Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

Hızlı yemek yemenin, beynin doygunluğu doğru algılama mekanizmalarını bozabildiği bilimsel araştırmalarla ortaya konuyor. PubMed indeksli çalışmalar, kısa sürede tüketilen öğünlerin iştah kontrolünde kilit rol oynayan biyolojik süreçleri olumsuz etkilediğini gösteriyor.

Araştırmalara göre hızlı yemek, peptit YY (PYY) ve glukagon benzeri peptit-1 (GLP-1) gibi tokluk hissini beyne ileten hormonların salınımını azaltabiliyor ya da geciktirebiliyor. Bu hormonlar yeterince salgılanmadığında, vücut doygunluk mesajını zamanında alamıyor.

Ortaya çıkan bu hormonal dengesizlik, iştah kontrolünden sorumlu hipotalamik sinir yollarını da etkileyebiliyor. Beyin, ne kadar yenildiğini doğru değerlendiremediği için kişi farkında olmadan daha fazla tüketebiliyor.

Çiğneme süresinin kısalması ve öğünlerin çok hızlı tamamlanması, bağırsak ile beyin arasındaki iletişimi de zayıflatıyor. Özellikle sindirim sürecinde görev alan sinirsel sinyallerin etkinliği azalıyor ve bu durum tokluk hissinin oluşmasını geciktiriyor.

Tüm bu bulgular, yavaş yemenin yalnızca bir alışkanlık değil, aynı zamanda sağlıklı enerji dengesi için önemli bir biyolojik gereklilik olduğunu ortaya koyuyor. Öğün süresini uzatmak ve iyi çiğnemek, daha etkili doygunluk sinyalleriyle aşırı yemenin önüne geçebiliyor.

Kaynak:ShiningScienc