Aslı Nur Akaydın
Bilim insanları gen düzenlemeyi kullanarak kanser hücrelerini birbirlerini öldürmeleri için tuzağa düşürüyorlar.
Kansere karşı savaş birçok farklı cepheden sürdürülüyor. Bu korkunç hastalığa karşı, cerrahi ameliyatlar, ilaçlar, koruyucu aşılar, daha sağlıklı bir yaşam için verilen destekler ve yatıştırıcı bakım hayati önem taşıyor. Genlerde değişiklik yapma bir başka kullanışlı araç ve gelecek vaat eden sonuçlar ortaya koyuyor. Son sonuçlardan biri de, kanser hücrelerinin saldırıp diğer kardeşlerini öldürmelerine yönelik.
Deneysel yaklaşım, orijinal tümörden ayrılan kanser hücrelerini kökenleri olan yere geri gönderip tümörü öldürmeleri konusunda yeniden programlamak için CRISPR denen bir gen-düzenleme tekniğini kullanıyor. Bu “hedefini bulan suikastçılar” farelerde üç farklı kötü huylu tümörde başarıyla test edildiler. Sonuçlar Journal of Translational Medicine’de yayınlandı.
Harvard Tıp Fakültesi ve Harvard Kök Hücre Enstitüsü’nden Dr. Khalid Shsh bir açıklamasında, “Bu daha buzdağının sadece görünen ucu. Hücre odaklı terapiler tümörlere karşı tedavi edici ajanlar olarak önemli umutlar vaat ediyorlar ve standart tedavinin başarısız olduğu durumlarda tedavi seçenekleri sağlayabilirler. Tekniğimizle, bir hastanın kendi kanser hücrelerinde tersine mühendislik yaparak onların kanseri tedavi etmede kullanabilmelerinin mümkün olduğunu gösterdik. Bundan birçok sonuç çıkarılabileceğini ve bunun tüm kanser türleri için uygulanabilir olacağını düşünüyoruz” dedi.
Ekip çoğu kanser hücresinin sahip olduğu kendi hedef bulma yeteneğinden yararlandı. Bu, kanser hücrelerinin aynı organ ya da farklı organlarda yayılmak için kullandığı bir yetenek. Agresif kanser hücrelerinin “gücü” olan bu durumu ekip bir zayıflığa çevirebildi.
Ekip iki farklı yaklaşım kullandı. İlk olarak genetik olarak öznenin bağışıklık parmak izini taşımak üzere tasarlanmış, “hazırda bulunan” tümör hücrelerini kullandılar. İkinci yaklaşım ise, özneden, içlerine tedavi edici moleküllerin yerleştirilerek düzenlendiği kanser hücrelerini kullandı. İki yaklaşımda da hedef bulucu kanser hücrelerine acil durum anahtarları(kill-switches) verilmişti.
İki yaklaşım; birincil beyin kanseri, tekrarlayan beyin kanseri ve beyne sıçramış meme kanseri taşıyan fare modellerinde denendi. Ekip, ortadan kaldırılan tümörlerdeki katil hücrelerin başarısının kanıtını bularak bu tedavinin farelerin hayatta kalmalarını arttırdığını gösterdi.
“Çalışmamız tasarlanmış tümör hücrelerini ve onların kendi hedef bulan özelliklerinin kullanılmasının, çeşitli kanserlere yönelik reseptörleri hedef alan tedavi yöntemleri geliştirmede potansiyelini ortaya koyuyor”diye ekledi Shah.
Çalışma henüz erken aşamalarında, ama oldukça fazla potansiyel taşıyor.