Genetik
Dünyanın ilk klonlanmış kutup kurdu Çin'de doğdu
Maya haziran ayında doğdu, ama Pekin merkezli biyoteknoloji şirketi Singogen Biotechnology klonun sağlıklı olması umuduyla doğumunu 100 günlük olana kadar duyurmadı.
Bu bilimsel bir gelişme olmasına rağmen eylemcilerin ilgili hayvanların donör hücreleri elde etmek ve embriyoları transfer etmek için gerekli ameliyatlara maruz kaldığını söylemeleri nedeniyle hayvanların klonlanması tartışmalarla karşılanmaktadır. Bazı taraflarsa klonlama yoluyla hayvan üretme sürecine karşı bu tekniğin bazı ahlaki yasakları ihlal ettiğini düşünüyor. Örneğin insanların dölleme kullanmadan embriyo üreterek “Allah’ı taklit” ettiği düşünülüyor. Bir başka taraf ise hayvanları klonlamanın, yok olmanın eşiğindeki türleri kurtarmanın bir yolu olabileceğine inanıyor.
Maya şu anda klonlama teknolojisinin uygulanması için bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor.
1996 yılında İskoçya'da klonlanan ilk memeli koyun olan Dolly için kullanılan tekniği aynısı kullanıldı. Bu teknik somatik hücre nükleer transferiydi. Öte yandan Dolly’de akciğer tümörü olduğu tespit edildiğinde altı yaşındayken ötenazi yapılmıştı.
Şu an itibariyle Maya'nın sağlığının iyi olduğu ve geleneksel bir Kutup kurdu yavrusu davranışı sergilediği söyleniyor.
Sinogene Biyoteknoloji Genel Müdürü Mi Jidong, Global Times'a, “2020'de Harbin Polarland ile kutup kurdu klonlama konusunda araştırma iş birliğine başladık. İki yıllık özenli çabalardan sonra kutup kurdu başarıyla klonlandı. Dünyada türünün ilk örneğidir” dedi.
Firma, bir yumurtalıktaki bir hücre olan enükle edilmiş (hücreden çekirdeği çıkarma işlemi) oositlerden ve somatik hücrelerden 137 yeni embriyo inşa ederek 85 embriyoyu yedi av köpeğinin üterusuna transfer ettiler. Sonuç olarak Maya sağlıklı bir şekilde doğdu.
Jidong, “Köpekleri ve kedileri klonlamak nispeten daha kolay. Bu alanda çalışmaya devam edeceğiz. Bir sonraki adımda, köpekler veya kediler dışındaki nadir vahşi hayvanları klonlayabiliriz. Bu çok daha zor olacak” dedi.
Öte yandan bilim camiasında özellikle klonlanmış hayvanların sağlığı ve klonlamanın biyoçeşitliliği nasıl etkileyeceği konusunda endişeler de dile getiriliyor.
Mart ayında, Santa Cruz California Üniversitesi'ndeki bilim insanları, ilk kez dodo kuşunun tüm genomunu sıraladıklarını açıklamışlardı. Uçamayan üç metrelik dodo, Mauritius adasında keşfedilmesinden sadece 100 yıl sonra, 17. yüzyılda, insanlar yüzünden nesli tükenmişti...
Aynı ay, Melbourne Üniversitesi'ndeki araştırmacıların, nesli tükenen türleri yeniden oluşturarak vahşi doğaya yeniden kazandırılabileceği umuduyla Tazmanya kaplanını hayata döndürmek için çalıştıkları açıklanmıştı. Laboratuvar, yaygın olarak Tazmanya kaplanı olarak bilinen canlının yok olmasını sağlayabilecek teknolojiler de geliştirecek.