Araştırma
Antik Cenazelerde Dev Kuşlarla Yapılan Ritüel Ziyafetler Olabilir
Yaklaşık 15.000 yıl önce günümüz Fas topraklarında yaşamış antik topluluklar, cenazelerinde dünyanın en büyük uçabilen kuşlarından biri olan toy kuşunu (Otis tarda) ritüel amaçlı tüketmiş olabilir. Afrika kıtasının en eski mezarlıklarından birinde bulunan kesilmiş toy kuşu kemikleri, bu hayvanların o dönemde kültürel olarak önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor. Bulgular, IBIS adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni bir çalışmada paylaşıldı.
Güvercinler Mağarası'nda Bir Hayat
Yaklaşık 14.700 yıl önce, bugünkü Fas’ta yer alan Taforalt Mağarası (Grotte des Pigeons) adı verilen bir mağarada insanlar yaşıyor ve ölülerini burada yakarak gömüyordu. Bu mağarada 30'dan fazla antik insanın mezarı bulunuyor. O dönemde kuzeyde mamutlar hâlâ otlaklarda dolaşıyor, koyun ise henüz evcilleştirilmemişti.
Bu topluluk, yarı-göçebe yaşamdan daha yerleşik bir düzene geçiş sürecindeydi. Mezarların içinde bulunan çeşitli objeler, onların gündelik yaşamı ve kültürleri hakkında bilim insanlarına önemli ipuçları sunuyor.
Ayrıca mağaranın çevresel koşulları sayesinde kemikler, aletler ve çeşitli biyolojik materyaller çok iyi korunmuş. Bu sayede elde edilen DNA örnekleri, araştırmacıların o dönemin insanlarına dair daha ayrıntılı bir tablo çizmesini sağlıyor. Önceki çalışmalar, bu topluluğun Ephedra adlı tıbbi bir bitkiyi yakarak tükettiğini, ayrıca ardıç ve meşe palamudu gibi yiyecekleri yediklerini ortaya koymuştu.
Cenazelerde Toy Kuşu Ziyafeti
Son bulgular, bu erken topluluğun ölüm ritüellerine toy kuşunun da dahil olduğunu gösteriyor. Toy kuşları, erkek bireyleri yaklaşık 20 kiloya kadar ulaşabilen, gezegenin en büyük uçabilen kuşları arasında yer alıyor. Günümüzde hâlâ var olsalar da, eskiden Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da çok daha geniş bir alana yayılmışlardı.
Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nde kıdemli kuş anatomisi küratörü olan ve çalışmanın ortak yazarı Joanne Cooper, “Bu kuşların sadece mezarlara konulduğunu değil, aynı zamanda yendiklerini de görüyoruz. Bunun bir tür cenaze ziyafeti olduğunu düşünüyoruz” diyor. “Bu çok özel bir ritüel yemeği biçimi gibi görünüyor.”
Antik Bir Şükran Günü Gibi
Araştırmacılar, özellikle yüksek statülü mezarlarda pişirilmiş ve parçalanmış hayvan kemiklerine rastladı. Bazı mezarlarda yabani koyun kafatasları yer alırken, bir mezarda ise kesik izleri taşıyan bir toy kuşunun göğüs kemiği bulundu. Araştırma ekibi, bunun günümüzün Şükran Günü veya Noel yemeklerine benzer, özel bir ziyafet olduğunu öne sürüyor.
Toy kuşunun tekrar tekrar bu mezarlarda yer alması, bu hayvanın sadece besin değil, aynı zamanda kültürel bir simge olduğunu gösteriyor. Bu kuşları yakalamak ve hazırlamak, büyük bir zaman ve çaba gerektiriyordu; bu da bunun sıradan bir davranış değil, bilinçli ve ritüel amaçlı bir faaliyet olduğunu düşündürüyor.
Cooper, “Bu, özel yiyeceklerle yapılan ortak bir davranış biçimi. İnsanlar toy kuşlarını avlamak için dağlardan düzlüklere inmek, onları oradan taşıyıp yukarıdaki mağaraya getirmek, pişirmek ve yemek zorundaydı. Bu özel bağlam da mezarlarla ilişkili,” diyor.
Büyük Kuşlarla Geçmişten Günümüze
Toy kuşları genellikle açık otlaklarda ve tarım arazilerinde yaşar, üreme dönemlerinde büyük ve sakin alanlara ihtiyaç duyar. Mart ayında çiftleşme dönemine girerler ve erkek kuşlar, dişileri etkilemek için karmaşık gösteriler ve kavgalarla dikkat çeker.
Doğal olarak insan faaliyetlerine karşı hassas olan bu tür, geniş alanlara duyduğu ihtiyaç ve avcılık nedeniyle zamanla parçalanmış popülasyonlara dönüşmüş durumda. Afrika’da günümüzde yalnızca Fas’ta görülen toy kuşu popülasyonu, kritik tehlike altındaki türler arasında yer alıyor. Bu grup, genetik olarak İspanya’daki popülasyonla akraba, fakat onlardan farklı.
Kuzeybatı Fas’ta yalnızca iki küçük bölgede yaşayan yaklaşık 70 bireylik bu topluluğun geçmişi hakkında daha önce soru işaretleri bulunuyordu. Ancak yeni bulgular, toy kuşlarının Kuzey Afrika’daki geçmişinin on binlerce yıl öncesine dayandığını doğruluyor.
Araştırma ekibi, antik insanlar ile toy kuşları arasındaki bu güçlü bağın, günümüzde bu türün korunması için yeni çabaları teşvik etmesini umuyor.
Kaynak: Popsci.com