Bilim
Parmaklarımız suda neden buruşur?
Bilim insanları bir zamanlar bu kırışıklıkların parmakların suyla ıslatıldıktan sonra sünger gibi şişmesinden kaynaklandığını düşünüyordu. Ancak bu teori hızla geçerliliğini yitirdi. Bu tür kırışıklıkların oluşması için parmaklarımızın boyutunun büyük ölçüde artması gerekir. Bunun yerine, cevabın deriden çok sinirlerimizle ilgisi var.
Tüysüz cildin sırrı
Chicago Cilt Kliniği'nde dermatolog olan Danilo Del Campo, avuç içlerimizdeki ve ayak tabanlarımızdaki derinin benzersiz olduğunu söylüyor. Buna tüysüz deri denir ve Latince “kel” anlamına gelen glaber kelimesinden gelmektedir. Bu tüysüz yüzey çevremizi algılamada önemli bir rol oynar. Cildimizden gelen sinyalleri beynimizin okuyabileceği elektriksel uyarılara dönüştüren reseptörlerle doludur. Tüysüz deri sadece insanlara özgü değildir. Yıldız burunlu köstebeğin çevresini algılamak için kullandığı sıra dışı çıkıntıları ve ornitorenklerin üst gagasını oluşturur. Sıçanlarda tüysüz deri üzerinde yapılan bir analizde, hızlı ileten sinirlerin yavaş ileten sinirlere oranının tüysüz deride tüylü deriye göre üç kat daha fazla olduğu bulunmuştur.
Northwestern Medicine'da dermatolog olan Lauren Taglia, klinisyenlerin tüysüz cildin benzersiz sensörlerle dolu yapısının kırışık cilt ile bir ilgisi olabileceğini ilk kez yaklaşık bir asır önce yapılan bir çalışmada fark ettiklerini söylüyor. 1936 tarihli bir makalede Sir George White Pickering ve Thomas Lewis, çocuk felcine bağlı sinir hasarı olan ve parmakları kırışmayan insanlarla ilgili vaka çalışmalarını rapor etmişlerdir. Suda ne kadar zaman geçirdiklerine bakılmaksızın, parmakları mermer gibi pürüzsüz kalıyordu.
Bu hastalar, koldan aşağıya doğru uzanan ve el ile ön kola motor ve duyusal bağlantılar sağlayan medyan sinirlerinde hasar görmüşlerdi. Bu sinir, sempatik sinir sisteminde önemli bir bağlantıdır.
Savaş ya da kaç başarısız
Sempatik sinir sistemi vücudumuzu fiziksel harekete hazır hale getirir. Kalpte pompa hızını ve kasılma gücünü artırır. Gözde ise aynı sistem göz bebeğini genişleterek daha fazla ışık girmesini sağlar. Bu işlevler genellikle “savaş ya da kaç” tepkilerimiz olarak adlandırılır. 1970'lerde yapılan araştırmalar, kırışmayı durduran şeyin medyan sinirdeki bu sempatik bağlantıların hasar görmesi olduğunu tespit etti. Bir elin ılık suya daldırılması, bu tür sinir hasarı için değerli bir test olarak kabul edildi.
2003 yılına kadar sempatik sinir sisteminin parmakları nasıl kırıştırdığını tanımlayan bir çalışma yapılmamıştı. Burada araştırmacılar, suya daldırma sonrasında ellere giden kan akışının nasıl değiştiğine baktılar. Parmak kırışmasına kan akışında ani bir düşüş eşlik etti. Bu düşüş, sempatik sinir sisteminin vazokonstriksiyon adı verilen bir süreçle eldeki kan damarlarının çapını daraltmasından kaynaklanıyordu. Kavramak
parmak kırışıklıkları
Bilim insanları 2021 yılında yaptıkları bir araştırmada bu soruya yanıt buldu. Manchester Metropolitan Üniversitesi'nde araştırmacı olan Nick Davis, İngiliz Bilim Müzesi'nde bir deney düzenledi. Davis, müze ziyaretçilerinin ıslak ve kuru nesneleri kavrama becerilerini değerlendirdi. Ardından, onlardan ellerini ılık suya daldırmalarını istedi. Parmakları buruştuktan sonra tekrar kavrama yeteneklerini test etti. Duş sırasında bir şişe şampuanı almak için mücadele eden herkes, ıslak nesneleri almanın kuru nesnelerden daha fazla güç gerektirdiğini bilir. Davis'in analizi, kırışmış parmakların ıslak nesneleri ıslak ama kırışmamış parmaklara göre daha kolay kavradığını gösterdi. Taglia, “Evrimsel olarak konuşursak,” diyor, “belki de atalarımız için su kütlelerinden balık tutabilmenin bir avantajı vardır.” Taglia, ayakkabısız atalarımızın da kırışık ayaklarıyla kaymadan akarsu ve nehirleri geçebilmenin faydasını görmüş olabileceklerini söylüyor.
Binlerce yıl önce evrim tarafından oyulmuş bir özelliğin bugün teşhis tıbbına fayda sağlaması şanslı bir tesadüf. Del Campo, “Derinin tüm vücudunuza açılan bir pencere olduğunu söylemekten hoşlanıyorum,” diye sözlerini tamamlıyor.
Kaynak: popsci.com