Biomedya - Biyoteknoloji & Yaşam Bilimleri

California'daki araştırmacılar, katılımcılara günde 46 gram tam üzüm tozu (iki porsiyon California sofralık üzümüne eşdeğer) verdiler. Uzmanlar, üzüm tüketmenin, güçlü bir bağışıklık sistemi için gerekli olduğu düşünülen bağırsaktaki bakteri çeşitliliğini önemli ölçüde artırdığını buldular. Buna ilaveten üzüm yemek kanımızdaki atardamarları tıkayabilen ve kalp hastalıklarına yol açabilen yağ benzeri madde olan kolesterol seviyelerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Üzüm yemenin ayrıca kolesterolün metabolize edilmesinde veya işlenmesinde ayrılmaz bir rol oynayan safra asitlerinin seviyelerini düşürdüğü bulundu.

Üzüm ve elma gibi diğer meyvelerin, iyi dolaşım için kan damarlarını sağlıklı ve esnek tutan, bitkilerde doğal olarak bulunan organik bileşikler olan polifenoller adı verilen antioksidanları içerdiği uzun zamandır bilinmektedir.

Polifenoller ve diğer "fitokimyasallar" ayrıca kan şekeri düzeylerini ve kan basıncı düzeylerini azaltabilir ve kontrol etmeye yardımcı olabilirler. Dahası kalp hastalığı için başka bir risk faktörü olan kronik iltihabı azaltabiliyorlar.

Los Angeles’ta bulunan California Üniversitesi’nde araştırmayı yürüten Prof. Zhaoping Li, “Bu çalışma, kolesterolü düşürülmüş üzümlerin kalp sağlığına faydalarını pekiştirirken, bilgimizi derinleştiriyor ve üzümün sağlığa olan faydalarının kapsamını genişletiyor” dedi.

Çalışmada uzmanlar, dışkı örneklerine dayanarak mikrobiyotalar analiz edildi. Mikrobiyota, mikrobiyom olarak da bilinir, ancak bu son terim belirli bir ortamdaki mikroorganizmaların toplu genomlarını ve ayrıca mikroorganizmaların kendilerini içerir.

Toplamda 19 sağlıklı katılımcı dört hafta boyunca düşük polifenol ve düşük lifli bir beslenme programına tabi tutuldu. Dört hafta boyunca daha düşük lifli ve düşük polifenollü beslenme programına devam edilirken dört hafta boyunca günde 46 gram üzüm tozu verildi. Üzüm tozu takviyesinin öncesinde ve sonrasında dışkı ve idrar örnekleri alındı. Dört haftalık üzüm tüketiminden sonra tür çeşitliliğini ölçmek için, yaygın olarak kullanılan bir araç olan, Shannon endeksi kullanıldı. Sonuç olarak mikrobiyal çeşitlilikte bir artış olduğu gözlemlendi. Artan yararlı bakteriler arasında, glikoz ve lipid metabolizmasının yanı sıra bağırsak astarının bütünlüğü üzerindeki yararlı etkisi nedeniyle yoğun ilgi gören bakteri Akkermansia vardı.

Toplam kolesterol dahil olmak üzere kan kolesterolünde yüzde 6,1 ve LDL (düşük yoğunluklu lipoprotein) kolesterolünde yüzde 5,9 oranında bir düşüş gözlemlendi. Kolesterol metabolizmasına bağlı olan steroid asitler olan safra asitlerinin yüzde 40,9 oranında azaldığı bulundu.

Ekibe göre, bulgular, üzümlerin bağırsak sağlığında umut verici yeni bir rolü olduğunu ve üzümlerin kalp sağlığı üzerindeki faydalarını güçlendirdiğini öne sürüyor.

Önceden yapılan araştırmalarda kırmızı şarap da dahil olmak üzere üzüm ile bağlantılı ürünleri tüketmek ile kalbe faydaları arasında bir bağlantı olduğunu öne sürmüştü. Geçtiğimiz yıl ağustos ayında, Almanya ve Kuzey İrlanda'daki araştırmacılar, haftada 125 ml'lik üç bardak kırmızı şarabın kan basıncını düşürdüğünü bulmuşlardı.

Ekibe göre meyve, sebze, çay ve diğer bitki bazlı gıdalarda bol miktarda bulunan flavonoidler adı verilen başka bir fitokimyasal türün kan basıncı seviyeleri üzerinde olumlu bir etkisi olduğu görülüyor. Flavonoidler, bağırsaklarımızdaki mikrobiyota olarak bilinen trilyonlarca güçlü mikroorganizma topluluğu tarafından parçalanırlar.

2010 yılında, Michigan Üniversitesi araştırmacıları, Amerikan tarzı bir beslenme biçimine tabi tutulmuş laboratuvar farelerine normal sofralık üzümleri (yeşil, kırmızı ve siyah üzümlerin bir karışımı) toz haline getirip farelerin beslenmelerine entegre etmişlerdi.

Üç ay sonra üzümle zenginleştirilen bu beslenme şekline tabi tutulan farelerde, üzüm tozu almayan farelere oranla daha düşük kan basıncı, daha iyi kalp işlevi, kalp ve kandaki iltihaplanma göstergeleri azalmıştı.

Makale:mdpi.com