Araştırma
Gözleriniz Hafızanızın Doğruluğunu Ele Verebilir
Beynimizin güvenilir bir kayıt cihazı olduğunu düşünmek hoşumuza gider—ama gerçek pek de öyle değil. Yanlış hatırlanan çocukluk anıları ya da aslında almadığınız ilaçları aldığınızı "hatırlamak" gibi örneklerle, sahte anılar oldukça yaygındır. Mahkeme tanıklığı gibi kritik durumlarda ise bu hatalar çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Peki birinin hafızasının ne kadar doğru olduğunu nesnel olarak ölçmenin bir yolu olsaydı, harika olmaz mıydı? Yeni araştırmalar, bunu gözlere bakarak anlayabileceğimizi öne sürüyor.
Gözbebekleri Ne Anlatıyor?
Bilim insanları 1960’lardan beri, zor bir şey düşünürken—bir şeyi hatırlarken, bir problemi çözerken ya da dikkat kesilirken—göz bebeklerimizin büyüdüğünü biliyor. Ancak o dönemki çalışmalar daha çok kısa süreli hafızaya odaklanmıştı. Bu yüzden aynı etkinin uzun süreli hafızada geçerli olup olmadığı belirsizdi.
1970’lerde ise ilginç bir keşif yapıldı: İnsanlar daha önce gördükleri bir şeyi tanıdıklarında da göz bebekleri büyüyordu. “Pupil old/new effect (gözbebeği eski/yeni etkisi)” adı verilen bu fenomen, sonraki deneylerle de doğrulandı. Ancak yakın tarihli bir araştırma bu bilgiyi bir adım öteye taşıyor: Gözbebeği genişlemesi, sadece tanıdıklık hissini değil, aynı zamanda hatırlamanın netliğini de yansıtıyor olabilir.
Çalışma Nasıl Yapıldı?
Macaristan’daki Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi’nden araştırmacılar Ádám Albi ve Péter Pajkossy, bu fikri test etmek için bir deney gerçekleştirdi. 28 gönüllüden, Macarca’da nadiren kullanılan 2 ya da 3 heceli 80 kelimeyi ezberlemeleri istendi. Kelimeler, ekranda hayali bir çemberin kenarındaki farklı noktalarda gösterildi.
Daha sonra katılımcılara hem eski hem de yeni kelimeler, bu kez ekranın ortasında sunuldu. Tanıdıkları kelimeleri gördüklerinde, o kelimenin ilk gösterildiği konumu hatırlamaları istendi. Bu sırada araştırmacılar, göz bebeklerinin boyutunu izledi.
Sonuçlar Ne Dedi?
Katılımcılar, daha önce gördükleri kelimeleri tanıdıklarında göz bebekleri genişledi—ve bu genişleme, kelimenin ekrandaki konumunu doğru hatırladıklarında daha da belirgindi.
Bir kelimenin nerede olduğunu hatırlamasalar bile, sadece tanıdık geldiğinde bile göz bebekleri yeni bir kelimeye göre daha fazla büyüdü. Bu, hafızamızda iki katman olduğunu gösteriyor: Genel bir tanıdıklık hissi ve belirli detayların net hatırlanması.
Beyinde Neler Oluyor?
Albi’ye göre, farklı hafıza türlerinde göz bebeği tepkisini yönlendiren kesin nörobiyolojik mekanizmalar konusunda hâlâ bir fikir birliği yok. Ancak önde gelen teorilerden biri, “dikkat çekicilik” kavramına dayanıyor. Net bir anı, sadece hatırlanmakla kalmaz; dikkatimizi de çeker. Bu dikkat, beyinde “locus coeruleus–noradrenerjik sistem” adı verilen bir bölgeyi etkinleştirir. Bu sistem aktif hale geldiğinde göz bebekleri de büyür.
Gelecekte Nerelerde Kullanılabilir?
Bu anlayış, birçok potansiyel kullanım alanı sunuyor. Fransa’daki Nantes Üniversitesi’nden nöropsikolog Prof. Dr. Mohamad El Haj, gözbebeği büyümesinin eğitim, klinik değerlendirme veya hukuki tanıklık gibi alanlarda hafıza kalitesini ölçmek için kullanılabileceğini söylüyor.
Albi’ye göre bu yöntem, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya elektroensefalogram (EEG) gibi tekniklere göre çok daha ucuz, pratik ve invazif olmayan bir alternatif sunuyor. Tanıkların güvenilirliğini sadece gözbebeklerine bakarak değerlendirmek… Bu fikir artık uzak bir hayal değil.
Kaynak: Popsci.com