak: NASA, CC BY-SA
Son yıllarda bu akıntılar okyanusların ısınması için sıcak noktalar haline geldi ve güneye her geçen gün fazla miktarlarda ısı taşıdı. 1993'ten bu yana Doğu Avustralya Akıntısı 10 yılda yaklaşık 33 kilometre güneye doğru hareket ederken; Brezilya Akıntısı 10 yılda yaklaşık 46 kilometre güneye doğru ilerliyor.
Akımlar akarken atmosfere ısı ve nem gönderir. En güneylerinde taşıdıkları ısı daha soğuk okyanusun yerini alır ve onu hızla ısıtır. Dolayısıyla bu olay okyanusun bu bölgelerini, küresel ısı ortalamalarından iki ila üç kat daha fazla ısınmasına neden olur.
Akıntılar daha fazla ısı enerjisi taşıdıkça, aynı zamanda daha fazla okyanus girdapları üretirler. Bu girdaplar ana akımdan dönen büyük su spiralleridir. Hızlı akan bir akışın nasıl aktığına yakından baktıysanız, her zaman küçük girdapların oluştuğunu ve çözüldüğünü görmüş olmalısınız.
Peki, bu girdaplar neden önemlidir? Bu girdapların önemi çok büyük, çünkü bu girdaplar ısının soğuk denizlere ulaşma şeklidir. Girdaplar hızlandıkça ve daha fazla ısıyı taşıdıkça ısıyı daha da güneye, hatta okyanusun derinliklerine taşır. Bu nedenle NASA, okyanusun derinliklerine doğru olan tüm ısı transferinin yarısından sorumlu olan bu girdapları izlemek için yakında yeni bir uydu fırlatmayı planlıyor.
Çalışmayı yapan araştırma ekibiyse bu yeni uydunun gözlem yapacağı girdapları keşfetmek için Avustralya'nın araştırma gemisi RV Investigator'da gelecek yıl Eylül ayında planlanmış bir araştırma gezisi yapacak. Yapılması planlanan bu araştırmadaysa ısınan okyanuslardaki girdap süreçlerine yeni bir ışık tutulması isteniyor.
İnsanlar ve doğa için ne anlama geliyor?
Batı sınır akıntıları, ısıyı güneye taşıyarak ve kıyı iklimlerini yumuşatarak iklimimizi dengede tutmada uzun süredir kilit bir rol oynamıştır. Bu akıntılar büküldükçe ve daha az tahmin edilebilir hale geldikçe, ısının nasıl dağıldığını, gazların deniz suyunda nasıl çözüldüğünü ve besinlerin okyanuslara nasıl yayıldığını değiştirecekler. Buna karşılık, bu durum, yerel hava düzenlerinde ve deniz ekosistemlerinde büyük değişiklikler anlamına gelecektir.
Daha yoğun girdapların, ılık suları kıyıya yaklaştırarak kıyı okyanuslarımızı da ısıtması muhtemel. Bu hayati akımlar değiştikçe, Güney Afrika, Avustralya ve Brezilya kıyılarında yaşayan yüz milyonlarca insanın hayatını ve geçim kaynaklarını değiştirecekler.
Kaynak: The Conversation