Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Batı Avustralya’da bir madende keşfedilen 1306 bacaklı kırkayak sadece 9,55mm uzunluğu ile dünya rekoru kırmayı başardı. Eumilipes persephone adı verilen 0,76 mm genişliğindeki bu gözsüz tür, 330 kadar kısa bacaklar, antenli, gagalı ve koni şeklinde bir kafadan oluşuyor.

Blacksburg'daki Virginia Tech'ten Paul Marek, meslektaşlarıyla birlikte, Avustralya'nın Eastern Goldfields Eyaleti'nin maden alanında maden araması için oluşturulan bir sondaj deliğinde yaklaşık yerin 60 metre altında bir kırkayak keşfetti.

Yazarlar, Scientific Reports'ta bugün yayınlanan yeni makalelerinde, '“milipede” adı bin fit (mil “bin” ve pes “ayak”) anlamına geliyor diyen araştırmacılar; "Şimdiye kadar 750'den fazla bacağı olan hiçbir kırkayak tanımlanmamıştı.  Batı Avustralya'dan 1.306 bacaklı yeni bir kırkayak türü olan Eumillipes persephone keşfettik.Bu küçücük hayvanın 330 bölümü, devasa antenleri olan koni biçimli bir kafası ve beslenmek için bir gagası var." şeklinde aktardılar. 

Bu gözsüz tür iki antenini, görme eksikliğini gidermek için gezinmek için kullanıyor. Kırkayak adı, Eumillipes persephone, Yunanca eu- (doğru), Latince mille (bin) ve pes (ayak) kelimelerinden türemiştir ve Yunan yeraltı tanrıçası Persephone'ye atıfta bulunmaktadır.  En çok bacaklı kırkayak için önceki rekor, 2012'de bildirilen bir Kaliforniya kırkayak türü olan Illacme plenipes'ti.  Araştırmacılar, o sırada ortaya çıkan, dişilerin 750'ye kadar bacağa sahip olduğunu ve sadece maksimum 562 bacak sayısına sahip olan erkekleri geride bıraktı. Şimdi, türler arasındaki ilişkilerin analizi, E. persephone'nin Illacme plenipes ile uzaktan akraba olduğunu gösteriyor.

Marek ve meslektaşları, her iki türde de evrimleşmiş çok sayıda parça ve bacağın, yaşadıkları toprak habitatlarındaki dar açıklıklardan geçmelerini sağlayan itici güçler üretmelerine izin verebileceğini öne sürüyorlar.  Araştırmacılara göre, bulguları Batı Avustralya'nın Doğu Goldfields Eyaletinde bulunan biyolojik çeşitliliği vurguluyor.

Uzmanlar; “Avustralya'nın altın, nikel ve diğer minerallerinin büyük bir kısmı Goldfeld'lerden çıkarılıyor ve bölgede bir yüzyıldan fazla bir süredir yoğun yüzey madenciliği yapılıyor. Mineral arama, bölgede element analizi için karotlar oluşturan milyonlarca sondaj deliği aracılığıyla yeraltında araştırma yapmayı içerir. dedi. Bu bölgedeki madenciliğin E. persephone üzerindeki etkisini en aza indirmek için yazarlar, yeraltı habitatını korumaya yönelik çaba gösterilmesi gerektiğini tavsiye ediyor.

Makale:nature.com