Zooloji
Kedilerin Hayali Kutuları Sevmesinin Gizemi: İllüzyonlara Dalanan Tüy Yumakları
Kenarların Önemi: İnsanlar ve Kediler için
İlk bakışta kenarları ayırt etmenin hayatta kalma açısından kritik olduğunu düşünmeyebilirsiniz. Ancak bu yetenek, şekilleri tanımamızı ve dolayısıyla tehditleri veya güvenli alanları ayırt etmemizi sağlar. Bu yetenek, hayvanlar için de bizim kadar önemli. Hayvan bilişsel araştırmaları uzmanı Gabriella Smith, PopSci'ya verdiği demeçte, "Sınırlar, her canlı için çok önemlidir. Ne zaman bir şeye çarpacağınızı veya bir çıkıntıdan düşeceğinizi bilmek için gereklidir." diyor.
Neyse ki, beyinlerimiz kenarları tanımak için programlanmış. Ancak bu, aynı zamanda var olmayan kenarları görmeye meyilli olduğumuz anlamına da geliyor. Kanizsa şekilleri, bu tür bir illüzyonun klasik bir örneğidir. Bu şekillerde, aslında olmayan bir şekli tanımlayan hayali çizgiler belirir. Ve yalnız değiliz: Hayvanlar da aynı şekilde kandırılıyor gibi görünüyor. Bu, kenar tanıma yeteneklerinin bizimkine benzer şekilde çalıştığını gösteriyor.
Smith'in 2021 tarihli makalesi "If It Fits I Sits: A citizen science investigation into illusory contour susceptibility in domestic cats" ("Eğer Sığıyorsa Otururum: Evcil kedilerde hayali çizgilere duyarlılık üzerine bir halk bilimi araştırması"), özellikle kedilerin kutu şeklindeki Kanizsa figürlerine olan ilgisini inceliyor. Kediler bu şekillere beklendiği gibi tepki veriyor: İçlerine oturuyorlar.
Kanizsa Şekilleri Nedir?
Temel olarak, görüş alanımızda parlaklıkta ani bir değişim olan yerleri kenar olarak algılarız. İki şekil farklı renk veya dokularla ayırt edilmese bile, parlaklıkları farklıysa birbirlerinden ayırt edebilirsiniz. İki şekil arasındaki parlaklık geçişi, bir şeklin bittiğini ve diğerinin başladığını gösteren görsel bir sinyaldir.
Peki Kanizsa şekillerinde neden "kenarlar" görüyoruz? 2018 tarihli bir araştırmaya göre, Kanizsa şekilleri, hala sinirsel mekanizmaları üzerinde çalışılan iki fenomen sayesinde kenar algılama yeteneklerimizi kandırıyor: hayali çizgiler ve amodal tamamlama. Aşağıdaki Kanizsa "üçgeninde" görüldüğü gibi, tam bir üçgen çizimi olmamasına rağmen, beynimiz beyaz, boş alanda PacMan benzeri yuvarlak şekillerin ve dar V şekillerinin arasında bütün bir üçgen (kenarları ile!) yüzdüğünü algılar. Bu "üçgen" de beyazdır, ancak hayali arka planından biraz daha parlak görünür. Çalışmada "luminans kontrast kenarı" olarak adlandırılan bir şeyi var olmayan bir yerde görmek, hayali çizgilerin bir örneğidir.
Öte yandan, amodal tamamlama ise, "bir nesnenin parçaları görülebilmesine rağmen, başka bir nesnenin arkasında olduğunun anlaşılmasıdır." Bu durumda, üç V birbirine bağlı değil, ancak beynimiz üç ek çizginin tek bir şekli tamamladığını hayal ediyor. "Tamamlanan" şekil, sanki bir şey tarafından engellenmiş gibi görünüyor; bu yüzden sadece V köşeleri görülüyor; şeklin geri kalanı başka bir şeyin arkasında saklanıyor olmalı. Bu şey, elbette, daha önce bahsettiğimiz "daha parlak" şekildir - hayali çizgileriyle Kanizsa "üçgeni". (Düşünürseniz, V'lere bile ihtiyacınız yok. PacMan şekilleri tek başına, üç siyah dairenin hayali, "daha parlak" Kanizsa üçgeni tarafından kısmen engellendiğine dair bir izlenim vererek, amodal tamamlama mekanizmasına zaten yardımcı oluyor.
Kaynak: popsci.com