Aslı Nur Akaydın
Devrim yaratacak yeni kanser kan testi sıtma paraziti tarafından üretilen bir proteine dayanıyor
Yöntem, aynı ekip tarafından 2015’te yapılan dikkat çekici keşife dayanıyor. Sıtma paraziti tarafından doğal olarak üretilen bir protein, kanser hücrelerinin yüzde 95’inde mevcut bulunan bir yüzey proteinin farklı bir versiyonuna bağlanıyor. Bunu bir laboratuvar deneyine çevirmek için, sıtma proteini rVAR2’nin yapay bir versiyonunu aldılar ve onu küçücük bir manyetik boncukla(magnetic bead) eritip kaynaştırdılar. Bu bir kan örneğine eklendiğinde elde edilen yapı, serbestçe dolaşmakta olan ve dolaşımdaki tümör hücreleri olarak bilinen(CTCs) malign hücrelere tutundu. Bu da klinisyenlerin CTCs’leri sağlıklı hücreler ve diğer kan bileşenlerinden kolayca ayırmalarına ve onları tanısal analizlerde bir mıktanıs gibi kullanmak için toplamalarına olanak sağladı.
Tekrar eden çalışmaların yapılmasına ihtiyaç duyulsa da, Nature Communications’da yayınlanan ekibin son çalışmasının sonuçları, testin sadece daha yayılmaya başlamadan önceki (1. Aşama) kanseri yakalamak dışında; aynı zamanda birincil tümör hücreleri invaziv hücre göçü moduna geçmiş ancak henüz ikincil tümörleri oluşturmak için yeni bölgelere yerleşmemiş olan, ileri aşamalarda olduğunun tespiti çok zor anlaşılan bir hastayı da tespit etme potansiyelini taşıdığını ortaya koydu. Metastaz yapan kanserler, kanser sebebiyle gerçekleşen ölümlerin kabaca yüzde 90’ından sorumlu, bunu yıllık sayıya çevirirsek dünya geneli yaklaşık 7.4 milyon insan.
“Kan örneğini büyük bir hassaslık ve özgüllükle aldığımız bir yöntem geliştirdik. Kandan kanser hücrelerini ayrı olarak elde edebildik.” diyor baş yazar Ali Salanti bir açıklamasında. “Var olan yöntemlere kıyasla çok daha fazla sayıda kanser hücresini yakaladık, bu da kanseri erken aşamalarda tespit etme ve dolayısıyla sonuçlarını geliştirme konusunda bize fırsatlar sunuyor.”
Salanti ve meslektaşları rVAR2 platformunun meme, prostat, kolorektal, akciğer kanseri, osteosarkoma(kemik kanseri), melanoma(deri kanseri) hücre hatlarından ne kadar iyi düzeyde hücre yakalayabildiğini değerlendirmek için bir dizi deney yaptılar. Sonuçlar rVAR2’nin gerçekten de tüm kanser türlerine bağlanırken kan örneğinin içinde büyük miktarlarda bulunan normal dolaşmakta olan hücreleri görmezden geldiğini ortaya koydu. Ancak karaciğer, akciğer ve pankreas kanseri hastalardan CTCs’leri yakalamada en etkili başarıyı gösterdi.
Platformun etkileyici verimini ortaya koymak için, ekip izole edilmiş 10 pankreas kanseri hücresini birkaç tane 5mL’lik kan örneğine(içinde yaklaşık 25 milyar kırmızı kan hücresi ile 35 milyon beyaz kan hücresi içeren bir yoğunlukta) ekledi. rVAR2 her seferinde sekiz ya da dokuz hücreyi yakaladı.
Salanti’nin ekibi, platformun tanısal değerininin çoktan geniş bir pankreas kanseri hastası çalışma grubunda ileri denemelerini yaptı. Ve çalışmanın gelecekte, hastalığı evrelendirme aracı olarak da geçerli kılınmasını umut ediyorlar.
“Şu an, kanserin hangi aşamada olduğunu tespit etmek güç.” diyor Salanti.”Yöntemimiz, kanserin bir, iki, üç ve dördüncü aşamalarını tespit etmemize olanak sağladı. Bir insanın kanında dolaşmakta olan tümör hücrelerinin sayısına dayanarak, bu görece agresif bir kanserse bunu tespit edebileceğiz ya da öyle değilse de tedaviyi buna göre ayarlayabileceğiz.”
Şu anda mevcut olan CTCs tespit testleri diğer türdeki kanser bağlantılı hücre yüzey proteinlerine bağlanan antikorları kullanıyorlar. Ancak tüm kanser türleri bu işaretleyicilere sahip değil ve bazı platformlar fazla miktarda bulunan kanser olmayan hücrelere bağlanıyor.
Çeviri: https://www.iflscience.com/health-and-medicine/revolutionary-new-cancer-blood-test-based-on-a-protein-made-by-the-malaria-parasite/all/