Araştırma
Kedilere alerjiniz mi var? Tavuklar yardımcı olabilir.
Ve şimdi, araştırmacılar şaşırtıcı bir müttefikin yardımıyla bu alerjeni kaynağında azaltmanın bir yolunu bulmuş olabilirler: tavuklar. Tavukların kedilere maruz kaldıklarında Fel d 1'e karşı antikor ürettikleri ve bunları yumurtalarına geçirdikleri ortaya çıktı.
Bu antikor zengini yumurtaları bir kediye yedirdiğinizde -en azından kısmen Purina tarafından finanse edilen 26 haftalık bir çalışmaya göre- kedinin alerjen seviyeleri düşüyor. Esasen, kedi insanlar için daha az alerjik hale gelir. Bu kalıcı bir çözüm değil (henüz) ve hayır, kedinizi çiğ yumurta ile beslemeye başlamamalısınız, özellikle de kuş gribi söz konusuyken. Ancak yiyeceklerin kedileri alerjik hayvan severler için daha güvenli hale getirebileceği fikri, insanların kendilerini tedavi etmeye odaklanan alışılmış odaktan büyük bir değişimdir. Eğer sonuç verirse, bu araştırma alerjisi olan kedi severlerin hayatını çok daha kolay ve daha az sıkıntılı hale getirebilir.
Araştırmacılar insanlara asla görmememiz gereken bir rengi gösterdi. Olo adı verilen bu renk, gözdeki tek tek fotoreseptör hücrelerini lazerlerle uyaran Oz adlı yeni bir sistem kullanılarak ortaya çıkarıldı. Normalde renkleri, her biri ışığın kısa, orta veya uzun dalga boylarına ayarlanmış üç tip koni hücresinden gelen girdilerin bir kombinasyonu yoluyla algılarız. Ancak bu hassasiyetlerin üst üste binmesi nedeniyle, sadece “orta” konileri harekete geçiren doğal bir dalga boyu yoktur; dolayısıyla görünmez olan teorik bir renk aralığı vardır
Oz sistemi ile araştırmacılar, katılımcıların retinalarını hücresel seviyeye kadar haritalandırdı ve yalnızca orta konilerini hassas bir şekilde hedefleyerek esasen yeni, yapay bir renk girdisi oluşturdu. Sonuç, beş deneğin de çarpıcı biçimde benzer şekillerde tanımladığı doğal olmayan canlı bir yeşil-mavi tonuydu. Buna, uyarım modelinin sayısal koordinatlarından sonra Olo adını verdiler: kısa dalga konilerde 0, orta konilerde 1, uzun konilerde 0.
Yeni bir rengin getirdiği yeniliğin ötesinde, bu yöntem bilim insanlarının renk körlüğü ve algısı üzerine çalışmalarına yardımcı olabilir. Hatta tamamen yeni renkli görme biçimlerini simüle etmelerine bile yardımcı olabilir. Şimdilik bu teknoloji hantal ve deneysel olmakla birlikte, gerçeklik algımızın her seferinde bir koni hücresi olmak üzere nasıl genişletilebileceğine dair heyecan verici bir bakış açısı sunuyor.