Zooloji
Aç Fok Balıkları Belki 23 Milyon Yıl Önce Bıyıklarını Takip Etmeye Başlamış Olabilirler
"Geçmişteki deniz memelilerinin sırları çözülüyor! Potamotherium valletoni adlı eski deniz memelisinin 23 milyon yıl önce bıyıklarını yiyecek arayışında ve su altında keşif yapmak için kullandığı ortaya çıktı. Bu keşif, eski yunusların karasal yaşamdan suda yaşama geçişine dair önemli bir içgörü sunuyor. Günümüz deniz memelisi akrabaları genellikle karada ve tatlı su ortamlarında yaşarlarken, eski dönem deniz memelileri daha uzun bacakları, yürümek için uygun bacakları ve uzun kuyruklarıyla su samurlarına benzeyen bir görünüme sahipti.
Yapılan araştırma, bıyıkların eski deniz memelileri için besin arayışı ve su altındaki yaşamı keşfetmek için önemli bir araç olduğunu gösteriyor. Bu kalın ve nöron dolu tüyler, su altındaki titreşimleri algılamak için son derece hassastır ve balık bulma sürecini kolaylaştırabilir.
Hollanda'daki Naturalis Biodiversity Center'dan omurgalı paleontolog Alexandra van der Geer, "Deniz memelileri (foklar, deniz aslanları ve morslar), atalarının denizlere geçişiyle birlikte büyük çeşitlilik gösterdi" diyor. "Tüm günümüz deniz memelileri Potamotherium'a uzaktan akrabadır, bu nedenle neredeyse tüm günümüz deniz memelileri Potamotherium'a eşit derecede yakın akraba olarak kabul edilebilir. Bu da Potamotherium'un deniz memelilerinin kökenini temsil eden bir tür olduğunu gösterir."
Araştırmaya göre, bazı eski deniz memelileri çevrelerini keşfetmek için ön uzuvlarını kullanıyorlardı. Ancak bıyıkların beslenme amaçlı kullanımına dair bilgi eksikliği vardı. Kalın tellere sahip bıyıkların, su altındaki hareketleri algılamak için kullanıldığı düşünülüyor ve bu da balık bulma sürecini kolaylaştırabilir.
Van der Geer ve İtalya, Yunanistan ve İsveç'ten meslektaşları, bu ilginç konuyu araştırmak üzere Chicago'daki Field Müzesi'ni ziyaret etti. Burada endokast adı verilen kafatası modellerini incelediler. Endokast, fosil beyin yapısının bir modelini oluşturur ve bu, eski memelilerin davranışlarını anlamada yardımcı olabilir. Araştırmacılar, Potamotherium'un beyin yapısını, ayılar, gelincikgiller ve fok akrabaları gibi diğer etçil memelilerin beyin yapısıyla karşılaştırdı. Koronal girus adı verilen bir beyin bölgesinin boyutunu ve yapısını analiz ettiler. Bu bölge, bıyıklardan gelen sinyallerin işlenmesinde rol oynayabilir. Potamotherium'un bu bölgesinin, su samurları gibi su altında yaşayan memelilerden daha büyük olduğu bulundu. Ancak, diğer bazı deniz memeli akrabalarıyla benzer boyutta bir girusa sahipti. Bu, Potamotherium'un hem ön uzuvlarını hem de bıyıklarını besin arayışında kullanmış olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, farklı türler arasında benzer beyin yapılarının bulunduğunu ve bunun evrimsel bir paralellik olduğunu keşfetti. Bu durum, farklı türlerin benzer davranışları geliştirmiş olabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, araştırmacılar bıyıkların su altında besin arayışı için kullanımının deniz memelilerinin tamamen su altında yaşama geçişinden önce bile var olabileceğine inanıyorlar. Bıyıkların su altında yiyecek bulma yeteneği, Miyosen döneminde yaşayan bu memelilerin suya uyum sağlamasına yardımcı olmuş olabilir.
Bu çalışma aynı zamanda geçmişi anlamak için fosil beyin yapısı modellerinin ne kadar değerli olduğunu da gösteriyor. Araştırmacılar, bu tür modelleri kullanarak geçmişteki davranışları ve işlevleri anlamak için yeni bir yaklaşım sunuyorlar."
Kaynak: popsci.com